Bugün 25 Kasım 2024 Pazartesi
  • Antalya9 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3002.717
    %-0.11
  • Dolar
    34.5123
    %-0.08
  • Euro
    36.1711
    %0.46
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Beyin Damar Hastalıklarından Ölümler Trafik Kazalarından 2 Kat Fazla
19 Mart 2019 Salı 13:23

Beyin Damar Hastalıklarından Ölümler Trafik Kazalarından 2 Kat Fazla

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Anıl Tanburoğlu, halk arasında...

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Anıl Tanburoğlu, halk arasında "inme" olarak bilinen felcin en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olduğunu ve müdahale süresinin büyük önem taşıdığını belirtti.

İnmenin aslında bir beyin damar hastalığı olduğunu söyleyen Dr. Anıl Tanburoğlu, "Beyin damar hastalıkları dünyada fonksiyon kaybına en fazla neden olan, yaşam kalitesini etkileyen birinci, ölüm nedeni olarak ise ikinci sıradaki hastalık grubudur. Dünyada bir yılda 17 milyon kişi inme geçiriyor. Bu her bir dakikada bir insanın inme geçirdiği anlamına geliyor. Her yıl bu 17 milyon inme geçiren hastanın 6 milyonu da hayatını kaybediyor" dedi.

İnmenin, ölüm oranı çok yüksek olan bir hastalık olduğunu vurgulayan Tanburoğlu, "Hastaların yüzde 20'si erken dönemde, yüzde 30'u da bir yıl içerisinde hayatını kaybediyor. Türkiye verilerine bakarsak bir yılda 40 bin inme vakası var. Bütün bu verilere baktığımızda inme, Türkiye'de inme nedenli ölümler kazalar nedeniyle ölen insanların iki katı. Bu hastalığın bir halk sağlığı sorunu olduğunu görmemiz gerekir, hayat kurtarmak için bilinçlendirme ve bilgilendirme çok önemli" diye konuştu.

"İnme tedavisinde zaman kritik öneme sahip"

Hızlı müdahale ile inmenin tedavi edilebildiğini ifade eden Tanburoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Beyin damarlarının pıhtı sebebi ile tıkanması durumu ya da beyin damarının yırtılarak kanaması durumunda ortaya çıkan tüm semptomlara inme diyoruz. İnmenin yüzde 80'ı pıhtı ile tıkanarak, yüzde 20'si yırtılıp kanayarak olan vakalar. İnmenin hastalarda konuşma bozukluğu, kol ve bacaklarda güçsüzlük, yüzde kayma gibi semptomlarla ortaya çıkabildiğini, duyu, denge kaybı ya da bilinç kaybı şeklinde de görülebiliyor. Bu durumlarda hastaya çok hızlı müdahale edilmesi gerekiyor. Erken müdahale inmenin de tedavi edilebilirliğini kolaylaştırıyor. Geri dönüşü zor olan aşamalara varmadan inmeyi tedavi ettiğimizde başarı oranımız çok daha yüksek oluyor. Zaman ilerledikçe bu durum çok daha zor bir hal alıyor. İnme tedavisinde en önemli zaman ilk 4.5 saattir. İlk 4.5 saat içerisinde hasta bize gelirse ve belirli şartları sağlıyorsa hayatını kurtarabilme imkanı sağlayan bir tedaviyi uygulayabiliyoruz. Hastanemizde uyguladığımız pıhtı eritici tedavi ile yüzlerce hastada başarı sağladık."

Ayrıca ilk 6 saatte büyük damarlarda tıkanıklık olması durumunda anjiografik yöntemlerle girişim yapılarak da inmenin akut tedavisi mümkün diyen Tanburoğlu, "Merkezimizde onlarca vakanın girişimsel yöntemler ile adına mekanik trombektomi denilen ve dünyada sıklığı giderek artan bir tedavi ile çok yüz güldürücü sonuçlar aldık. Genetik durumlar, cinsiyet, ailesel özellikler değiştirilemez bir durumdur. Erkekler kadınlara göre daha fazla felç geçirme riskine sahiptir. Ailede kalp ve beyin damar rahatsızlığı olan kişiler daha çok riske sahiptirler. Yaşla beraber de inme riski artmaktadır. Hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıları, kalpte ritim bozuklukları, kolesterol yüksekliği gibi ilaç desteği ile kontrol altına alabildiğimiz durumlar var diye konuşan Tanburoğlu bunların dışında ayrıca yaşamımızda yapacağımız değişiklikler ve sağlıklı beslenme ile risklerin ortadan kaldırabileceğine de değinerek, haftada 4 kez egzersiz, bol meyve sebze ve tahıl tüketimi, kolesterol ve şeker dengesinin kontrol altında tutulması, sigara ve alkolden uzak durulması, kilo dengesi gibi konulara dikkat edilmesi inmeye karşı önlem alınması mümkündür" ifadelerini kullandı.

Bu haber toplam 3206 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim