Bugün 05 Aralık 2024 Perşembe
- IMKB
% - Altın
2958.781
%-0.06 - Dolar
34.7329
%0.11 - Euro
36.5987
%0.22
- 21:43 - Kadın meselesi yüzünden arkadaşını öldüren sanığa müebbet hapis cezası
- 21:23 - Eğirdir’de otomobil ile motosiklet çarpıştı: 1 yaralı
- 18:23 - Başkan Topaloğlu’ndan Göynük’e ve Kındılçeşme’ye yakın denetim
- 17:23 - Konyaaltı Belediyesi’nden sosyal hizmet atağı
- 17:23 - Sürdürülebilir Turizmin Geliştirilmesi Faizsiz Kredi Destek Programı ALTSO’da anlatıldı
- 17:23 - ALKÜ’de THY’nin kariyer fırsatları konuşuldu
- 16:53 - Alanya’da Cuma Pazarı’nda kura ile yer tahsisi yapıldı
- 16:53 - 2025 Mavi Bayrak başvuruları için son gün 16 Aralık
- 16:43 - Antalya’da eş zamanlı narkotik operasyonu
- 16:43 - Yol verme kavgasında sürücüyü hastanelik etti
- 16:23 - Jandarmadan kaçak parfüm ve güneş gözlüğü operasyonu
- 16:23 - Antalya’da doktor, eczacı ve otel çalışanının karıştığı nitelikli dolandırıcılık
- 16:08 - Akdeniz Üniversitesi’nde Türk Hava Yolları Kariyer Söyleşisi gerçekleşti
- 15:23 - Takla atan araçtan gençleri yola savuran kaza güvenlik kamerasında
- 15:23 - Ziraat Türkiye Kupası: Alanyaspor: 4 - Fethiyespor: 1
Geriİleri
- Ziraat Türkiye Kupası: Alanyaspor: 4 - Fethiyespor: 1
- Kumluca’da futsal heyecanı başladı
- Ziraat Türkiye Kupası: Antalyaspor: 4 - Küçükçekmece Sinopspor: 1
- Bülent Uygun’dan amatörlere ziyaret
- Aile hekimleri ASSİM’de bir araya geldi
- Öğrencilerin havalimanı hayallerini polisler gerçekleştirdi
- ASAT’tan Kumluca’da alt yapı sonrası asfalt çalışması
- Sami Uğurlu: "Galibiyet sevindirici"
- Şenol Güneş: "Bu maçta puan kaybı asla beklemiyordum’"
- Trendyol Süper Lig: Alanyaspor: 2 - Trabzonspor: 1 (Maç sonucu)
- Trendyol Süper Lig: Alanyaspor: 1 - Trabzonspor: 1 (İlk yarı)
- Alanya’da el sanatları üretici pazarı açıldı
- Aksu’da turnuvanın kazananı Aksu Fen Lisesi
- Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden kadına şiddete karşı eğitim dolu hafta
- Alerjik rinit tedavisinde Anadolu propolisi etkisi
- Depreme aracında yakalanan sürücü: "Arabayı biri sallıyor sandım"
- Bülent Uygun: "Bireysel hatalar ve seyirci baskısı mağlubiyeti getirdi"
- Mehmet Aurelio: "Ara dönemi iyi değerlendirdik, mutluyuz”
Kahraman Köktürk
İyi ki Okumuşsun Akif Ciyer
04 Aralık 2024 Çarşamba 14:10
Daha önce de köşe yazılarında bahsettiğim Ankara da yaşayan Kredi Yurtlar Kurumu yüksek mühendisliği görevinden emekli olan Akif Ciyer bugün de köşemizin konuğu
Kendisinden alıntılayıp yazıyorum. Ama iyi ki okumuşsun. Düşünsenize Ankara da hangi Antalya’da yaşayan öğrencileri kapısını çalsa yardım eden biridir Akif bey
Ben küçükkenden beri kitap okumayı çok severdim.İlk okulda en küçük boylu ben sayılırdım.Benden başka üç çocuk da benim gibiydiler.Zaten bende devamlı bunlarla oynardım.Bunların isimleri Telat Barbar,Suphi Kökez ve Hüseyin Kıllı dır.Okula gelir gelmez hemen ben bunları bulurdum.Sonrada ‘’ göcen değirmeni’’ diye aramızda adlandırdığımız bir oyunu oynardık.Bu oyun hiç aklımdan çıkmaz.İlk olarak Mıstık İpek dediğimiz arkadaşa yapmıştık.Önce Hüseyin, Suphi ve ben gök yüzünde uçağa bakıyormuş gibi konuşurduk.Telat ta Mıstık arkadaşımıza ‘’ gel şunların arkasına çömel , bende önden kaktırayım da düşürüp gülelim.der. Mıstık bizim bu işten haberli olduğumuzu bilmediği için koşarak gelip arkamıza çömelmişti.Telat’ta beni hafifce itince ben Mıstığın üzerine oturuverdim.Mıstık gülmeyi beklerken , işi anlayınca birden bağırmaya başlamıştı.Hüseyin,Telat ve Suphi de altta kalanın canı çıksın deyip onlarda bizim üzerimize yatıp altta Mıstığı bırakıp gülüşüyorduk.İşte böyle,her sabah bir kısım çocukları kandırır ve bu oyunu yapardık.Zaten ilk okulda yaramazın biriydim.Hergün öğlen ve ikindi okuldan geldiğimde çamaşırlarım tozlu çamurlu olduğu için dayak yediğim çok olmuştur.Ben neden bilmem kız arkadaşlarla da iyi anlaşırdım.Ben küçük olduğum için diğer erkek arkadaşlardan çok kız arkadaşlarla oynardım.Şerife Çam isimli sınıf arkadaşımız genelde oyun kurucuydu.Ne oynayacağımıza,kimlerle oynayacağımıza genelde o karar verirdi..’’Şerife bende oynen mi sizinle’’ dediğimde ,’’ oyna bakalım Akif ‘’derdi.Zaten beni bütün kızlar severdi..Öğlenleri okula erken geldiğimizde sınıfa girer,kapıyı iyice kapatıp Şerife ye oyun havaları söyletip hep beraber oynardık.
İlk okulu iyi derece ile bitirince aklıma okumayı koydum.Fakat babam pek okutmak taraftarı değildi.Annemin “illede okutcen” laflarından bıkıp usandığı için “ okutalım madem” dedi.Okulların açılmasına onbeş gün filan vardı.Bir Çarşamba günü Korkuteli ‘nin pazarına gittik. Babam hem sarımsak satacak hemde beni okula kayıt ettireceği için ben o gün çok sevinçliydim.satış Yaparken ona yardım ediyor, her dediği işe koşu koşuveriyordum.Hatta arada “iri dişli sarımsak burdaaaa, sarımsağa gel sarımsağa “ diye de bağırıyordum.
Saat 10.00 a doğru geliyordu.Sarımsak çuvalını yarıya indirmiştik.Yanımızdan şişman,şapkalı,esmer ve bıyıklı bir adam geçiyordu.Babamın eski arkadaşlarındanmış.Babam onu görünce “voyn şükrü çavuş”
Diye bağırdı.Önce adam babamı tanımadı.Fakat sonradan hatırladı.Konuşmaya başladılar.
- Ulen Şükrü çavuş seni görür görmez tanıdım.yalnız biraz zayıflamışsın.saçların ağarmış.Eskiden neydin sen yavv.Goca Yusuf gibiydin.
- Doğru söylüyon naneci.Bizi çor çocuk bu hale düşürdü.Bu hale düşcek adamıydık biz.
- Noldu yav çocuklara.
- Sorma; bir oğlum vardı.İlk okulu bitirdikten sonra okucen diye dutturdu.Madem öyle dedim okuttum.Ortayı,liseyi ve yükse bitirdi.Bitirdi emme bizim 150 dönüm tarlada bitti.Sonra bizden habersiz bir duda boyalıyla evlenmiş.Nasıl gızmaz sın.Evlerine gettim de bi gün duramadım.Eee biz köylüyüz ya,yakışmadık evlerine.Neyse bu kızgınlığım yetmez miş gibi bizim ufak oğlanda okucem diye dutturdu.Döğdüm sövdüm kar etmedi.Sonunda kaçtı.Evlat acısı, dayanamadım.onu da okutmaya karar verdik.Ortayı bitirdi,liseyi de bitirecekti ki bi gızın sözüne ganmış, yakalanmışlar.Hapiste altı ay yattı.Sonunda gızı almak mecburiyetinde galdık.Fakat şimdi de ayrılıyorlar.Çünkü şehir gızının süsüne,boyasına para bulamıyo bizimki.Eh işte böyle.
- Babam düşünceye dalmıştı.Sonunda:
- Demek öle Şükrü çavuş.Bende bugün oğlanı ortaokula gayıt ettircedim.Ne diyon, ettirmem mi.
- Neeee,sen de mi okutcen.Valla bilmem arkadeş.Onu kendin bilirsin.Emme benden sene bir arkadeş nasihatı, okutma.Bi oğlugu beslemecen mi.
