- IMKB
% - Altın
3827.834
%0.27 - Dolar
37.8071
%0.10 - Euro
40.8699
%0.48
- 18:53 - Et sektörü karamsar
- 18:48 - İYİ Parti’de bayramlaşma
- 18:01 - Yaşam Hastanesi: "Kanserle mücadelede erken teşhis hayat kurtarır"
- 17:43 - TFF 2. Lig: Isparta 32 Spor: 2 - Kepezspor: 4
- 15:23 - Antalya’da hortum 2 tonluk bungalovu 30 metre sürükledi, karavanı otomobillerin üzerine fırlattı
- 15:23 - Akçatı’da imece usulüyle çok amaçlı spor salonu yapılıyor
- 14:23 - Bilimin müzesi Kepez’de
- 13:58 - Antalya iş dünyasından boykot çağrılarına tepkiler
- 13:28 - Antalya’da bayram tatiline yağmur engeli
- 12:23 - Antalya’nın spor festivali markası Runtalya 20 yaşında
- 12:23 - Antalya’da dağ bisikleti macerası başlıyor
- 11:03 - ATB hal endeksi: Sebze ve meyvede miktar geriledi, fiyatlar yükseldi
- 10:23 - Antalya’daki Atatürk Parkı’nın ışıklandırmaları yenilendi
- 16:43 - Antalyasporlu milli cimnastikçilerden Sofya’da 4 bronz madalya
- 09:58 - Antalya’da ilk imza Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’ten
Gürsel Kaya





SİVİL TOPLUM
Demokratik rejimlerde sivil toplumun yönetime katkısı ve katılımı oldukça yüksek ve etkili. Toplumsal hayatı, dayanışmayı, birlik ve beraberlik duygusunu her zaman ön plânda tutan toplumumuzda ise durum biraz farklı maalesef. Gayri resmi örgütlenmeyi seviyoruz da, resmî örgütlenmeye gelince korkuyoruz. Herhangi bir sivil toplum kuruluşuna üye olmak ve orada mesai harcamak ürkütüyor bizi her nedense. Oysa özellikle sosyal sermaye bakımından bir hayli güçlü olan Antalya’da hem nitelik hem de nicelik bakımından sivil toplum, her şeyin önünde olmalı. Yol göstermeli, yön çizmeli. Kentin ve kentlinin ufkunu genişletmeli..
Sayısal olarak baktığımızda Antalya’da iki bin sekiz yüz yetmiş dört kayıtlı derneğin olduğunu görüyoruz. Türkiye genelinde altıncı sırada. Akdeniz Bölgesi’nde kayıtlı derneklerin yüzde yirmi beşi, Antalya’da faaliyet gösteriyor. Gerek ülke, gerekse Antalya genelinde faaliyet gösteren derneklerin pek çoğu, meslekî ve dayanışma derneği. İkinci sırayı spor, üçüncü sırayı dinî hizmetlerle ilgili dernekler alıyor. Çevre, engelliler, sağlık, temel haklar, düşünce, tarım, yaşlı ve çocuklar, imar, bilim ile ilgili dernekler ise son sıralarda yer alıyor maalesef. Bu biraz da bizlerin, en önemli konulara ne kadar duyarsız olduğunu göstermiyor mu?
İnsanın yaşadığı çevreye, doğup büyüdüğü ülkesine karşı bir sorumluluğu olmalı. Söyleyecek sözü olmalı. Örgütsüz yapılanmalarda ne söylerseniz söyleyin, boşlukta uçar gider. Ancak sağlam bir örgütlü toplum, ülkenin geleceğini, daha da ötesi insanlık tarihini değiştirir. Sorunlara daha kısa yoldan daha kesin çözümler üretebilir. Sesiniz daha gür çıkar, soluğunuz daha güçlü olur..
Peki neden sivil oluşumlara karşı bu kadar mesafeliyiz acaba? Ve neden belli bir yaştan, belli bir zaman diliminden sonra ilgileniyoruz? Neden boş zamanımızı değerlendirmek gibi düşünüyoruz? Elbette bu soruların pek çok cevabı var. Birkaçını sıralayalım dilerseniz. Sözün başında belirttiğimiz gibi, sivil toplum kuruluşlarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanan kişiler sayesinde, kuruluşlara olan güven azaldı. Özellikle bazı uyanık kişiler bu ortamları bir merdiven basamağı gibi, çıkarları doğrultusunda kullandılar. Kimliğini ve kişiliğini buralarda pekiştirip, siyasî ve ticarî ilişkilerde kişisel menfaat peşinde koştular, koşuyorlar. Bu çıkarcılar sayesinde, pek çok insan sivil toplum hareketinden uzaklaşmak zorunda kaldı..
Gündelik geçim sıkıntıları, yoğun iş temposu, zaman ayıramama, erken yaşlarda sivil hareketlerin içinde olmayı engelleyen bir başka neden. Ne var ki bize göre pek geçerli bir neden değil. Ülkemizin, çocuklarımızın, insanlığın geleceği için kısa sürede de olsa, zaman ayırabilmeliyiz. Ve çocuklarımıza, erken yaşlarda bu örgütlenmenin gerekliliğini anlatabilmeliyiz..
Sivil toplum hareketlerinin siyaseti yönlendirmesi gerekirken, öyle bir noktaya gelindi ki, artık siyaset sivil hareketleri belirliyor maalesef. Aşağı yukarı her hareket, bir siyasi partinin ön ya da arka bahçesi hâline geldi. Onun lehine, ondan daha aktif çalışmalar yapar oldu neredeyse. En tehlikeli durum da bu işte! Memleketi ilgilendiren en önemli konularda bile sivil toplumun sesi zor çıkıyor ya da hiç çıkmıyor, çıkamıyor. Elbette sivil toplum üzerindeki birtakım baskılar da, bu işin tuzu biberi oluyor.
Her ne koşulda olursa olsun, sivil toplumun gücünü hissetmeli, hissettirmeliyiz. Sivil toplum kuruluşlarına olan güveni yeniden tesis etmeli ve onu emin ellere teslim etmeliyiz. Demokratik bir ortamda, ülke yönetiminde söz sahibi olmak istiyorsak, sivil toplum anlayışına sahip çıkmalıyız. Sivil inisiyatifi ellerinde tutamayan toplumlar, geleceğe dâir söz söyleme hakkına sahip olamazlar.
Sağlıcakla kalın.
Hız, dikkatsizlik…Ömer Yetgin
Kurslar ve etkinliklerMustafa Yetgin
İMAMOĞLU’NU KİM ÇAĞIRIYOR?Eşref Ural
Bayram heyecanımız nereye kayboldu?İSA KAVLAK
HEYBEDEKİ BÜYÜK TURP:TÜRKİYEGürsel Kaya
Evren Cebeci ve KampKahraman Köktürk
EMEKLİ OLUNCA ÇALIŞMAK İSTEMEMRaziye Gök Aktaş
ŞEHİRLEŞME-4Muharrem Yellice
NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
Bakü’de iklim anlaşmazlığı: Dünyayı kirletenlerin YüzsüzlüğüMustafa Yıldıran
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEyüp Koçak
Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
Antalya İş Dünyasından Boykot Çağrılarına Tepkiler
Antalya’da Bayram Tatiline Yağmur Engeli
Atb Hal Endeksi: Sebze Ve Meyvede Miktar Geriledi, Fiyatlar Yükseldi
Isparta’da Bayram Öncesi Gül Lokumu Satışları Arttı
Müsi̇ad Antalya’nın İftar Programında İş Dünyası Bir Araya Geldi
Sanayi Ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Türkiye, Küresel Pazarın Yüzde 68’ini Kontrol Ediyor"
9 Günlük Bayram Tatili, Antalya’daki Otelleri Hareketlendirdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Cw Solar Cell’e Ödül
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim