İstanbul Küçükçekmece’de küçük bir kız çocuğuna yapılanlar, tüm Türkiye’yi ayağa kaldırdı. İstismara maruz kalan 5 yaşındaki kız çocuğunun düştüğü durum, birkaç gün konuşulduktan sonra unutulup gitti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda yaşanan bu acı olay ne ilk ne de son olacak gibi görünüyor. Çünkü ilçede yaşanan şok tam unutuldu derken, yine bir başka olay yürekleri ağza getirdi. Bu seferde 9 yaşındaki bir kız çocuğu kaçırılmak istendi. Küçük kız, attığı çığlıklar sayesinde kurtuldu. 9 yaşındaki kız çocuğu çığlık atmasaydı, başına ne gelecekti kim bilir!
Ülke olarak ne çocuklarımızı ne gençlerimizi koruyabiliyoruz. Onların hayatını çalanlardan hesap sormuyor, köklerinden bir haber bir nesil yetişmesine seyirci kalıyoruz. Özellikle sosyal medyanın çok sık kullanıldığı bir ortamda, çocuklarımızın yaşayabileceği sorunları, tıpkı akıllı telefonlarda yaptığımız gibi, parmakla yukarı-aşağı kaydırıp geçiyoruz.
Vazgeçtiğimiz çocuklar geleceğimiz keşke bir bilebilseler…
Seçim zamanları türlü vaatler sıralayan, sahte yüzleriyle gülücükler saçan siyasilerin umurunda bile değil çocuklar. Kadına, çocuğa şiddetin caydırıcı bir cezası bile yok! Kadın ölümleri, cinayetler, çocuk istismarı bir ülkede sıradanlaşıyorsa o ülkenin geleceği uçurumunda kenarında demektir. Siyasilerin kadın ve çocuk hakları konusunda harekete geçmesi için ne olması lazım?
Ey iktidar sahipleri, ey muhalefet odakları Türk’ün aile geleneği ortadan kalkıyor; görmüyor, duymuyor musunuz? Çocuklarımıza, kadınlarımıza daha ne kadar duyarsız kalacaksınız? Onları daha ne kadar sahipsiz bırakacaksınız?
Şu yaşananlara, bir de şu duyarsızlığa bir bakın!
İnanılır gibi değil…
Bu yazı toplam 3305 defa okunmuştur.