- IMKB
% - Altın
4073.892
%0.37 - Dolar
38.0597
%0.46 - Euro
43.3473
%0.09
- 22:18 - AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’nun babası hayatını kaybetti
- 21:23 - Alanya’da kentsel dönüşümün altyapısı hazırlanıyor
- 17:23 - Erasta AVM Pedelia Festivaliyle ödülleri topladı
- 16:23 - Başkan Özçelik: "Birlikte yönetiyor, birlikte güzelleştiriyoruz"
- 15:43 - Yenilenen Antalya Havalimanı ilk yolcularını karşıladı
- 15:23 - ALKÜ, Noakhali Üniversitesi ile ilişkileri geliştiriyor
- 14:23 - Genç sanayicilerin ilk durağı İspanya oldu
- 13:48 - Büyükşehir’den çevre mühendislerine "Kalite Kontrol Eğitimi"
- 13:42 - Korkuteli’de bozuk yollara ‘’yama’’ yapılıyor
- 13:23 - Antalya otogarında el konulan 2 yavru sincaptan haber var
- 12:48 - Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden 23 Nisan’a özel program
- 12:38 - Adana’dan otobüsle Antalya’ya 300 civciv gönderdiler
- 11:23 - Elektrik tellerine takılan kumru için kurtarma operasyonu
- 10:55 - Göynük Mutfak Sanatları MYO da Bir Dormundlu
- 10:43 - Kumluca Devlet Hastanesi’nde Koroner Anjiyografi Ünitesi Açılıyor
Eşref Ural / Journal - Konuk Yazar





CHP VE AK PARTİ ARASINDA TÜRKİYE
Ta 1980’li yıllarda devletin şöyle bir fikri olduğunu duyardık; “bu ülkede fazla siyasi partiye ihtiyaç yok, sağı ve solu temsil eden iki ana parti olsun, bir tarafı CHP temsil etsin, diğer tarafı da o dönemde sağda güçlü parti kimse, o temsil etsin. Tıpkı ABD demokrasisinde olduğu gibi. Hele bir de başkanlık sistemine geçilebilirse, o he âlâ, kaymaklı kadayıf, tadından yenmez, sistem bu şekilde yürür gider”.
12 Eylül sonrası Türkiye’yi biçimlendirmeye çalışan siyasi/bürokratik elitin hayali bu idi. Ancak, Kürtçü siyasi hareketin sahneye çıkması bu projenin hayata geçmesini zora soktu. Sora soktu, çünkü Kürtçü siyaset güçlendikçe, hem Türk milliyetçiliği üzerine siyaset yapan partiler etkili olmaya başladı, hem de İslamcı partiler. 1990’lı yıllara geldiğimizde ülkemizin siyaset sosyolojisi “mühendislerin” kafasındaki modelin hayata geçmesini zorlaştırıyordu, nihayetinde o süreçte bu projeyi buzdolabına kaldırmayı tercih ettiler.
Ama elbette vazgeçmiş değillerdi, sadece “buzdolabına” kaldırdılar. Nihayet Ak Parti dönemi başlayınca, buzdolabından çıkarttılar ve tartışılmak üzere dolaşıma soktular. Ama bu projenin hayata geçmesi için parlamenter sistemden vaz geçilmesi ve tıpkı Amerika’da olduğu gibi başkanlık rejimine geçilmesi gerekiyordu.
Nihayet 12 Eylül 2010 referandumundan sonra “düğmeye” basıldı. Türkiye iki partili bir sisteme hazırlanıyordu. O günlere kadar daha mutedil bir üslup üzere yürüyen siyaset dili, yavaş yavaş sertleşmeye başladı. Kavganın taraflarından birisi elbette başbakan Erdoğan’dı. Her meydan mitinginde, her halkla buluşmada, yakaladığı her fırsatta lafı döndürüp dolaştırıp “CaHaPe zihniyetine” getiriyor, CaHaPe zihniyetinin ne melun, ne berbat, ne zararlı bir şey olduğunu “hatırlatıyordu”.
Erdoğan bu şekilde konuşur da karşı blokun sözcüsü olarak CHP lideri Kılıçdaroğlu geri kalır mı? Onun da süreç içerisinde üslubu sertleşti, ağzı bozulmaya başladı. Parti mitinglerinde ve toplantılarda Erdoğan’a oldukça ağır sıfatlarla saldırıyor, Başbakan Erdoğan’a “senin dişlerini sökeceğim” diye sesleniyor, “AKaPe zihniyetinin” memleketi batırdığını, bitirdiğini bağıra bağıra tekrarlıyordu.
Aslında bu fotoğrafa bakınca işin esasını görmek pek de zor değildi; Erdoğan “CaHaPe zihniyeti” dedikçe, başta CHP’li seçmen kitleleri olmak üzere Atatürk’ü seven ve biraz daha seküler yaşam biçimine meyyal kitleler CHP çatısı altında toplanmaya; Kılıçdaroğlu “AKaPe karanlığına” saldırdıkça da muhafazakar, dindar ve Anadolu milliyetçisi olarak kendisini tanımlayan seçmen kitleleri de Ak Parti’de konsolide olmaya başlıyorlardı.
Evvelâ 2016 yılından itibaren Ak Parti ve MHP “Cumhur İttifakı” olarak birleşti, bütünleşti. O kadar ki, Ak Partili seçmen partisine kızdığında MHP’ye, MHP’li seçmen partisine kırıldığında da Ak Parti’ye oy vermeye başlamıştı. Aynı şekilde; geçmişte CHP’ye muhalefet etmiş ama seküler/demokrat bir duruş üzere siyaset yapmış merkez sağdaki kadrolar ve gruplar, sessiz sedasız CHP çatısı altında toplanmaya başladılar. Demokrat Parti/Adalet Partisi’nin şehirli kesimleri ve nihayetinde İyi Parti’nin ciddi bir kesimi, son yıllarda büyük oranda CHP içinde kalma ve orada erime yolunu seçtiler. Bu tabloya son seçimlerde HDP seçmeni de eklendi. Hem cumhurbaşkanlığı hem de yerel seçimlerde CHP adaylarını desteklemekte tereddüt etmediler.
Şu halde, bu günkü siyasi tabloya baktığımızda, Türk siyasi/bürokratik elitinin 1980’lerden beri hayali olan “ikili siyasi sisteme” önemli oranda geçilmiş gibi görünmektedir. Yani, rakiplerin kendi üsluplarıyla söyleyecek olursam, Türkiye siyaseti “AKaPe zihniyeti” ile CaHaPe zihniyeti” arasında sıkıştırılmış, belki de hapsedilmiş durumdadır. Ve hiç kuşku yok ki geldiğimiz bu nokta “siyaset mühendisleri” açısından büyük bir başarısıdır.
Tam da bu noktada şöyle bir soru formüle etmek durumundayız; peki Türkiye’nin siyaset sosyolojisi bu şekil bir mühendislik çalışmasına cevaz verir mi ve bu iki parti bu ağır yükü/misyonu taşıyabilirler mi? Bu sual sorulmayı ve soğukkanlı bir şekilde tartışılmayı hak ediyor.
Trafikte cezalar caydırıcı mı?Ömer Yetgin
Borussia Dormund'tan Misafirimiz VarKahraman Köktürk
“Kariyer ve İstihdam Günleri”Mustafa Yetgin
DEMOKRASİYE VEDA VE YENİ ORTAÇAĞ’A MERHABAEşref Ural
SANAL OFİSRaziye Gök Aktaş
Sölgentaş Vadisi ve Ergenekon mu?Muharrem Yellice
Bayram heyecanımız nereye kayboldu?İSA KAVLAK
HEYBEDEKİ BÜYÜK TURP:TÜRKİYEGürsel Kaya
NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
Bakü’de iklim anlaşmazlığı: Dünyayı kirletenlerin YüzsüzlüğüMustafa Yıldıran
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEyüp Koçak
Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
Genç Sanayicilerin İlk Durağı İ̇spanya Oldu
Corendon Airlines, 20’nci Yılını Binlerce Yolcusuyla Coşkuyla Kutladı
Yeşil Osb Temiz Antalya Projesi Başarıyla Tamamlandı: 1450 Ton Karbon Salınımı Önlenelebilecek
Sıhhi Tesisatçılar Eğitimden Geçecek, Meslek Kodu Verilecek
Atb Başkanı Çandır: "Tarıma Özel Sosyal Güvenlik Modeli Oluşturulmalı"
Antalya’da Martta Yabancılara 496 Konut Satışı Gerçekleşti
Zirai Dona Karşı Muratpaşa’dan 10 Tonluk Domates Desteği
Alanya 2025 Turizm Sezonuna Hazır
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim