Hayatımızı anlamlı kılan unsurlardan birisi kuşku yok ki, doğal alanların sağladığı güzelliklerdir.
Mesela bir şehirde ne kadar çok doğal yaşam alanları varsa o kadar talep fazla olur ve insanların mutluluğu artar.
Yaşantımız için vazgeçilmez faktörlerden birisi içme suyudur.
Bu manada içme sularının kalitesi ve içilebilirlik oranı oldukça mühimdir.
İlimizde eski yıllardaki yeşil alanları muhafaza etmede ve koruma anlamında yeterli projeler geliştirilemedi.
Çünkü hayatımızın her döneminde su kaynaklarının büyük bir önemi vardır. Bilhassa temiz bir çevre ve daha yeşil alanlar için akarsularımız, göllerimiz, derelerimiz büyük önem arz etmekte.
Akarsuların, derelerin korunarak ekolojik dengenin, kuş türlerinin ve tüm canlıların korunması da bu manada oldukça mühim.
Öte taraftan son 20-25 senedir bilhassa su kaynaklarının ciddi anlamda tahrip edildiğini düşünüyorum.
Doğal yaşam alanlarının korunması her açıdan son derece önemli.
Doğal alanlarımızın yerinde beton binalar yükseldikçe, tarım arazilerimiz birer birer imara açılıp yerine binalar yükseldikçe su kaynaklarımızın da ciddi tehlike altında olduğunu düşünmekteyim.
Çünkü doğal alanlarımızın yok olması, yanan ormanlık alanlarımızın da yeterince ağaçlandırılamaması önemli sorunlar olarak karşımıza çıkmakta.
Antalya’da diğer 19 ilçemizde sulak alanlarımızı korumalıyız,
Çünkü birçok su kaynakları artık kurudu ya da kurumak üzere.
Gelişi güzel sondaj kurmaktan artık vaz geçmeliyiz.
Bilhassa yeni sondaj kurulması ile ilgili yaşanan sıkıntıların gözden geçirilmesi lazım.
Bunun bir standarda kavuşturulması lazım.
Hem içme suyu, hem de sulama su kaynaklarının korunması için ivedilikle doğal alanlar korunmalı ve gelecek kuşaklara aktarılmalı.
Bu yazı toplam 460 defa okunmuştur.