- IMKB
% - Altın
3301.203
%0.53 - Dolar
35.9416
%0.10 - Euro
37.3185
%-0.00
- 23:53 - Alacabel’de kar yağışı başladı, ekipler seferber oldu
- 17:35 - Suç önleme için geliştirilen yapay zeka hamlesi ‘Gözcü’ geliyor
- 17:30 - Antalya'da kar keyfi
- 17:08 - Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu: "Kındılçeşme’yi kaybedersek Kemer halkına izahını yapamayız"
- 16:02 - "Mustafa Kemal'in askerleriyiz"
- 14:23 - Gölhisar’da hafızlık icazet merasimi gerçekleştirildi
- 14:08 - Antalya’da gübre denetim seferberliği başladı
- 13:43 - Alanya’da deniz suyu 7-8 metre çekildi
- 13:33 - ALTSO eğitimleri hız kesmiyor
- 12:58 - Antalya’ya teknoloji vadisi ve yeni yatırımlar
- 11:43 - Kepez’de dere ıslah çalışması
- 11:43 - Kepez Belediyesi öğrencilerin sınav kaygısına son veriyor
- 11:43 - ATASEM kurslarına 5 bin kişi başvurdu
- 11:33 - Antalya Çiçek Desenleri Günleri’nde gençler en güzel deseni oluşturmak için yarışacak
- 11:33 - Antalyalılar ‘Halk Ekmek’ten memnun
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK
Turizmde özeleştiri zamanı…
Özeleştirinin olmadığı yerde, yanlışlıklar ve hatalar adeta cirit atar… Hangi alanda olursa olsun, hangi iş kolunda ve sektörde olursa olsun bu tanımı hayatımıza koymak zorundayız.
Artık turizmde deyim yerindeyse en verimli ay olan Ağustos’tayız. Bu günlerde daha fazla turisti nasıl ülkemize ve şehrimize getirebiliriz; düşüncesini canlı tutmalıyız.
Turizm; çok yönlü ve katma değer yaratan sektörlerin başında gelmesi bakımından stratejik öneme sahip.
Turizmin uzun soluklu ve tüm yıl boyunca dolu dolu yaşanabilmesi için çok yönlü düşünülmesi gereken bir sektör.
Yıllarca ülkemizde turizmi 5-6 aylık bir zaman dilimine yaydık ve öyle düşündük.
Yani; Mayıs ayı ile başlayan ve Ekim ayının sonu itibariyle sona eren bir süreç…
Oysa ‘’12 Ay Turizm’’ bir hedef değil, bir yaşam biçimi olmalı.
Bunun için olmazsa olmaz denilen kriterler var.
Her şeyden önce yerli ve yabancı turistleri tüm yıl boyunca şehrimize çekebilecek sinerjiyi yaratmamız gerek.
‘’Her şey Dahil’’ sistemi yıllarca tartışıldı, yazıldı, çizildi.
Kimisi, ‘’Her şey Dahil’’ sistemi turizm için son derece zararlı dedi, kimisi kesinlikle olmalı dedi.
Sektörün içinden gelenler bile bu sisteme çok sıcak baktı.
Halen bu tartışmalar devam ediyorken, Bodrum, Kuşadası, Alaçatı gibi tatil beldelerinde fiyatların aşırı yüksek olmasının sonrasında özellikle yerli turistlerin Yunan adalarına gitmesi gündemdeki yerini koruyor.
Her zaman vurguladığım gibi turizmin çeşitlendirilmesi gerek ve turizmi sadece yiyecek – içecek konseptine sığdırmamak gerek.
Her şey Dahil sisteminde 5 yıldızlı otellerin farklı konseptlerinden ‘’fırsat bulabilen’’ yerli ve yabancı turistleri zorunlu olmadıkça kent merkezinde göremiyoruz.
Örneğin; bu günlerde Kazım Özalp Caddesi diye tanımlanan Kapalı Yol, Işıklar ve Atatürk Caddesi gibi alanlarda renkli görüntüler var.
Ama ya diğer cadde ve sokaklar?
Aynı şeyi şehrin bütünü için söylemek mümkün değil!
Turizmin lokomotifi Antalya’da akşam ticaretinin yıllardan beri yaygınlaştırılamaması en büyük eksiklik olarak gösteriliyor.
Örneğin bugünlerde Şarampol Kapalı Yol olarak adlandırılan Kazım Özalp Caddesi’nde bir canlılık göze çarparken, aynı canlılık ve hareketliliğin şehrin bütününe yayılması gerek.
Kazım Özalp, Güllük ve Atatürk Caddesi hariç Antalya’nın büyük bir bölümünde akşam ticaretinin yok denecek kadar az olması, esnafın turizmden yeteri şekilde yararlanmasını engelliyor.
Antalya’ya yeni cazibe merkezlerinin oluşturulmasının ‘’kaçınılmaz’’ olduğunu söyleyen vatandaşlar; ‘’Çok değil 2 -3 ay sonra yaz sezonu bittiğinde kent merkezinde akşam ticaretinin tamamen kaybolmaya başlayacağını söylüyorlar.
Bunda da haklılık payları var.
Akşam ticaretinin sürdürülebilir olması için şehrin, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerle desteklenmesi gerekiyor.
Bu noktada Antalya’da maalesef akşam ticareti yok denecek kadar az. Hatta yok. Durum böyle olunca turistler ‘’Her şey Dahil’’ sistemine bağlı olarak otellerde kalmayı tercih ediyor. Yerli turisti de şehir merkezine çekecek bir proje yıllardır hayata geçirilemedi.
Yeni çekim merkezleri oluşturma konusunda aslında kaybedecek zaman yok.
Şehir merkezindeki esnafların da fiyat standardı konusunda denetlenmesi gerekiyor.
Bodrum, Kuşadası ve Alaçatı gibi tatil beldelerinde yaşanan sıkıntının Antalya’da da olmaması için başta ilgili belediyeler, ATSO, AESOB gibi meslek odaları etkin çalışma yapmalı.
- GAZZE BOŞALTILACAK MIGürsel Kaya
- Tezatlıklar zinciri!Ömer Yetgin
- Tedbirleri aksatmamak lazımMustafa Yetgin
- YAKIN ZAMANLARIN KISA HİKAYESİ (1)Eşref Ural
- İndirimden aldığınız ürünleri kontrol edinİSA KAVLAK
- ŞEHİRLEŞME- 3.Muharrem Yellice
- Düşmeyiz ama Takviye ŞartKahraman Köktürk
- GÖMÜLÜ MALİ YÜKÜMLÜLÜKLER GELECEKRaziye Gök Aktaş
- NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
- Bakü’de iklim anlaşmazlığı: Dünyayı kirletenlerin YüzsüzlüğüMustafa Yıldıran
- MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
- CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
- Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
- SEÇİMEyüp Koçak
- Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
- Antalyalılar ‘Halk Ekmek’ten Memnun
- Ocakta Domatesin Miktarı Da Fiyatı Da Arttı
- Antalya’dan Tüm Dünyaya İhraç Ediliyor: 300 Ton Defne Yaprağı Hasadı Yapıldı
- Büyükşehir’den Gençlere Çevre Dostu İstihdam
- Atso Başkanı Hacısüleyman, Tüm Üyeleri Fresh Antalya Fuarı’na Katılmaya Davet Etti
- Genç Müsi̇ad Antalya’da Yeni Dönem Başladı
- Antalya’da "Doğal Tozlaşma İçin Bombus Arıları" Toplantısı
- Antalya’da Domates Üretimi Düşüyor, Hal İşlem Miktarları Alarm Veriyor
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim