Korona virüse karşı en az 7 saatlik uyku vücut direncini artırıyor

Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği Uyku Bilim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Mehmet Karadağ,yeni tip Korona virüs (Kovid-19) tedbiri çerçevesinde vücut direncinin arttırılmasının önemli olduğunun altını çizerek, "Korona virüs salgınında ölen insanların büyük çoğunluğunun vücut direncinin düşük olanlar olduğunu görüyoruz. Bizde uyku tıbbıyla ilgilenen hekimler olarak vücut direncinin arttırılması için günde en az 7 saat uyku uyulmasını öneriyoruz."dedi.

Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) tarafından Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezinde düzenlenen Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi 2020 devam ediyor. ASYOD Uyku Bilim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Mehmet Karadağ, "13 Mart Dünya Uyku Günü" ve yeni tip Korona virüse (Kovid-19) karşı sağlıklı uykunun önemi hakkında açıklamalarda bulundu.

Karadağ, insan hayatının üçte birlik döneminin uykuda geçtiğini dile getirdi.

Yeni doğan bir bebekte günde 18 saate kadar uzayan uykunun yaşlı insanlarda 6 saate kadar inebildiğini ifade eden Karadağ, "Uyku dünyanın kendi ekseni etrafında dönerken yaşadığı değişikliklere benzer şekilde insan sağlığında da doğumdan ölüme kadar bir uyku mimarisi vardır. Hayatımızın olmazsa olmazıdır. Günlük hayatımızın restorasyonunun yapıldığı dönemdir. Pasif dinlenme hali değil, yorgunlukların, vücudumuzun yıpranmalarının giderildiği dönemdir." diye konuştu.

Sağlıklı uyku uyuyamayan kişinin vücudunun tüm dengesini bozulduğunun altını çizen Karadağ, bu durumun sistematik hastalıkları da beraberinde getirdiğini kaydetti.Obezite sorunu olan kişilerin büyük çoğunluğunun uyku bozukluğu olduğunu işaret eden Mehmet Karadağ, "Hipertansiyon, kalp yetmezliği, diyabetin uyku bozukluğuyla direk ilişkileri vardır. Uykuda solunum bozuklukları, uyku sırasında nefes alışverişinin düzensiz olduğu göstergelerinden biridir. En belirgin bulguları, horlama, gündüz aşırı uyku hali ve tanıklı apnedir. Tanıklı apne, bir kişi uyurken uyku sırasında nefesinin durduğunun başkası tarafından görülmesidir. Bu konuda sorunu olan kişinin yakınındakilerden de bilgiler alırız."ifadelerine yer verdi.

"Uyku apnesi"

Uyku bozukluklarından dünyada en yaygın olanının uyku apnesi olduğunu vurgulayan Karadağ, " Uyku apnesi olan kişilerin, uykuda duran nefesin sayısı, süresi kişinin sağlığını doğrudan etkilemektedir. Ertesi gün hayata yorgun, konsantrasyon bozukluğu ile başlar. Bu insanları iş ve trafik kazası yapmaları çok yüksektir. Uzun süre böyle devam eden kişilerin hayatında, başarısızlıklar, boşanırlar, obezite olurlar. Bu insanların beyinde anevrizması varsa gece uykuda nefes durması sırasında felç kalabilirler. İnsanlar gece en fazla 02.00 ile 05.00 arasında ölürler ve kalp damar hastalıklarına bağlı olarak ölümler olmaktadır. Kardiyovasküler hastalığı olan insanlar bakıldığı zaman en fazla ölüm riskinin uykuda solunum bozukluğu olan kişilerde olduğunu görüyoruz."dedi.

"Sürücü belgesi alırken uyku apnesi olunmadığı belgelenecek"

Karadağ, trafik kazalarında en büyük ölüm nedeninin gündüz aşırı uyku haline bağlı olarak geliştiğine değindi.

Gündüz aşırı uyku halinin ise uyku apnesine bağlı olduğunu işaret eden Karadağ, " Bu nedenle AB ülkelerinde 2005 yılından beri tüm sürücü belgeleri yenileniyor. Yenilenirken de kişinin sağlık raporunda uyku apnesi olmadığını göstermesi gerekiyor. Aynı yasa bizim ülkemizde de 14 yıldır geçerli. 2006 yılının 1 Ocak tarihinden itibaren yeni alınan ehliyetlerde, eski sürücü belgelerinin yenilenmesinde sağlık raporunda kişide uyku apnesi var yada yok olduğu tetkik edilmesi istenmiştir. 5 yıllık bir süre verilmişti ama 2020 yılının sonuna kadar Türkiye'deki 28 milyon sürücünün, belgelerini değiştirmesi mümkün olmadı. Bir ihmal var ülkemizde, her şey son yıla bırakılıyor. 28 milyon sürücünün , 7-8 milyon belgesini değiştirdi. Eğer bu yılın sonunda tümü iptal edilecek olsaydı 20 milyon kişi sürücü belgesini değiştirememiş olacaktı. 2 yıl daha bu süre uzatıldı ama bu zaman hızlı geçecektir. Yeni sürücü belgeleri ömür boyu geçerli eğil, profosyonel sürücüler 5 yıl, diğerleri 10 yılda bir belgelerini değiştirmeleri gerekiyor. Her belge değişiminde alınan sağlık raporunda kişi uyku apnesinin olmadığını göstermek zorundadır." ifadelerine yer verdi.

"Vücut direnci için uykunun önemi"

13 Mart'ın Dünya Uyku Günü olarak kabul edildiğini aktaran Karadağ, "'Bu yılki slogan, daha iyi uyku, daha iyi sağlık, daha iyi gezen" olarak belirlendi. Tüm dünyanın daha iyi hale gelebilmesi insanların sağlıklı uyku uyuması gerekiyor. Uyku vücut direncini de arttıran çok önemli bir faktördür. Şuan tüm dünyada Korona virüs salgını var. Bu virüs salgınına bakıyoruz ölen insanların büyük çoğunluğunun vücut direncinin düşük olan insanlar olduğunu görüyoruz. Vücut direncini arttırmak için öneriler yapılıyor. Bizde uyku tıbbıyla ilgilenen hekimler olarak vücut direncinin arttırılması için günde en az 7 saat uyku uyunmasını öneriyoruz"dedi.

"En az 7 saat"

Erişkin insanların 6 saatten az,9 saatten fazla uyumamaları gerektiğine vurgu yapan Karadağ, " Hele böyle bir salgın hastalık durumunda bu 6 saati 7 saate çıkarmayı öneriyoruz. İnsanlar ne kadar sağlıklı ve rahat uyurlarsa o kadar sağlıklı olacaklardır" dedi.

"Uyku hijyeni"

Uyku hijyeni diye bir kural olduğundan bahseden Mehmet Karadağ, "Uyku hijyeninde düzenli olarak aynı saatte yatıp, aynı saatte kalkmaya çalışın. Uyku odası sessiz, ılık ve karanlık olsun. Yatak rahat olmalıdır. Uykuya gitmeden son iki saat önce alkol ve kafeinli içecek alınmamasını, aşırı egzersiz yapılmamasını öneriyoruz. Ne kadar sağlıklı uyursa insanlar o kadar vücut dirençleri yüksek olacak, daha sağlıklı yaşayacaklardır. Sağlıklı insanlar sağlıklı toplum demektir."dedi.

Antalya Son Haber