Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

            Semt pazarları ve marketlerdeki fiyatlar aslında satın alma gücü ile hayat şartlarının zorluğunu özetliyor…

            Üretim odaklı olarak düşünemediğimiz sürece ve her sektörde üretimi yaygınlaştıramadığımız sürece ekonomik anlamdaki çekincelerimiz devam edecek gibi görünüyor.

            Yeni asgari ücret belirlendi. Bu rakam daha çalışanın eline geçmeden zamlar dikkat çekici biçimde kendini gösteriyor.

            Peçete ve tuvalet kağıdı fiyatları bile sürekli artıyor.

            Öte yandan Kış aylarında  olduğumuz bugünlerde sebze ve meyvelerdeki fiyatların yüksek oluşu dar gelirli aileleri olumsuz etkilemeye devam ediyor.

            Özellikle kırmızı et fiyatlarının astronomik biçimde arttığı marketlerde 1 kg kırmızı etin kilosu 150 lira ile 200  lira arasında değişebiliyor.

            Kırmızı ete son gelen zam sonrasında et ihtiyacını karşılamakta güçlük çekecek olan vatandaşlar, fiyatların düşmesini bekliyor.

            Evet… Sebze ve meyve fiyatlarındaki fiyat artışı vatandaşın alım gücünü iyice zorlarken, fiyatların yüksekliği pazarcının satışının da azalmasına neden oluyor.

            Böylesi bir durumda semt pazarlarında eski aylardaki canlılıktan eser kalmazken, fiyatların yüksek oluşu vatandaşı düşündürüyor.

            Semt pazarlarında genellikle fiyatları inceleyen vatandaş sadece bakmakla yetinirken, poşetler ve pazar arabaları artık dolmuyor.

            Diğer taraftan pazarlarda ve marketlerde ucuz bir ürünün artık kalmadığını söyleyen vatandaşlar, fiyatların yüksek oluşu karşısında şaşkınlığını gizleyemiyorlar.

            Pazarlarda artık ucuz bir ürün kalmadığını söyleyen vatandaşlar, patates ve soğanın da yükselişe geçmesiyle dar gelirlinin tüketeceği temel besin maddesi kalmadığını belirtiyor.

            Her zaman ifade ettiğim gibi ekonominin kalbi ve gerçek oranlar çarşı – pazarda belli oluyor.

Özellikle  marketlerdeki  fiyatların ateşten gömlek haline geldiğini de söyleyen vatandaşlar, yeni belirlenen asgari ücretin de böyle giderse kısa sürede eriyeceğini belirtiyorlar.

                        Semt pazarlarına gelince…

Dar gelirlinin yiyeceği patates ve soğan fiyatları da tırmanışa geçti. Pazarlarda ucuz bir şey yok!  Fiyatlar gerçekten çok yüksek. Bırakın dar gelirli bir aileyi, orta yaşam standarlarına sahip kişiler bile bu fiyatlarda zorlanıyor.  Dar gelirlinin yiyeceği bir şey kalmamış neredeyse.

            Daha önceki yazılarımda da kısmen dile getirdiğim üzere üretim odaklı planlı tarımı mutlak surette hayata geçirmeliyiz.

            Satın alma gücü artmadıkça, üretimi canlandırmadıkça bu sıkıntılar maalesef devam eder.

            Bu realiteyi gözden uzak tutmamalıyız…