- Adamı diri diri yiyecektim sanki.o kadar kızmıştım ki.ne yapacağımı şaşırmıştım.Bi taş alıp alnına vuracaktım emme bubamdan korkuyordum.
- Doru söylüyon şükrü çavuş.Bi oğlum var ona bakamecemmi.
- Nasıl kızmaz sın şimdi sen bu adama.Ta buraya kadar beni okutucen deye beni getir.Sonrada bir şişkonun sözüne uyup geri dön.olcek iş mi bu.
Adam gittikten sonra babam bana döndü:
-Dinledin mi Akif o adamı.Nasıl değişmiş adam yahu,Allah Allah.
Kızgınlığımı belli etmeden.
-Dinledim buba dedim.
-Nasılmış okumak.Şindi gene okucen diyon mu.
-Ben okusam onlar gibi yapmam buba.sen beni bilmiyon mu.
-Biliyon emme okulde gızla başkadır.Sen ne kadar uslu olursan ol gene seni gandırırlar.
Başka bişe demedim.Babam ortalığı toparladıktan sonra bir manifaturacıya götürdü.Bir köylü şapkası aldı,birde ceket.Ha birde ayakkabı.Bunları sabah buraya geldiğimizde alsaydı,sevincimden çıldırırdım.Ama şimdi hiç bişe almamış gibi.
Akşam ablamgilde ekmeği yedik.Sonra babam “gel akif sinemaya gidelim” dedi.”gitmecem” desem,kızar,bir daha heç götürmez.Sinemayı çok sever.Benide babam alıştırdı.Bende severim.Onun için duramadım ve hemen şapkamı ceketimi giydim.yola düştük.Biraz geddikten sonra babam
-Akif
-Buyur buba
-Bak bi,Ben seni sinemaya götürüyorum.Her istediğini alıyom.Fakat eve vardımızda ;anana “babam beni okutmuyor”dersen şapkaları değişiriz.Eşşek sudan gelinceye kadar dayağı atarım.
-Demem buba .dedim
-Ne dersin.
-Okumaktan vazgeçtim.derim.
-Hah işte, bööle olcek.
Sinemadaki film Ayhan Işık’ın filmiydi.Film çok güzeldi.Baştan sona kadar döğüş vardı.Ben dövüşlü filmi çok severim.Babamda aynıdır. Geri gelirken babam;
-Akif; oğlan hapise haklı olarak mı girdi,haksız olarak mı girdi.
-Haksız olarak girdi.dedim.Çünkü o şişkoyu öldürmeseydi o şişko onu öldürecekti.
Konuşa konuşa eve geldik.Yukarıya çıktık.Odaya baktık.Yataklarımız yapılmış.ben üşüdüğüm için pantolonu bile çıkarmadan yattım.Babamda geldi yattı.
Ertesi gün köye gittiğimizde; anam hemen sordu.
-Noldu Akif gayıt oldun mu.
-Gayıt olmaktan vazgeçtim
-Demek vazgeçtin.ha dedi.Sürün buban gibi öylese dedi ve öfkeli öfkeli dışarı çıktı gitti.
Bu yazı toplam 204 defa okunmuştur.
- Kepez ve hizmet bekleyen mahallelerÖmer Yetgin
- İyi ki Okumuşsun Akif CiyerKahraman Köktürk
- Yeşil alan azaldıMustafa Yetgin
- ADALI, PEHLİVANOĞLU VE KEPEZ MECLİSİEşref Ural
- ÖĞRETMENLER GÜNÜMuharrem Yellice
- ERDOĞAN KILIÇDAROĞLU’NU KAHRAMAN/MI YAPTI!?Gürsel Kaya
- NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
- Bakü’de iklim anlaşmazlığı: Dünyayı kirletenlerin YüzsüzlüğüMustafa Yıldıran
- Tasarruf, sadece gazeteler için mi var?İSA KAVLAK
- MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
- CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
- Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
- SEÇİMEyüp Koçak
- Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
- Sürdürülebilir Turizmin Geliştirilmesi Faizsiz Kredi Destek Programı ALTSO’da anlatıldı
- ALKÜ’de THY’nin kariyer fırsatları konuşuldu
- Alanya’da Cuma Pazarı’nda kura ile yer tahsisi yapıldı
- Antalya’dan dünyaya kapıları açan Fresh Antalya, 6. kez düzenlenecek
- "AESOB Başkanlar Kurulu Toplantısı" Azerbaycan’da gerçekleştirildi
- Antalya’nın kasım ayı tarım ihracatı yüzde 5,7 azaldı
- Batı Akdeniz’den 11 ayda 2,3 milyar dolar ihracat
- Konyaaltı’nda Kuluçka Merkezi’nden girişimcilere destek
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim