“Felaketleri anmak değil, önlemek istiyoruz”

Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, 1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, “Sesimizi duyan var mı?” diye seslendi. Yaşanan onca depreme rağmen hâlâ afetlere karşı dirençli şehirler için yeterli adımların atılmadığını belirten Karancı, “Artık felaketleri anmak değil, önlemek istiyoruz” diyerek, bilimle ve inatla yetkilileri uyarmaktan vazgeçmeyeceklerini kaydetti.

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Karancı, 1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, bu tarihlerin depreme karşı bilinçlenmek ve hazırlıklı olmak adına önemli bir farkındalık dönemi olduğunu belirtti. Deprem gerçeğine bir kez daha dikkat çeken Karancı, alınacak tedbirleri gözden geçirmek ve afetlere karşı dayanıklılığı artırmak gerektiğini vurguladı. Tarih boyunca Türkiye’nin çok büyük depremler yaşadığına dikkat çeken Karancı, “Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemiz çok büyük depremler yaşadı ve bu depremler sonucunda 100 binden fazla insanımızı kaybettik” dedi.

“SESİMİZİ DUYAN OLMADI”

Jeoloji Mühendisleri Odası olarak depremlere karşı sürekli uyarı yaptıklarını hatırlatan Karancı, 6 Şubat tarihinde meydana gelen ve 53 binden fazla insanın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş depremlerinden önce de uyarılar yaptıklarına işaret etti. “Resmi yazılar yazdık, gündem oluşturduk. ‘Bu fay hareketli, bu bölge tehlikeli, önlem alın’ dedik” ifadelerini kullanan Karancı, “Yerel yönetimler, merkezi idare, karar vericiler duyarsız ve yetersiz kaldı ya da sesimizi duyan olmadı. Sonuç olarak öngörülerimiz gerçekleşti” diye konuştu.

“AFETLERE KARŞI DİRENÇLİ ŞEHİRLER İÇİN YETERLİ ADIMLAR ATILMIYOR”

Her deprem sonrasında dile getirilen ‘Ders aldık’ ifadelerine işaret ederek bunu demenin yetmediğinin altını çizen Karancı, şunları kaydetti:

“Her felaketten sonra ‘ders aldık’ diyorlar. Aldığınızı sandığınız dersin sınav vakti geldiğinde, lafla ve söylemle dirençli kentler kurulamayacağını, ya göçük altında kalanlardan ya da üstünde gözyaşı dökenlerden olduğumuzda anlayacaksınız. Üzülerek gözlemliyoruz ki bugün hâlâ afetlere karşı dirençli şehirler için yeterli adımlar atılmıyor. Hâlâ tarım arazilerine, dere yataklarına binalar yapılıyor. Zemin etütleri gerektiği gibi denetlenmiyor. Belediyelerin ilgili birimlerinde jeoloji mühendisleri olmadan inşaat izinleri veriliyor. Bazıları, ‘Her zeminde, her bütçeyle güvenli yapılar inşa edilebileceğini’ sanıyor. İmara esas jeolojik ve jeoteknik etütler, parsel bazında temel ve zemin etütleri, mali kaygılarla işlevsizleştirilmeye çalışılıyor. Mesleğimize yeterli saygı gösterilmeyen, bilimsel esaslara değil, rant odaklı kentsel dönüşüm projeleri yürütenler yeni riskler yaratıyor ve bizi yeni felaketlere sürüklüyor.”

“FELAKETLERİ ANMAK DEĞİL, ÖNLEMEK İSTİYORUZ”

Depremin önlenemese de yıkımların önlenebileceğini vurgulayan Karancı, “Bunun yolu belli. Bilimi dinleyeceğiz, jeoloji mühendislerine kulak vereceksiniz. Zemin yapısına uygun planlamalar yapacaksınız. Artık felaketleri anmak değil, önlemek istiyoruz. 1-7 Mart Deprem Haftası, ‘Acımız hâlâ taze’ deyip yas tuttuğumuz bir hafta olmamalı. Bu hafta, daha fazla ölmemek için ne yapmalıyız? diye kendimize sormamız gereken bir hafta olmalı. Biz Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak, bilimle, emekle, umutla, inatla yetkilileri uyarmaktan asla vazgeçmeyeceğiz ama sadece bizim konuşmamız yetmez. Hep birlikte sesimizi yükseltmezsek, faylar fısıldamayı bırakıp bir gün yine haykıracak ve biz bir kez daha enkaz başında ağıt yakacağız” ifadelerini kullandı. HABER: ÖMER ALİ YETGİN