Eyüp Koçak / Muhabir Türk

Son bir kaç gündür sosyal medyada bir Atakan furyasıdır gidiyor. İtiraf edeyim, bu videoyu ilk Twitter’da gördüğümde şaşırmış, kısa videodaki Atakan’ın kendinden emin duruşundan çok etkilenmiştim. 

Söz konusu videonun bir gün sonra medyanın gündemine düşmesiyle, işler sarpa sarmaya başladı. Elbette ilk video için de uzmanların belli başlı kaygıları vardı ancak ilk ortaya çıkan videonun masumiyeti, sonraki videolarla ortadan kayboldu.

Birden bizim malum medyamız, çocuğa Albert Einstein muamelesi yaparak, onu büyük bir yükün altına soktu. İlk video ile sonra ortaya çıkan videolara bir baktığınızda, çocuktaki dönüşüme hayret edeceksiniz. Toplumun büyük bir kesiminde de, çocuğa karşı bir duygu oluştu. İlk videoya “canım cicim diyenler” sonraki videolarda çocuğa küfretmeye bile başladı. 

Bu durum bile bizim toplumumuzun ruh halini ortaya koyuyor.

Atakan ile ilgili YouTube’da hazırlanan videolar, bugün hala çok izleniyor. Ben Atakan’dan çok videoların altına yapılan yorumları okudum. İnanın bana tam anlamıyla rezalet! Toplum olarak nasıl bir ruh hali içindeyiz, gerçekten anlamak mümkün değil. 

Milli Eğitim Bakanlığı, Aile Bakanlığı Atakan’a verilen ilginin yanlış olduğunu söyledi ama yetmez. Bu çocuğu devletin korumaya alması, popüler kültürün etkisindeki sosyal medyanın elinden kurtarması lazım. 

Atakan’nın zeki bir çocuk olduğuna kuşku yok. İyi bir pedagojik eğitimle ona çok farklı bir gelecek yaratılabilir. Hem Aile Bakanlığı hem de Milli Eğitim Bakanlığı bu güzel çocuğun istismar edilmesine ‘dur’ demeli. Gerek televizyon, gerekse sosyal medya haberlerine yasak getirmeli. 

Çocuklarımıza, bu ülkenin geleceği evlatlarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Onları doğru yönlendirmeli, taşıyamayacakları yükün altına sokmamak gerekiyor. Yeni nesil dedikleri z kuşağı gerçekten farklı bir nesil. Bilgi ve dağarcıklarını geçmişle kıyaslarsak, inanılmaz bir gelişime öncülük edecekleri belli. 

Yeter ki onlara kulak verip, anlayabilecekleri dilden konuşalım.