Millet ve ülke olarak asırlardır birçok badireler atlattık.
Bunu da atlatacağız elbette ama...!
Doğal afetlerden ne ders aldık ne de ders çıkardık…
Dere kenarında ev yaptık sel götürdü.
Ne demiş atalarımız “Dere kenarında ev yapmak sel için”. Ne yazık
ki halen ev yamak için ısrarla, inatla devam ediliyor.
Yarın seçim olacakmış gibi gelene eyvallah
gidene güle güle denilmekte ve doğa tahrip edilmektedir.
Yani; torunlarımızın geleceği yok gibi…
Fay hattı üzerinde devasa bina yaptık sarsıntıya dayanmadı un ufak
olduk.
10 binlerce can verdik.
Acıların en dayanılmaz dramlarını yaşadık!
Ama ders çıkaracağımıza dair herhangi bir ümidim yok maalesef!
İnşallah bu depremi de tıpkı diğer depremler gibi birkaç ay sonra
unutulmaz...?
Allah insanı yaratırken kafa tasının içine bir de “beyin” koymuş
düşünmemiz için.
“İlim demiş, bilim demiş.” Ama nafile…!
Maalesef bazıları bilgiden, bilimden bihaber olan ve gerçekleşen her felaketi Allah’ın taktiriymiş gibi algılıyor.
Allah insanı yaratırken “seni sana bırakmış, düşün ve kendi kaderini kendin yaz “demiş.
Böylesi felaketlerde topu taca atılarak “kader, mukadderat ve fıtrat “ deniliyor.
Bakın Ateist Japonlara: Eşeğini sağlam kazığa bağlıyor, takdir ve
tedbiri elden bırakmıyor kendi kaderlerini aklı referans olarak her
türlü deprem felaketinden korunuyorlar.
Tabi ki bu bir deprem ötesi bir kara parçanın en büyük felaketlerinden
biriydi.
Bir kıtayı salladı.
Milyonlarca insanı evsiz barksız bıraktı.
10 kenti yaktı, yıktı perişan etti.
100 binlerce yaralı.
10 binlerce ölüm ve bizlere bıraktığı ızdırap, acı ve uzun yıllar
hafızalardan silinmeyecek dramlar.
10 ilde on binlerce can kaybına yol açan depremin boyutu “Ortadoğu
ve Mezopotamya’yı kapsayan” ender depremlerden biridir.
Türkiye’nin dört bir tarafı deprem faylarıyla kuşatılmış olmasına
rağmen ne yazık ki hazırlıksız olmamızdan dolayı sınıfta kaldık.
Millettin bu acı gününde bile “Deprem siyaset arenasına” döndü.
Halbuki bu tür felaketlerde sen, ben o denmeden İktidar ve
muhalefet ayrımı yapılmaksızın yaraları sarma ve kardeşçe sarılma
günüdür.
Ölenlere, yaralananlara, evsiz, anasız, babasız, evlatsız akrabasız
kalanlara karşı tüm gücümüzle yardımlaşmak için adeta kenetlendik.
İnşallah bu deprem felaketi ülkemizi idare eden “iktidarına ve muhalefetine “ artık yeni kararlar ve uygulamalarda bir milat olur.
Devlet ve kamu kuruluşlar inşaatları sıkı sıkı denetlemeli ve bir daha
“Milad” olur bir ders çıkarırlar.
Ve bir daha İmar affı çıkarılmaz. Ve inşaatlar sıkı kontrollere tabi
tutulur. Hepimize geçmiş olsun, kayıp etmiş olduğumuz canlarımıza
rahmetler diliyorum.
Bu yazı toplam 2383 defa okunmuştur.