Aristoteles’e göre siyaset ya da politika, insanların kendi hayatlarını iyileştirmek, iyi ve sağlıklı toplumu yaratmak amacıyla gerçekleştirdikleri faaliyettir. Yine O’nun açısından siyaset, en üstün bilim dalıdır. Çıkar ve erdem gibi çelişkili iki kavramı bünyesinde barındıran siyaset; aslında dar çıkarcılıktan öte, toplumsal çıkara yönelik erdemli, kamusal bir varlık olmalıdır.
Devlet yönetiminde bütün sorunların tek çözüm noktası olan siyaset.. Toplumun yönetiminde anahtar rolü oynayan siyaset.. Son zamanlarda kişisel çıkarların, kişisel kavgaların ve kişisel suçlamaların ötesine geçemeyen siyaset, tıkandı mı acaba? Eğitimden sağlığa, ekonomiden dış politikaya, tarımdan enerjiye, sanayiden ticarete, hukuka kadar pek çok sorunla cedelleşen ülkemizde maalesef siyasetin tıkandığını görüyoruz. Kısır döngüde kişisel bir kayıkçı dövüşüne evrildiğini…
Yıllardır siyaset arenasından inmeyen ve inmek istemeyen kimi siyasetçiler sayesinde, yeni isimler ortaya çıkamıyor maalesef. Hep aynı isimler, aynı yüzler etrafında dönüp duruyor siyaset. Dönüp duruyor işte sâdece. Çok çok başarılılarsa, elbette sözümüz yok, devam etsinler; sonsuza kadar. Beis yok. Ancak kişisel çıkarlarını toplumun çıkarları üzerinde tutan pek çok siyasetçi tanıyor bu ülke insanı. Ve bu ülkeye zerre katma değeri olmayan.. Yeni isimler ortaya çıkamayınca, yeni fikirler, yeni projeler, yeni çözüm yolları da çıkamıyor elbette. Unutulmamalı ki, gelinen bu noktada tıkanan siyaseti, yine siyaset açacak.
Hangi siyaset? Ufku geniş, teknolojik dünyayı tanıyan, başımızı döndüren küreselleşmenin içerisinde ülke çıkarlarını ve sınırlarını koruyan, üretime ve ihracata yönelik, kişisel çıkarlardan uzak, erdemli siyaset. Artık gündelik kişisel çıkar ve tartışmalarla, kişisel suçlamalarla, geçici çözümlerle bir yere varılamayacağı gerçek. Hele hele gelişmiş dünyaya ayak uydurmak bir mucize.
Yeni fikirleri, yeni projeleri, bilimin ışığında yeni ve gerçekçi çözüm yollarını sunabilen, kişisel çıkarlardan arınmış, şâibesiz, ülkesinin ve milletinin menfaatlerini baş tacı yapan, liyakâtli, eleştiriye ve yeniliğe sonuna kadar açık, erdemli insanların omuzlarına verin artık bu siyaset yükünü. Anadolu’yu şöyle bir gezip dolaşırsanız, nice cevherlerin yattığını görürsünüz. Haa, bu iş parasız pulsuz, hatırsız gönülsüz, lobisiz grupsuz, adamsız ağa babasız olmaz diyorsanız, ona diyecek sözümüz yok!
Sağlıcakla kalın…
Bu yazı toplam 3785 defa okunmuştur.