Bugün 21 Kasım 2024 Perşembe
  • Antalya17 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2940.718
    %0.35
  • Dolar
    34.4659
    %0.07
  • Euro
    36.3751
    %0.30

Eyüp Koçak / Muhabir Türk

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Eyüp Koçak / Muhabir Türk

Muharrem İnce’nin suçu var mı?

21 Ağustos 2020 Cuma 12:41

 

Toplumun büyük bir kısmı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cuma günü açıklayacağı sürprize kilitlendi.  Muhtemelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, mavi vatan adını verdiğimiz Doğu Akdeniz’de doğalgaz bulunduğunun müjdesini verecek. 

Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak bu gelişme, ülkemiz adına sevindirici. Böyle bir durumda Türkiye’ye dirsek gösteren ülkeler, ya diyalog kurmaya çalışacak ya da mavi vatanda bulunan doğalgazın üstüne çökmenin hesaplarını yapacak.  Doğu Akdeniz’de doğalgazın bulunması, işlenmesi ve ekonomiye kazandırılması, eleştirilerin hedefi olan Cumhur İttifakı için ciddi ve olumlu bir gelişme. 

Bir taraftan bu olurken, diğer taraftan muhalefet partileri, Cumhur İttifakını olası bir seçimde yenmenin hesaplarını yapıyor.  Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu ve Deva Partisi Lideri Ali Babacan’ın Millet İttifakına dâhil olma ihtimali Cumhur İttifakını tedirgin etse de, muhalefet tarafında yaşanan gelişmeler iktidara yeniden umut oldu.  Tüm dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs salgını, ekonomide yaşanan gerileme, Türk parasındaki anormal değer kaybı ise muhalefet partileri için bir fırsata dönüşmüş durumda.

Peki, böyle bir durumda muhalefet partileri istedikleri sonucu elde edebilir mi? Olası bir erken seçimde Millet İttifakı İstanbul’dakine benzer bir zafer elde edebilir mi? 

Bu konuda elbette farklı görüşler ortaya konabilir ama ben muhalefet partilerinin kendilerini toparlaması gerektiğine inanıyorum. İstanbul seçiminde elde edilen zafer sarhoşluğunu henüz üstlerinden atabilmiş değiller. Özellikle Muharrem İnce’nin liderliğinde başlayan oluşum, Millet İttifakının ciddiye alması gereken konu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hem Muharrem İnce hem de Cumhuriyet Halk Partisi’nin çok ciddi hataları var. Kişisel hesaplaşmalar, siyasi kaygılara bağlı öngürüsüzlük, çok iyi giden süreci başarısız kıldı.  Anlaşılan o ki, bu başarısız süreçten her iki taraf da hala ders almış değil.

Cumhuriyet Halk Partisi bir defa Muharrem İnce’yi yok saymaktan vazgeçmeli.  Muharrem İnce taraftarlarının partiden uzaklaştırılması, yok sayılması, demokrasinin kuruculuğunu üstlenen Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışmayan bir durum. Kemal Kılıçdaroğlu, parti içinde barışı sağlayacak adımlar atmalı, gönül ayrılıklarını birleştirecek politikalar geliştirmeli.  CHP seçmeni hala Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ne olduğunu bilmiyor.  Kemal Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce o gün seçimleri neden birlikte izlemedi? Muharrem İnce seçim sonuçlarının belirgin olduğu zaman dilimlerinde neden ortadan kayboldu?  Parti içinde Muharrem İnce’nin aleyhine çalışanlar kimlerdi? Seçmen hala bu soruların yanıtını alabilmiş değil. Özellikle Rahmi Turan’ın gerçek dışı iddiasına CHP’nin taraf olmasının anlatılır, savunulur hiçbir tarafı yok.

 Muharrem İnce’nin hataları var mı? Elbette var. Muharrem İnce’nin bana göre en büyük hatası kriz zamanlarını doğru yönetememesi. Kişisel hırslarından kurtulamaması.  Duyumlara ve duygularına göre hareket etmesi. Oysa siyasette duygu ve duyumlara göre hareket etmek, insan yaptırır. Özellikle Rahmi Turan olayında Muharrem İnce’nin aldığı refleks hataydı.  İnce davranışlarını kontrol edemeyerek kendisini istemeyen cenaha cesaret daha fazla cesaret verdi. Kim ne söylerse söylesin, bu durum yanlıştı. Ama bu yanlışın en büyük tarafı bana göre bizatihi Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Cumhuriyet Halk Partisi bir türlü  “Gel Bakalım Muharrem” kafasından çıkamıyor.  Bu kafa yapısının bir amacı, kimseye bir yararı yok. Parti içinde genel başkanlık hedefini siyasi bir suç fikrine dönüştürülmemeli.  CHP bu durumu siyasi bir suç olgusu haline dönüştürdü. Kendi Cumhurbaşkanı adayının gönüllerini kırdılar.  Yıllarını partinin iktidarına harcamış bir partilinin CHP’de üst düzey yönetici olmak istemesinin kime ne zararı var?

Düşünün, seçimlerde hiçbir siyasi partinin tarafını tutmuyorsunuz. Kafanız kime oy vereceğiniz konusunda karışık.  Tünelin sonundaki bir ışığa odaklanıyorsunuz ama tünelin sonu siyasi iç çekişmelerle kapanmış durumda.

Siz olsanız, böyle kısır çekişmelerin göbeğindeki partiye oy verir misiniz?

Bence bir an önce muhalefet aklını başına almalı.

 

  

Bu yazı toplam 1773 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim