Gürsel Kaya

Ülkem insanının, ben zaten söylemiştim gibi kötü bir huyu var. Özellikle seçim süreçlerinde kolay kolay fikir beyan etmeyenler konuşmayanlar, yazmayanlar, çizmeyenler, suya sabuna dokunmayıp ortadan konuşanlar, genellikle sonuçlar üzerine ben demiştim diye başlayıp ahkâm keserler. Ve her nedense kazananın yanında bitiverirler hemen. Fotoğraf çektirip paylaşmalar, kırk yıllık rastlantısal fotoları gün yüzüne çıkarmalar, adaya verdikleri sülâle desteğiyle övünmeler.. Diğeri ya da diğerleri kazansaydı aynı goygoyu onlar için yapacaklardı; bu kesin.. Samimi duygu ve düşüncelerini sergileyen vatandaşları tenzih ederim, ancak her sektörden karşımıza çıkan bu siyaset canbazlarına, bu yağcılara ne demeli?

                              Evet bir yerel seçim yaşadık ve önemli sonuçlar ortaya çıktı.. Chp ülke genelinde 1978’den bu yana ilk kez birinci parti olurken; tarihinde ilk kez Beyoğlu, Kırıkkale ve Kilis’te; kırk yedi yıl aradan sonra Amasya, Elbistan ve Adıyaman’da, yetmiş dört yıl aradan sonra Balıkesir ve Manisa’da seçimi kazandı. Cemaatlerin yoğun olduğu Fatih’te başa baş mücadelenin sonunda az farkla seçimi kaybetti. Üsküdar’da bir kadın adayla kazanırken Eyüp’te de seçimi almayı başardı. Antalya’da ilk kez üst üste aynı adayla seçim kazandı. Kısacası Chp bu seçim büyük bir zafer elde etti diyebiliriz.. Hatırlanacağı gibi  bundan yirmi beş yıl önce 18 Nisan 1999’da DSP yüzde  yirmi iki oyla seçimlerden birinci parti çıkmıştı. Bu seçimde Chp altıncı parti olmuş ve Baykal seçilememişti. Ama maalesef DSP, vatandaşın kendisine verdiği bu fırsatı iyi işleyip sürdürülebilir kılamadı. Ve 4 Kasım 2002’de yapılan erken seçimde yüzde birlere kadar düşerek, neredeyse siyaset sahnesinden silinme noktasına gelmişti. Umarım Chp bu seçimde kendisine sunulan bu imkânı iyi değerlendirir. Bu konuda bir gazeteci olarak endişeli olduğumu ifade etmek isterim. Dakika bir, gol bir.. Chp Genel Başkanı Özgür Özel, ülke genelinde yıllar sonra ilk kez böyle bir fırsatı yakalamışken, “erken seçim talebinde bulunmayacağız, erken seçimi halk ister” açıklamasında bulundu. Allah aşkına, hayat pahalılığı karşısında inleyen vatandaş erken seçimi daha nasıl istesin? Vatandaşın verdiği mesaj gayet açık ve net değil mi? Kendi kendine referandum yapmasını mı bekliyorsunuz? Bunu anlamak çok zor. Haa Özel, erken seçim talebini iktidardan bekliyor olabilir. Bunu belki bir nebze anlayabiliriz..   Gelelim başarı noktasına.. Chp’nin bu seçim başarısı, yalnızca Özgür Özel’in ve Chp’lilerin başarısı olarak görülmemeli. Elbette Kılıçdaroğlu sonrasında yönetime gelen genç ve dinamik kadro, bu seçimde çok bilimsel ve çok teknik bir çalışma ortaya koydu.. Kendilerinin hakkını yemeyelim.. Ancak bu seçimde Chp’nin başarısında pek çok enstrüman devreye girdi; bu bir gerçek.. Hayat pahalılığı altında ezilen her düşünce ve dünya görüşenden milyonlarca vatandaşın, hakettiği maaşı ve yaşam standartını bir türlü elde edemeyen milyonlarca emekli ve yakınının, emeklilikte mağdur edilen binlerce vatandaşın,  genel başkandan öte bir lider gibi davranarak tüm ülkeye güven ve cesaret aşılayan Ekrem İmamoğlu’nun, alçak gönüllülük içerisinde gerçekleştirdiği hizmetlerle belediyecilikte bir marka yaratan ve Altınok’un servetini kamuoyunun gözönüne seren Mansur Yavaş’ın, Akp’nin en güçlü olduğu yerlerde Akp’nin oylarını eriterek kısa sürede üçüncü parti konumuna gelen Yrp’nin, yine özellikle İstanbul’da kendisine bir miktar oy ayırıp büyük oranda kalanını Chp’ye veren Dem seçmeninin, genel başkanını dinlemeyip kendi adayına vermediği oyları Chp’ye veren İyi parti seçmeninin, bunca zamandır muhalefetin yapamadığını haftanın beş günü yaptığı yayınlarla gerçekleştiren usta gazeteci Yılmaz Özdil’in, menzil ve erenköy kollarının dışında bu seçimde Akp’yi desteklemeyip pekçok yerde Chp’ye oy veren cemaatlerin başarısıdır bu başarı.. Bu da bize Akp ve cumhur ittifakına karşı ilk kez bu kadar geniş bir vatandaş ittifakının kendiliğinden oluştuğunu gösteriyor.. Chp bütün bu argümanları görmez, kendisine verilen emanet oyları lehine döndüremez ve bir erken seçim stratejisi ortaya koyamazsa, bu başarının uzun soluklu olması mümkün görünmüyor.. Erken seçimden Erdoğan’ın yeniden adaylığından dolayı da çekinmemeli Chp. Eğer Erdoğan’ı yenmek istiyorsa, seçimle yenmeli… 

               Güç insanoğlunu şımartır ve kibire yol açar. Bu nedenle şimdilik güçlü görünen seçilmişler, daha koltuğa oturmadan bir kibir abidesine dönüşüp, telefonlara, mesajlara cevap vermeyip vatandaşa tepeden bakarak sırtını dönerlerse, vay hâllerine.. Akp’de oluşan kibir kalelerini , vatandaş yıktı bu seçim. Aynı hatayı yapan Chp, ilk seçimde aynı sonuçla karşılaşır; vatandaş affetmez, biline!   

                    Bu seçim sonuçları elbette iktidara bir ders verecek; iktidarın kendisini toparlaması açısından ona bir fırsat tanıyacaktır.. Ve bu seçim sonuçları adalet mekanizmaları başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluşta demokratik bir davranış değişikliğine yol açacaktır.. Vatandaş demokratik bir seçimle ülkede pek çok şeyin değişebileceğini göstermiş oldu. Buna iktidar değişikliği de dahil..

                                   Akp ile Mhp’nin yolları ayrılacak gibi duruyor artık.. Mhp birçok yerde gücünü kaybetse bile Akp kadar yara almadı bu seçim. O nedenle artık Erdoğan’ın Mhp’yi taşıyacak gücünün kalmadığı da ortada.. Akp kendine yeni bir yol arkadaşı mı bulacak yoksa evli evine, köylü köyüne mi gidecek ve herkes tek başına mı yürüyecek, bekleyip göreceğiz… Vesselam…