Babamın doğumundan üç ay önce vefat eden ve babamın adını taşıdığı Ahmet Dedem Döşemealtı ilçesine bağlı Kömürcüler köyünde ikamet ediyormuş. Ya da orada değirmende çalışıp Aşağıoba Mahallesinde ikamet ediyor da olabilir. Şu anda onu net hatırlayamadım. Mübadele sonrası Rumların işlettiği dökülgen de bulunan değirmeni Döşemealtı ilçesine bağlı bizim Beyler dediğimiz Bıyıklı köyünden Yantaç ailesi işletmeye başlamış. Maalesef asırlar boyunca sadece devlete asker veren Türk köyleri ticari işletmeleri azınlıklara bırakmasının acısını yaşamış. Rumlar giderken suyun akışında o zamanlar çözülemeyen bir hamlede bulunmuş. Bu arada dökülgen dediğimiz yer Antalyamızın meşhur Düden Şelalesinin doğduğu Kırkgöz su kaynaklarının ilk yer altına indiği yer.
Rahmetli dedem değirmeni işletirken o çözülemeyen ayarsızlık her ne ise değirmen taşı yerinden çıkıyor ve dedem yaşlı bir teyzeyi kurtarmak için geriye döndüğünde taş sırtına çarpıyor. Yokluk zamanı dedemi Antalya'ya hastaneye götürme yerine Döşeemaltı Camili köyüne götürüyorlar. Allah gani gani rahmet eylesin. İşte o Kömürcüler köyü benim aslında dedemden dolayı bağımızın olduğu bir köy.
Geçtiğimiz hafta içerisinde maalesef bu köyün muhtarı Yusuf abiyi kaybettik. Yusuf abi eski zaman muhtarları arasındadır. Burada şunu iddia ediyorum. Hatta iddiamı büyük harflerle yazayım. DÖŞEMEALTI MAHALLE MUHTARLARI HER ZAMAN MİSAFİRİNE SAHİP ÇIKAR. Yusuf abi de öyleydi. Köye gelen herkese yemeğini yedirmeden göndermezdi. Oğlu Ahmet bizim kuzen grubunun içerisinde yıllardır halı sahada top oynadığımız arkadaşlarımız arasında idi.
Milli Eğitim-Diyanet vb farketmez Yusuf abi mutlaka çözüm için çaba harcardı. Geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaklaşık olarak bir ay kadar hastane yoğun bakımında idi. Cenaze namazını bine yakın hemşerisi ile beraber kıldık. Müftü özellikle kendisi kıldırmak istemiş. Yusuf abiye galiba hasıl olmuş. Vasiyet gibi söylemiş hocaya benim cenaze namazımı sen kıldır diye
Yanımda duran ve aslında bir hemşerim şöyle bir cümle kurdu. Bak ne güzel. Şu anda siyasi düşüncesi ne olursa olsun herkes burada. Demek ki herkesle kavga etmeden de gönül bağı kurulabiliyormuş. Ne diye bu kadar keskin sirke olduk ve kendi küpümüze zarar vermeye başladık. Yazımın sonunda Döşemealtı Kömürcüler Mahalle Muhtarı Yusuf Öztürk'e Allah'tan rahmet diliyorum.
Bu yazı toplam 994 defa okunmuştur.