Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Çocukluğumun geçtiği Muratpaşa’da yılların getirdiği biriken ve kronikleşen sorunlar var.

            Yüksekalan, Balbey, Etiler, Tahılpazarı ve Kışla…

            İnanın bana bu mahalleler 80’li,ve  90’lı yıllarda o kadar güzeldi ki!

            Şimdi buraları tanımakta zorluk çekiyorum.

            Muratpaşa’da  Yeşilbahçe, Fener, Şirinyalı, Çağlayan, Güzeloba ve kısmen de Bayındır mahallesi’ne bakarsanız yanılırsınız! Öyle mahalleler var ki gerçekten yıllardır kaderine terk edilmiş durumda.

            Muratpaşa’nın önceki dönem belediye başkanlarından Süleyman Evcilmen’den sonra Muratpaşa’da hizmet anlamında somut projeler ve çalışmalar görmek zor!

            Oysa ki Muratpaşa Antalya’nın kalbi ve vitrini…

            Yazılarımda zaman zaman özellikle merkez ilçelerdeki sorunları en rasyonel biçimde dile getirmeye çalışıyorum.

            Kepez’den Aksu’ya, Konyaaltı’ndan Döşemealtı’na kadar her ilçede aksayan yönlere dikkat çekiyorum.

            Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal genel başkanlık hevesiyle geleceğe dair planlar yaparken Muratpaşa ilçesi sorunlarla boğuşuyor!

            Toplam 56 mahalle bulunan bu ilçede eşit hizmet kavramını görebilmiş değiliz:

            Bildiğiniz gibi belediye başkanlarının sıkça kullandığı sözcüklerden birisi de eşit hizmet kavramıdır. ‘’Her mahalleye eşit hizmet götürüyoruz’’ söylemleri ise zaman zaman kendi içinde çelişkiler içerir.

            Kentlerin planlamasında yapılaşma ‘’farklılığına’’ baktığımızda ve ağır aksak işleyen hizmetlere baktığımızda bunun aslında tam da böyle olmadığı gerçeği ile karşılaşırız.

             Köşe yazılarımda ‘’Bu kente karşı sorumluyuz. Planlamasından sosyal donatı alanlarına, ortaya konamayan prestij projelerden zamanında toplanamayan çöplere kadar geniş bir alanda ağır aksak yapılan hizmetlerin zamanında yapılması gerektiği gerçeğine kadar sorumluyuz.

            Mahallelerin planlaması, imar planı, sonrasında bu plan doğrultusunda oluşturulan ya da oluşturulamayan sosyal donatı alanları çekim gücü oluşturuyor. Ya da; sosyal donatı alanlarının ‘’yetersizliğinden’’ dolayı büyük eksiklikler göze çarpıyor.

            Çekim alanları oluşturulamamış mahalleler ise sorunlarla baş başa kalıyor… Yatırımcının ilgisini gerçek anlamda çekemediği için de gelişim çok yavaş ilerliyor…

            Bunu bir çok mahallede görmek mümkün.

            Mahalleleri denize yakın ve deniz kıyısına uzak diye tanımlamak ve gelişmelerini bu faktöre göre de değerlendirmek mümkün.

            Yolunuz düşerse Deniz mahallesine bir bakın. Üçgen, Sedir, Gençlik, Zerdalilik, Doğuyaka, Gebizli, Yeşildere, Kızılsaray ve Kışla mahallelerini gözlemleyin.

            Kırcami bölgesindeki mahalleleri zaten söylemeye gerek yok.

            Hizmet yok ve görüntü kirliliği içinde.

            Muratpaşa bu şehrin kalbi ve hizmetin çok daha iyisini hak ediyor ve hizmet istiyor…

            Örneğin Zerdalilik bundan 30 yıl önce gözde merkezlerden birisi iken bugün gelinen süreçte görsel kirlilik zamanla yarışıyor. Aynı şeyi Gençlik mahallesi için de söyleyebilirim. Kaderine terk edilmiş görüntüler var.

      Tam da bu noktada Konyaaltı ve kısmen Döşemealtı’ndaki sinerjiyi Muratpaşa’da göremiyorum.

            Rutin belediye hizmetleri ile sorunlarla başbaşa kalan mahalleleri geleceğe taşımak mümkün değil!