Bugün 04 Aralık 2024 Çarşamba
  • Antalya12 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2954.659
    %0.39
  • Dolar
    34.7445
    %0.10
  • Euro
    36.5021
    %-0.16

Yusuf Katrağ

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yusuf Katrağ

Küçük Alperen’in ölümünün ardından…

22 Ağustos 2017 Salı 00:30

Kreşin servis aracında unutulan küçük Alperen’in, serviste unutulduğunu 8 saat boyunca kimsenin fark etmemesi sonucunda ölmesiyle büyük bir üzüntü ve dehşet yaşadık.

Birçoğumuz, kendi yavrularımızı koyduk 3 yaşındaki minik Alperen Sakin’in yerine, gülümseyen resmi kazındı zihinlerimize.

Kabul etmek, kabullenmek imkansız.

Yaşanan ihmaller zincirini akıl almıyor.

Mantık kabul etmiyor.

Akıllara takılan sorular adeta cevapsız kalıyor.

‘Olmaz böyle bir şey, olamaz’ dedirtiyor.

Olayı kabullenmek mümkün değil ama minik Alperen’in ölümünün ardından ortaya çıkanları da kabul etmek imkansız.

Her yeni gelen bilgi tüylerimizi diken diken ediyor.

İhmal üstüne ihmal, skandal üstüne skandal çıkıyor olayın ardından.

Servis şoförünün ifadesinden anladığımıza göre, serviste çocuk unutulması ilk değil.

Daha önce de bir çocuk serviste unutulmuş ama o Alperen’den şanslı olduğu için yokluğu 15 dakika sonra anlaşılmış.

Çocuklar emniyet kemerlerini kendileri açamayacağına göre küçük Alperen o serviste nasıl unutuldu?

Servis sorumlusu ve şoför, çocuğun serviste kaldığının nasıl farkına varmadı?

Her ne kadar da başka çocukların doğum günü partisi hazırlıkları olsa da okulda neden yoklama alınmadı?

Devlet okulları, okula gelmeyen öğrencileri SMS sistemi ile velilerine bildirirken öğrencileri para olarak gören bu kreşte neden böyle bir sistem yok?

Nasıl olurda 8 saat boyunca öğretmenlerden birisi ‘Alperen bugün niye gelmedi?’ sorusunu sormaz?

Bütün bu soruların cevabını, ihmaller zincirinin hesabını kim, nasıl verecek?

Sorular sadece bunlarla sınırlı değil.

Minik Alperen’in ölümünün ardından okul yönetimi ve çalışanlar, ilk aşamada verdikleri yalan ifadelerle olayı gizlemeye çalışıyor.

Gerçek ise, vicdana gelen bir öğretmenin hem kendi ifadesini değiştirmesi hem de başka bir öğretmenin ifadesini değiştirmesini sağlamasıyla ortaya çıkıyor.

Okul yönetimi ilk aşamada neden olayı gizlemeye çalıştı?

Sıcağı sıcağına senaryolar üretmek yerine küçük çocuğu kurtarmaya çalışsalar, ellerinden geleni yapmaya gayret gösterseler olmaz mıydı?

Senaryo üretmek yerine daha önce serviste çocuk unutma olayı yaşandığına göre bundan ders alıp, daha dikkatli ve tedbirli olamazlar mıydı?

Bunlara benzer bir sürü sorularla doluyor insanın kafası.

Yeni Akit Gazetesi, minik Alperen’i ölüme götüren ihmaller zincirini 9 başlık altında özetlemiş.

Bu başlıklar şöyle:

1-) OKULDA KAYDI YOK:

2-) REHBER PERSONEL 22 YAŞINI DOLDURMAMIŞ

Yönetmeliğe göre, rehber personel için 22 yaş ve en az lise mezunu olma şartı bulunuyor. Ancak Doğan Haber Ajansı’nın geçtiği bilgilere göre, Alperen’in bulunduğu servisin rehber personeli D.K. 18 yaşında.
3-) İZİN BELGESİ BULUNMUYOR

İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası’ndan alınan bilgiye göre, araç için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden servis izin belgesi alınmamış. Bu araçların “Servis çekmeye uygundur” diye çalışma ruhsatı gibi bir belge alması gerekiyor, bu belge de yok.
4-) MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİNE SAHİP DEĞİL

Servis şoförünün ve rehber personelin, sorumlu ve yetkili olduğu hizmetin niteliklerini taşıması gerekiyor. Şoförlerin ise ‘Yurtiçi Yolcu Taşımacılığı Sürücü Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip olması şartı var. Ancak bu maddeler de ihlal edilmiş durumda. 
5-) ‘OKUL TAŞITI’ YAZISI EKSİK

Okul servis araçlarının arkasında, ‘Okul Taşıtı’ yazısını kapsayan numunesine uygun renk, ebat ve şekilde reflektif (yansıtıcı) bir kuşak bulunmalı. Ancak aracın arkasında bu da yok.
6-) CAM GÖRÜNÜR OLMALI

İzmir Büyükşehir Belediyesi Servis Araçları Yönergesi’ne göre, servis araçlarında aracın camları, tekerlekleri, ön ve arka kısımları dışındaki bölümlerde toplam 2 metrekareyi geçmeyecek şekilde, ilan ve reklam vergisini yatırmak koşuluyla aracın trafik tescil belgesinde kayıtlı şirketin logo ve reklam amblemi bulundurulabilir. Bu araçta ise reklam, tüm camları kaplamış durumda. Dolayısıyla araç içi görülemiyor. 
7-) YOKLAMA YAPILMADI

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği’ne göre, kayıtları yapılan çocukların kuruma günlük eğitimi aksatmayacak şekilde devam etmelerinin sağlanması esas. Çocuklar servisten indirilip okula alındığında yoklama yapılması gerekiyor. Ancak yoklama yapılmadığı için Alperen’in serviste unutulduğu anlaşılmadı.
8-) GÖZETİM TEDBİRLERİ ALINMADI

MEB Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği’ne göre, okul müdürü kurumda öğle yemeği saatlerinde çocukların düzenli olarak yemek yemelerini ve günlük eğitimin sona ermesinden velilerin çocuklarını teslim almalarına kadar geçen sürede okul-aile birliğiyle de işbirliği yaparak çocukların gözetimleriyle ilgili tedbirleri alır. Ancak olay, bu gözetim tedbirlerinin de alınmadığını gösteriyor.
9-) ARAÇ KURUMUN ÜZERİNE KAYITLI DEĞİL:

Aracın kurumun üzerine kayıtlı olması gerekiyor. İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı, “Yaptığımız araştırmalara göre aracın okul taşıtı olmadığını, anaokulunun adına kayıtlı olmadığını öğrendik” dedi.

Bu ihmaller ve sorumsuzluk dizisinin ardından yeni sorular takılıyor kafalara.

Minik Alperen’in babası katıldığı bir programda kaydı olmayan başka çocukların da bulunduğunu iddia etti.

Nasıl olurda minik Alperen veya diğer bazı çocukların kaydı olmaz?

Minicik çocuklar, neden şartları taşımayan bir personele emanet edilir?

Minicik çocuklar, belgesiz araçla belgesiz olarak çalışan bir şoföre nasıl emanet edilebilir?

Araç komple reklamla kaplanırken ‘Okul Taşıtı’ olduğunu belirten şerit nasıl olmaz?

Söz konusu kreş, devlet tarafından hiç mi denetlenmedi?

Denetlenmişse, eksiklikler neden tespit edilemedi?

Denetimler göstermelik mi yapılıyor?

Kayıt yapılmadığına göre olayın vergi boyutu da incelemeye alınmalı.

Bu konuda Maliye Bakanlığı’na iş düşüyor.

Okul yönetimi ve diğer ihmali bulunanlar sorumsuzluklarının bedelini en ağır şekilde ödemeli ki kamuoyu vicdanı rahat etmeli.

Bu olay, başkalarının yaşanmaması için ders olmalı.

Ülke olarak minik Alperen’e üzüldük ama başkalarına üzülmeyelim.

Başka Alperen’ler, ihmaller ve sorumsuzluklar zincirinin kurbanı olmasın.

Bu yazı toplam 908 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim