Bugün 26 Kasım 2024 Salı
  • Antalya8 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2924.471
    %-2.60
  • Dolar
    34.5992
    %0.26
  • Euro
    36.2611
    %0.26
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Böbrek Hastalığının En Büyük Nedeni Şeker Hastalığı Ve Hipertansiyon
22 Ekim 2018 Pazartesi 11:08

Böbrek Hastalığının En Büyük Nedeni Şeker Hastalığı Ve Hipertansiyon

Kronik böbrek hastalığının en sık görülme nedeninin şeker hastalığı ve hipertansiyon olduğunu söyleyen Prof.

Kronik böbrek hastalığının en sık görülme nedeninin şeker hastalığı ve hipertansiyon olduğunu söyleyen Prof. Dr. Emre Tutal, tanı yapıldıktan sonra hemodiyaliz, periton diyalizi ve böbrek nakilleriyle tedavi edilebileceğini bildirdi.

Kronik böbrek hastalığı, böbreklerin ilerleyici ve geri dönüşümsüz hastalıklarına verilen genel bir isim olduğunu söyleyen Medicana International Ankara Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji bölümünden Prof. Dr. Emre Tutal, "Birçok sebebe bağlı olabilen kronik böbrek hastalığının ülkemizdeki en sık sebepleri; şeker hastalığı, hipertansiyon ya da ikisinin birlikteliğidir. Bunlar dışında gelişmiş ülkelerde nadir görülen mesaneden böbreğe idrar kaçması, böbrek taşı, kronik böbrek enfeksiyonu ve akdeniz ateşi de hastalığın nedenleri arasında yer almaktadır" dedi.

Kronik böbrek hastalığının erken teşhis edilmesi halinde tedavi edilebilen ya da ilerleyişi yavaşlatalabilen bir hastalıktır olduğunu söyleyen Tutal, sözlerine şöyle devam etti: "Taranması amacıyla kan kreatinin ve idrarda protein atılım düzeylerinin aralıklarla takibi yapılması gerekir. Böbrek dokusu ileri derece hasar gördüğünde ve böbrekler ufaldığında son dönem böbrek yetmezliği (SDBY) gelişmiş kabul edilir ve hastaya böbrek yerine koyma tedavileri (RRT) önerilir. Ancak tarama ya da şikayet sonucu tespit edilen erken evre kronik böbrek hastalığının böbrekten parça alınarak kesin tanısı konur. Böbrek biyopsisi tedavi edilebilirliği belirlemek ve hastayı olası ilaç yan etkilerinden korumak için yapılması gereken en önemli şeylerden biridir. Her türlü çabaya rağmen tedaviye yanıt vermeyen ya da son aşamada tanı alan hastalara RRT seçenekleri önerilir. Bunlar hemodiyaliz (HD), karın diyalizi (PD) ve böbrek naklidir."

Prof. Dr. Emre Tutal, tedavi yöntemlerini ise şöyle açıkladı;

"Hemodiyaliz; Hastanın ihtiyacına göre haftada 1-3 kez HD cihazına bağlanarak standart 4 saat süre ile kanının diyaliz filtresinden geçirilerek böbrekten atılamayan toksinlerin ve yetersiz idrar nedeniyle atılamayan sıvının HD cihazı vasıtasıyla uzaklaştırılması prensibine dayanır.

Karın diyalizi (PD): Periton diyalizi ise hastanın karın zarını diyaliz filtresi gibi kullanma ve bir serum seti vasıtasıyla karın içine diyalizat vererek toksin ve sıvı fazlasının kandan temizlenmesini sağlar.Böbrek nakli; Son dönem böbrek yetmezliğinin altın ve standart tedavisi olarak kabul edilir. En önemli kriteri kan grubu uyumudur. Böbrek nakli için hali hazırda dört yöntem vardır. Canlı akraba vericiden nakil, çapraz nakil, kadavradan nakil, TC Sağlık Bakanlığı Etik kurulu onayı ile akraba dışı nakildir."

Medicana International Ankara Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji bölümünden Prof. Dr. Emre Tutal, ülkemizde canlı vericiden yapılan nakil sayısı kadavradan yapılan nakil sayısından fazla olup bu konuda toplum bilinci henüz yeterli olmadığını vurguladı. Tutal, "Kadavradan organ nakli için kişinin sağlığı yerindeyken gönüllü olarak başvurması ya da herhangi bir sebepten dolayı beyin ölümü gerçekleştiğinde ailesi tarafından onay verilmesi gerekir. Her ne kadar acı da olsa hayatını kaybeden bir insan hayata dönen 6-7 insan demek olabilir. Bunun bedeli bir gün bizim de başımıza geldiğinde pişman olmak olabilir" dedi.

Bu haber toplam 676 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim