Bugünlerde balık çeşitliliği gözlerden kaçmazken, diğer dikkatlerden kaçmayan ayrıntı ise fiyatların astronomik biçimde yüksek oluşu.
Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım Balıkçı Hal’ine gitti. Kendi ihtiyacı için 1 kasa balık ihalesine katıldı. Fiyatların yüksekliği karşısında satın almadan döndü.
Semt pazarlarındaki fiyatlar ile balıkçı halindeki fiyatların neredeyse aynı olduğunu söyleyerek; ‘’Bu yaşıma geldim, 1 kaza balığın bu kadar yüksek fiyata ihaleyle satıldığına tanık olmadım’’ dedi.
Gerçekten de çarşı ve pazardaki diğer ürünler gibi balık fiyatları ateş pahası!
Orta gelirli bir ailenin yiyeceği balık neredeyse kalmamış durumda.
Antalya gibi bir şehide balık fiyatları bu denli yüksek olursa gerisini siz düşünün!
Kilosu 260 – 300 liraya balık var.
Aynı şekilde bir markette gördüm iri mercanın kilogram fiyatı 760 liraydı…
İnanılır gibi değil!
Antalya denizle iç içe olan bir şehir. Eşsiz kıyıları, masmavi denizi ile eşi benzeri olmayan şehirlerin başında geliyor.
Deniz potansiyeli olan bu şehirde maalesef balıkçılık beklenilenin altında.
Antalya için balık kültürü olan bir şehir maalesef diyemiyoruz…
Çünkü; balık türleri az, balık fiyatları ise yüksek!
Öte yandan bilinçsizce avlanmanın sonrasında balıkçı tezgahlarında her yıl balık bolluğu ve çeşitliliği azalırken bu durumdan en çok dar gelirli vatandaşlar etkileniyor.
Bilinçsizce avlanma yüzünden özellikle Akdeniz’de balık çeşitliliğinin azaldığını da unutmamamız gerekiyor.
Bu yıl balık fiyatları gerçekten çok yüksek.
Bu tabloda balık da lüks olup çıktı.
Özellikle akaryakıt fiyatlarının çok yüksek oluşu, temel giderler ve balık azlığı gibi etkenler fiyatların giderek artmasına neden oluyor.
Görünen o ki; önlem alınmazsa balığı yemek için ithal etmek zorunda kalacağız…
Bu yazı toplam 431 defa okunmuştur.