"Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?"
En büyük korkusu depremdi. Balkonumuzda kahve içerken sohbet ne zaman çıkmasa girse "Hanifi deprem ne acı şey" deyip karşıdaki 8 katlı binayı gösterip "Bir anda Allah korusun şu bina mezar oluyor" der, sağ işaret parmağını ikinci boğumundan kırarak iki kez masaya tıklatırdı.
Yerli malı haftasında hep 'Babaanne poğaçası' götürürdüm; ilk, orta okul ve lise de tertemiz önlük, yaka, gömlek, kravatla uğurladı beni. Okulda babaannesiyle yaşayan iki üç çocuktan birisiydim. Onlar bunu çok dert ederdi ben ise ne kadar şanslı olduğumu onunla yazılı sınavıma çalışırken anlardım. Defterimi, kitabımı verip "Babaanne soru sorar mısın?" derdim, sorduğu soru ertesi gün yazılı kağıdımda öğretmenim tarafından sorulmuş olurdu. Zekiydi, bilgiliydi, pratikti, çözümcüydü, inançlıydı, saygındı. İnsanı insandan ötürü severdi. "Adaletin bu mu dünya?" şarkısını duyunca eşlik ederdi. Sabah ezan vaktinden çok önce uyanırdı; Kur'an okurdu, okurken de uyuyakalırdı. Takip ettiği dizilerin sayısını akılda tutmak zordu, el işinden hiç vazgeçmedi, hep ördü. Her canlı bağlantımdan önce onu arardım, heyecanla kanalı açar beklerdi. Her yayın sonrası bir izleyici olarak eksikleri de söylerdi artıları da. Hoş hiç eksik bulmazdı. İleri yaşına rağmen egzersiz yapmaktan geri durmadı, su şişesiyle evde omuzlarını çalıştırırdı. Doğan Cüceloğlu hocanın kitaplarına göz atardı, Psikoloji bilimine büyük saygı duyardı. Üniversite sınavından önce karnım, başım ağrıdı. "Psikolojik" dedi, gerçekten de öyleydi.
Elinde büyüdüm, yetiştim. Hayatı öğretti. Modern bakış açısını gelenekselciliğiyle ile harmanladı. İleri görüşlülüğüne laf edilmez. Canım babaannem pazarı pazartesi gününe bağlayan gece saat 04.17'deki Kahramanmaraş depreminde hayatını kaybetti. Onunla birlikte anılarım, hatıralarım, çocukluğum da gitti. Yüzlerce kitabım bir sürü eşyam, sakladıklarım moloz yığınları arasında kaldı.
Benim hiç bir hakkım yok ama varsa da helal olsun babaannem sen de hakkını helal et.
"Her şey için kocaman teşekkürler, iyi ki varsın."
Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu Hanifi Bayar benimle paylaştı bende size aktarıyorum
Bu yazı toplam 873 defa okunmuştur.