Eyüp Koçak / Muhabir Türk

 Bu hafta öğrenciler, uzunca bir tatilin ardından eğitim öğretim hayatına başladı. Eğitim çalışmaları ve müfredat derken, öğrenciler geleceklerinden habersiz bir şekilde okullarına gitmeye devam ediyor. Milli Eğitim adı altında getirilmek istenen uygulamalara eğitim camiası ve sendikalar ise tepkili.

Özellikle müfredat ve TEOG konusunda eğitimciler inanılmaz bir girdap içine girmiş gibiler. Kimse bundan sonrasının ne olacağını bilmiyor.  Eğitimciler ve sendikalar, uygulamaya konulan müfredata tepki gösterirken, şimdi de TEOG sınavlarının bu yıl kaldırılması gibi bir durum ortaya çıktı. Öğrenciler ve öğretmenlerin tek bildikleri şey, hafta içi sabah kalkıp okullarına gitmek...

Bundan sonrasının ne olacağı konusunda kimsenin bir fikri yok.

TEOG sınavının kaldırılması konusunda eğitim camiasının büyük bir çoğunluğu aynı görüşte. Çocukların yarış atı gibi kullanıldığını, TEOG'un eğitim ve öğretim hayatına hiç bir katkısının olmadığını söylüyorlar. TEOG kaldırıldı, öğretmen ve öğrenciler başka bir soru ile kafalarını meşgul etmeye başladılar.

 Bundan sonra ne olacak?

TEOG'un kaldırılmasıyla her okulun kendi içinde sınav yapması ya da merkezi bir sınav sistemi modelinin getirilmesi tartışılmaya başlandı.  Eğitimciler, her okulun kendi içinde sınav yapmasının doğru olmadığını, bunun bir çok sorunu beraberinde getireceğini, merkezi sınav sisteminin hem öğretmen hem de öğrenciler açısından oldukça iyi olacağını söylüyorlar.

Vallahi öğretmen olmak da, öğrenci olmak da zor  iş.

Öğretmen oluyorsun, zor şartlar altında ne eğitim vereceğini bilmiyorsun. Öğrenci oluyorsun, öğrenimini tamamlıyorsun ama hayat okuldakinden çok daha farklısı ve fazlası olarak karşınıza çıkıyor. En kötüsü de kimsenin umurunda olmuyorsunuz. Ne yediğiniz, ne içtiğiniz, nerede çalıştığınız, gelecekteki kariyeriniz kimseyi ilgilendirmiyor.  Bu hayatta onca gereksiz bilgiyle depolanmanız, çoğunlukla işsizlikle taçlanıyor.

 Allah bu ülkenin öğrencilerine ve öğretmenlerine yardım etsin.

Başka diyeceğim yok !