İlimizin önemli potansiyellerinden birisi de kuşkusuz hayvancılık için uygun bir iklime sahip olmasıdır.
Öyle ilçelerimiz var ki hakikaten besicilik anlamında son derece elverişli. Yayla iklimine sahip ilçelerimiz kadar ılıman bir iklime sahip ilçelerimizde de hayvancılık için uygun ortamlar bulunmakta.
Manavgat buna iyi bir örnek diyebilirim.
Aynı şekilde Alanya’nın köylerinde de bu manada uygun meralar olsa da, son yıllardaki hızlı yapılaşma ciddi manada besiciliği olumsuz etkilemekte.
Öte yandan hayvancılık ülkemizin önemli gelir kapılarından birisi. Besicilik için son derece uygun bir iklimimiz bulunmakta.
Bu yönüyle Antalya tüm ilçeleriyle birlikte tarım ve hayvancılık için son derece uygun bir yapıya sahip. Mesela Korkuteli’de besicilik için uygun alanlar olduğu kadar Akseki’de de var. Manavgat, Gazipaşa, Elmalı ve Kaş ilçelerimizde de uygun mera alanlarımız bulunmakta.
Dolayısıyla bu konuda önemli olan husus besiciliği ve tarımı teşvik etmek ve geliştirmektir.
Merkez ilçelerimizde de hayvancılığı teşvik etmek ve besicilere aşı ve ilaçlama hizmetleri verilmekte.
Elbette hızlı yapılaşma anlayışında en çok zarar gören sektör hayvancılık.
Çünkü mera alanlarının hızla azalması, yayla göçünün eskisi gibi besiciliğe bağlı olarak gelişmemesi, artan giderler, yem fiyatlarının yüksekliği, dışarıya bağımlı olunması gibi faktörler besiciliği tehdit etmekte.
Zor şartlarda hayvancılığı sürdürmek isteyen üreticiler ise ciddi manada artan maliyetlerden şikayetçi.
Bu bakımdan besiciliğin teşvik edilmesi, özendirilmesi ve mevcut meselelerin çözümü ile alakalı kararlı adımlar atmak lazım.
Bu tarz çalışmaların artarak devam etmesi dileğimle.
Esen kalın.
Bu yazı toplam 434 defa okunmuştur.