Yusuf Katrağ

Bildiğiniz gibi mübarek Ramazan ayının içerisindeyiz ve insanların oruç ibadetlerini tamamlamalarına az bir zaman kaldı.

Bu mübarek ayın sevabından yararlanabilmek için gayret içerisinde olan Müslümanlar, ellerinden geldiğince oruç ibaretlerini aksatmadan yerine getirmeye çalışıyor.

Takdir edersiniz ki, bir insan için 16 saatten fazla bir süre aç ve susuz kalmak hiç de kolay değil.

Dini inançları gereği ibadetini yerine getirebilmek için oruç tutanlar, kolay kolay yemeyi – içmeyi akıllarına getirmezler ama karşısında birisi yiyip – içiyorsa ister istemez bir zorluk yaşarlar.

Açlık - susuzluk hissetmiyorlarsa bile hissetmeye başlarlar.

Yüzde 99’u Müslüman olan ülkemizde oruç tutanların sayısının her geçen yıl azaldığını hepimiz görüyoruz.

Sağlık gibi zorunlu nedenlerle tutamayanlar da var ama açlığa veya susuzluğa dayanamam diyerek tutmayanlar da bulunuyor.

Dini konuda herkes özgürdür.

Kimse kimseye “Niye tutuyorsun veya tutmuyorsun” diyemez ama tutanların tutmayanlara, tutmayanların da tutanlara karşı saygılı olması insanlık gereğidir.

Yeme – içme eylemini gerçekleştirenlerin, saygılı olmak adına oruç tutanları etkilememek için biraz gayret göstermeleri gerekmektedir.

İnsanların ibadetleri uğruna katlandıkları zorluğu daha da zorlaştırmamalılar.

Yine oruç tutanların da tutmayanlara karşı, “Niye tutmuyorsun” dercesine bir tavır içerisine girmemeleri gerekir.

Herkesin ibadeti kendine ama “Müslümanız” diyorsak, ibadetini yapana da yapmayana da saygılı olmalıyız.

İbadetini yapan da yapmayan da birbirine karşı saygılı olmalı.