Bugün 08 Eylül 2024 Pazar
  • Antalya26 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2725
    %0.00
  • Dolar
    33.9708
    %0.00
  • Euro
    37.6168
    %0.00

Kahraman Köktürk

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Kahraman Köktürk

Diyetisyen Burcu Köroğlu Karaciğer Yağlanmasını Yazdı

20 Temmuz 2024 Cumartesi 00:08

Akdeniz Üniversitesi Göynük Mutfak Sanatları Meslek Yüksekokulu öğrencilerimiz arasında sayabileceğim Duygu Köroğlu kardeşimin yazdıklarını sizlere aktarıyorum. Seçtiği konu, benim de muzdarip olduğum karaciğer yağlanması konusu.

Karaciğer, vücudumuzda toksinlerin arındırılması, safra ve sindirim enzimlerinin üretilmesi, A, D, E, K vitaminlerinin ve proteinlerin emilimi gibi hayati öneme sahip işlevleri yerine getirir. Karaciğerdeki yağ miktarının %10’u geçmesi, karaciğer yağlanması olarak adlandırılır ve bu durum yaşamsal fonksiyonlarımızda ciddi hasarlara yol açabilir. Aşırı yağ birikimi zamanla iltihaba, kronik karaciğer rahatsızlıklarına ve karaciğer yetmezliğine neden olabilir. Ülkemizde her dört yetişkinden birinde karaciğer yağlanması görülmektedir ve bu oldukça yüksek bir orandır. Karaciğer, kendini yenileyebilme yeteneğine sahip bir organdır; bu sayede yağlanma daha ciddi sonuçlara yol açmadan geri döndürülebilir. Ancak bunu başarmak için beslenme ve yaşam tarzımızda belirli değişiklikler yapmamız gerekir. Atacağımız ilk adım sağlıklı beslenmeye başlamak, fiziksel aktiviteyi arttırmak ve obez kişilerde vücut ağırlığının %10’unu kaybetmek olmalıdır. Yapılan çalışmalar, kilo kaybının yağlanmayı önemli ölçüde azalttığını kanıtlamıştır.

Karaciğer yağlanmasının artması; alkol tüketimi, obezite, insülin direnci, diyabet, metabolik sendrom, hızlı kilo kaybı, aşırı fruktoz tüketimi, beslenme bozuklukları ve bilinçsiz ilaç tüketimi gibi birçok sebebe bağlı olabilir.

Glisemik indeksi düşük, probiyotik ve posa içeriği zengin besinler tercih edilmelidir. Mevsiminde brokoli, pazı, ıspanak, brüksel lahanası, pancar ve karahindiba otu kullanılabilir. E vitamininden zengin kabak çekirdeği, probiyotik içeriği yüksek yoğurt ve kefir, ev yapımı turşular, Omega-3’ten zengin somon, sardalya ve ton balığı tüketilmelidir. Günde en az 2,5-3 litre su içilmelidir. Karaciğer dostu olan enginar sofralara eklenmelidir. Enginar, karaciğeri temizlemesinin yanı sıra safranın kolay akışını sağlar. Haftada en az 3 gün yürüyüş yaparak fiziksel aktivite artırılmalı ve düzenli hale getirilmelidir.

Basit karbonhidrat ve şeker içeren besinlerin fazla tüketimi, vücutta depolanarak karaciğer yağlanmasına zemin hazırlar ve aynı zamanda tip 2 diyabet oluşumuna sebep olur. Bu nedenle, işlenmiş karbonhidratlar ve paketli ürünler yerine daha az işlenmiş tam buğday ve tahıllı ürünler tercih edilmelidir. Kolesterolden zengin katı yağlar, çok yağlı etler ve işlenmiş et ürünleri tüketimi sınırlandırılmalıdır. Aşırı alkol tüketen bireylerin alkol tüketimini azaltması ve zamanla tamamen bırakması gerekmektedir. Fruktoz sebebiyle aşırı meyve tüketiminden de kaçınılmalıdır.

 

Bu yazı toplam 309 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim