Bugün 04 Aralık 2024 Çarşamba
  • Antalya12 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2954.659
    %0.39
  • Dolar
    34.7445
    %0.10
  • Euro
    36.5021
    %-0.16

Yusuf Katrağ

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yusuf Katrağ

Bu çatışmaya bir son verin

16 Haziran 2017 Cuma 23:36

 Maalesef ki ülkedeki bazı dindarlar ile laikler arasında gizliden gizliye yükselen bir çatışma olduğunu görüyoruz.

Bazı dindarlar, Osmanlı özlemi içerisinde yeni Osmanlı’nın hayalini kurarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü Osmanlı dönemini bitiren kişi olarak görüyor.

Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerini benimseyen bazı laikler ise, aşırı dindarlığı bir tehlike görerek Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin, cumhuriyetin tehlike altında olduğunu düşünüyor.

Zihinler altında yatan bu çatışmanın izlerini de maalesef aynı güne denk gelen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Miraç Kandili’nin kutlandığı Pazar günü gördük.

Bir kısım çevreler 23 Nisan kutlamalarına katılmazken, bir kısım çevreler de kandil kutlaması yapmaktan imtina etti.

Bu durumun siyasete sirayet etmiş hali ise son derece üzücü.

Aslına bakarsanız, hem dinin hem de Atatürkçülüğün siyaseten kullanılmasını, Sağcı siyasetçilerin Atatürkçülüğün izlerini silmeye çalışıyor, Solcu siyasetçilerin de din ile alakası yokmuş gibi bir algı oluşmasını son derece tehlikeli görüyorum.

Böylesi bir durumun siyaset eliyle yayılması, ne Sağcı ne de Solcu siyasetçilere bir fayda sağlar.

Aksine, küresel güçlerin böl-parçala-yut taktiği uygulamaya çalıştığı ülkemizin birliğine, bütünlüğüne zarar verir.

Ortadoğu’yu karıştırarak kan gölüne çeviren küresel güçlerin, bölgede kukla bir devlet yaratabilmek için hedeflerinin Türkiye olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız.

Osmanlı dönemi, bizim tarih boyunca her zaman gurur duyacağımız bir dönem olmuştur.

O dönemde 7 cihana hükmeden atalarımız, kutsal dinimiz İslam’ı yaymışlar, ellerinden geldiğince Müslümanlığın adaletini dünyanın dört bir köşesine ulaştırmaya çalışmışlardır.

Ancak, Osmanlı’nın son dönemlerinde yine atalarımız bir var oluş, yok oluş mücadelesi vermişlerdir.

Bu var oluş, yok oluş mücadelesi sırasında büyük bir liderlik vasfı ortaya koyan Mustafa Kemal Atatürk, kendisine inananlarla birlikte bugün özgürce yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuştur.

Bugün yaşadığımız FETÖ tarzı yapılanmalar, saf Anadolu insanının dini duygularını sömüren din simsarları Atatürk’ün zamanında da vardı.

Bugün yapıldığı gibi o dönemde de Atatürk onlarla mücadele etmiştir.

Sırf bundan dolayı da din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğine inanmıştır.

Ancak, bu demek değildir ki bu ülkede kimse dindar olmayacak, dindar olanlar devlet işi yapmayacak.

Sırf bu yüzden Atatürk’ü din düşmanı gibi görmek, bu vatana, bu vatan için gözlerini kırpmadan canlarını veren atalarımıza yapılabilecek en büyük haksızlıktır.

Bugün, dinimizi özgürce yaşamamızın önünde bir engel yoksa Osmanlı döneminin hayalini kurmak, Atatürk’ü o dönemi bitiren kişi olarak suçlamak da yersizdir.

Yine, laiklik, çağdaşlık, medeniyet diyerek dindar insanları geri kafalılıkla suçlamak da yersizdir.

Bu ülkede dini ibadetlerini yerine getirerek Atatürkçü olmayı becerebilenler de var.

Bu ülkenin insanları dinci görünüp de sapık olanları da, Atatükçü görünüp de her türlü işi yapanı da gördü.

Din de bizim Atatürk de bizim.

Onun için demem o dur ki, kimse ne dini ne de Atatürk’ü kullanmaya, kendi çıkarlarına alet etmeye kalkmasın.

Ne dindarlar Atatürk’ü ne de laikler dindarları suçlasın.

Artık, gizli çatışmanıza bir son verin.

Çünkü, sizlerin çatışması küresel güçlerin amaçlarına hizmet eder.

Bu yazı toplam 633 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim