MMO Antalya Şube Başkanı Atmaca: "AVM’ler 24 saat havalandırılmalı"
MMO Antalya Şube Başkanı Doç. Dr. İbrahim Atmaca, "İnsanların toplu olarak bir arada bulunduğu AVM tipi binalarda en önemli önlem havalandırma miktarlarının arttırılmasıdır. Öksürükle ortaya çıkan damlacıkların yanı sıra havada asılı toz partikülleri de virüs için bir taban oluşturmaktadır ve bu yolla bulaşma da mümkün gözükmektedir" dedi.
Makina Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı Doç. Dr. İbrahim Atmaca, 11 Mayıs'ta yeniden açılacak olan AVM'lerin havalandırılması ve alınması gereken tedbirler noktasında açıklamalarda bulundu. Atmaca, "11 Mayıs itibariyle AVM'lerin açılacak olması, günden güne hayatın normalleşmesi ile ofis binalarının tekrar sıklıkla kullanılacak olması, insanların toplu olarak bir arada bulunduğu bu tip binaların ısıtma, soğutma ve havalandırma tesisatlarında da Korona virüsüne karşı yeni önlemler almamızı zaruri hale getirmektedir. Korona riskinin, enfekte kişilerin de bulunma ihtimali olan bu tür toplu yaşam alanları için hala geçerliliğini koruduğu unutulmamalıdır. Bu tip binalarda virüs yüklü ve havada asılı kalabilen parçacıkların hava akımlarıyla taşınması da söz konusudur. Bu nedenle bu binaların iklimlendirme sistemlerinde ekstra önemler alınmalıdır" ifadelerinde bulundu.
"Saatlerce havada asılı kalabilmekte"
"Koronanın hapşırma, öksürme veya konuşma sırasında yayılan damlacık veya parçacıkların solunması veya yüzey teması ile bulaştığı varsayımı üzerinde sıklıkla durulmaktadır" diyen Atmaca, "Virüs bulaşmış kişiden salınan ve yaklaşık 1-2 metre mesafelere düşen 10 mikrondan daha büyük parçacıklar ile direkt temas yaygın bulaşma yollarından biri olarak görülmektedir. 5 mikron büyüklüğün altındaki parçacıklar ise saatlerce havada asılı kalabilmektedir ki bu parçacıkların taşıdığı virüs iklimlendirme sistemi hava akımları ile mekan içerisinde dağılarak bulaşmaya neden olabilmektedir. Farklı yollarla geçiş için alınan önlemlerin etkisinin araştırıldığı bir çalışmada, belirli kabullerle geçiş ihtimalinin yüzde 15 temasla, yüzde 21 damlacıklarla ve yüzde 64 oranında havada asılı parçacıklarla olduğu sonucuna varılmıştır ki bu da bina iklimlendirme sistemlerinde alınacak tedbirlerin ne kadar önemli olduğunun açık bir göstergesi olmuştur. İç ortamda virüs yayılımının kontrolü için iklimlendirme sistemlerinde uygulanabilecek temel 2 önlem bulunmaktadır. Bunlardan ilki ve en yaygın uygulama havalandırma olup, bu yöntemde ortama temiz hava verilip, içerideki kirli havayı dışarı atarak ortamdaki virüs miktarı azaltılabilir veya seyreltilebilir. İkinci ve daha az kullanılan yöntemse, ortamdaki havayı bir filtreden/temizleme cihazından geçirerek virüsleri tutma yoludur. İnsanların toplu olarak bir arada bulunduğu AVM tipi binalarda en önemli önlem havalandırma miktarlarının arttırılmasıdır. Öksürükle ortaya çıkan damlacıkların yanı sıra havada asılı toz partikülleri de virüs için bir taban oluşturmaktadır ve bu yolla bulaşma da mümkün gözükmektedir. Virüse taban oluşturabilen bu tozlar insan hareketliliği ile birlikte artabilmektedir. İç ortam toz miktarlarının etkin bir havalandırma ile azaltılması, Korona yayılımına karşı önemli adımlardan biridir" diye belirtti.
"AVM'ler gece dahi havalandırılmalıdır"
AVM türü binalarda, salgın döneminde havalandırma miktarı, enerji verimliliğinin gözetilmeksizin arttırılması gerektiğini vurgulayan Atmaca, "Bu binalarda havalandırma gece bina kullanımda değilken dahi sürdürülmeli, daha az hava miktarı ile de olsa gece boyu havalandırma sistemi çalışmaya devam ettirilmelidir. Toplu kullanım alanlarında genellikle karışım havalı klima santralleri kullanılmaktadır. Bu karışım havalı klima santrallerinde ısıtılan ya da soğutulan havanın bir kısmı mahal dönüşü dışarı atılırken, atılan kadar hava kalan havaya karıştırılarak tekrar iklimlendirilmekte ve mahale geri gönderilmektedir. Yani mahalden dönen havanın yüzde 50 ile 70'i arasındaki bir miktarı tekrar ısıtılmak ya da soğutulmak kaydıyla insanların soluduğu ortama döndürülmektedir. Virüsün hala etkin olduğu bu günlerde bu tip toplu kullanım alanlarındaki klima santrallerinin yüzde 100 dış havayla çalıştırılması dediğimiz tamamen taze havalı çalıştırılması, yani mahale verilecek havanın tamamen dışarıdan alınarak kullanılması, enerji tüketimini arttırsa bile sağlık açısından uygun olacaktır. Yani mahalden dönen havanın tamamının dışarıya atılması, içeriye verilecek havanın ise tamamen dışarıdan taze şekilde alınarak ısıtılması ve soğutulması suretiyle daha sağlıklı bir iç ortam havası elde etmek bu tip santrallerde mümkündür ve bu süreçte mutlaka tercih edilmelidir. AVM dışındaki ofis binalarında da, akşam saatlerinde kapanan binalarda havalandırma sistemini tamamen kapatılmamalı, düşük kapasitede de olsa çalışmaya devam ettirilmelidir. Gerek AVM gerek ofis tipi binaların teknik müdürleri bina iklimlendirme otomasyonlarında gerekli önlemleri alarak tam kapasiteli havalandırma ile binaların havalandırılmasını muhakkak temin etmelidir. Mekanik havalandırma sistemi olmayan binalarda açılabilen pencerelerin aktif olarak daha fazla kullanılması bu periyotta uygun olacaktır. Binada mekanik havalandırma olsa bile mümkünse pencere havalandırmasıyla yapılacak takviye muhakkak faydalı olacaktır" dedi.
"Bina çevrelerinde bulunan klima santrallerine dikkat edilmelidir"
Atmaca, "Bina havalandırmaları genellikle karışım havalı klima santralleri ile yapılmakta, bu santrallerde bina çevrelerinde veya teras çatılarında bulunmaktadır. Bu santraller bir kanal ile taze havayı alırken diğer bir kanal ile içeriden çekilen kirli havayı dışarıya tahliye etmektedir. İçeriden dönen havada virüs olabileceği düşünüldüğünde taze hava alma ağzı ile kirli hava atış ağzı arasındaki mesafe arttırılmalı, en az 7-10 metre mesafe tercih edilmelidir. Ayrıca kirli havanın atışının yapıldığı yerlere dikkat edilmeli, bu noktalardan insan geçişinin olmamasına özen gösterilmelidir. Taze havanın alındığı kanalda, toprak veya beton zemine çok yakın olmamalı, yerden yeterince yüksek bir noktadan havanın temin edilmesine özen gösterilmelidir. Klima santrallerinde yapılacak bu fiziksel önlemler gerek içeriden çekilen kirli hava ile dışarıya virüsün atılması gerekse içeriye alınan taze havada virüs bulunma riski azaltması sebebiyle önemlidir. Bütün bunların yanı sıra bu süreçte, klima santrallarında da normal temizlik periyotları kısaltılabilir ve bu santral içerisindeki yoğuşma tavaları ve serpantin yüzeylerinin dezenfeksiyonunda etkin kimyasallar kullanılabilir" şeklinde konuştu.
"İç üniteler temizlenmelidir"
Split tip iklimlendirme cihazı kullanan işletmelerde sistem iç ünitelerinin hijyenik bakımının bu süreçte muhakkak yaptırılması gerektiğine işaret eden Atmaca, "Bu cihazlarda iç hava sürekli olarak sirküle edilmektedir. Bu split cihaz iç ünitelerinde her ne kadar filtre bulunsa da virüsün bu filtreler ile tutulması mümkün değildir. Bu nedenle bu cihazların filtre, yoğuşma tavaları ve serpantin yüzeyleri hijyenik temizliklerinin uzman ekiplerce yapılması gereklidir. Pandemi döneminde sıklıkla kimyasal dezenfeksiyon uygulanması önemlidir. Bu periyotta normal olarak iklimlendirme sistemi çalıştırılmaya devam ettirilmeli, bölgeye göre gerekli ısıtma veya soğutma yapılarak insanların ısıl konforu sürdürülmelidir. Bu sistemlerdeki ayar değerlerini değiştirmeye ihtiyaç gözükmemektedir. İç ortam nem miktarının virüs üzerinde direkt bir etkisi bulunmamıştır. Ancak yine de vücudun virüs girişine karşı mücadelesinde solunum yollarının yaş tutulması gerektiği bilinen bir gerçektir. Özellikle kışın çok kuru ortamlar boğazın kurumasına ve virüs geçişine direncin azalmasına neden olduğundan çok kuru ortamlardan kaçınılmalıdır. Ortam nem seviyesinin bu süreçte yüzde 40-60 arasında olması uygun görülmektedir" diye belirtti.
"Tuvaletlerde de ekstra önlemler alınmalıdır"
"Korona ile ilgili dikkat çeken, dışkı kaynaklı yayılım yolu da artık göz ardı edilmemektedir" diyen Atmaca, "Bu nedenle insanların toplu olarak kullandığı binalarda tuvaletlerinde de önlemler alınmalıdır. Bu kapsamda tuvaletlerin egzoz havalandırma sistemleri 7/24 yani sürekli açık tutulmalıdır. Tuvalet kapaklarına kullanım talimatları asılarak, alafranga tuvaletler, kapakları kapatılmak suretiyle sifonları çekilerek flaş yıkama işlemi gerçekleştirilmelidir. Ayrıca yer süzgeçlerinin sürekli su ile dolu olması sağlanmalı yani kurumuş giderlerden kaçılması gerekmektedir" ifadelerinde bulundu.
Antalya Son Haber
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim