




25 yıl geçti, unutmadık; 17 Ağustos'un acı mirası
Marmara Depremi’nin üzerinden tam 25 yıl geçti. 17 Ağustos 1999'da meydana gelen bu büyük felaket, Türkiye’yi derinden sarstı ve hâlâ unutulmadı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Deprem Riskinin Araştırılması ve Deprem Yönetiminde Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nun Temmuz 2010 tarihli raporuna göre, depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 43 bin 953 kişi yaralandı. Yaklaşık 200 bin kişi evsiz kaldı, 66 bin 441 konut ve 10 bin 901 iş yeri yıkıldı. Toplamda 16 milyona yakın insan çeşitli derecelerde bu depremden etkilendi. Depremin ardından 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 iş yerinde hasar tespit edildi. Ancak aradan geçen çeyrek asır, aynı kritik soruyu yeniden gündeme taşıyor: Ülkemiz bu süreçte gerçekten değişti mi? Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Karancı, “Hiç Değişmemişsin Türkiye” dedi.
“HİÇ DEĞİŞMEMİŞSİN TÜRKIYE”
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Karancı, bu yılki anma mesajında, Türkiye’nin depreme hazırlık konusunda yeterli adımları atmadığına vurgu yaparak, “Fay hatları her büyük depremde ülkemize sarılıyor ve hep aynı şeyi söylüyor: ‘Hiç değişmemişsin Türkiye” dedi. Karancı, bu durumun, yapı stoğunun hâlâ riskli olduğunu ve gerekli adımlar atılmadıkça yeni felaketlerin kapıda olduğunu hatırlattığını belirtti.
FAYLAR VE İHMALLERİN YAKIN DOSTLUĞU
Depremin değişmeyen bir gerçek olduğunu belirten Karancı, ihmallerin de bu yıkıcı döngüde en büyük nedenlerden biri olduğunu söyledi. “Fay hatlarıyla ihmallerin bu yakın dostluğuna devam etmesine izin vermemeliyiz” diyen Karancı, bilimsel yaklaşımların ve mühendislik disiplininin önceliklendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Faylar ve ihmallerin bu dostluğunu, bilimin rehberliğinde alınacak kararlı adımlarla bozmamız gerektiğini vurguladı.
DEPREM ZAMANINI TAHMİN ETMEK MÜMKÜN DEĞİL
Türkiye’nin, 6 Şubat 2023 tarihinde Cumhuriyet tarihinin en büyük depremini yaşadığını hatırlatan Karancı, depremin tarih ve saatini belirlemenin mümkün olmadığını, bu konuda sihirli bir çözüm beklemenin doğru olmadığını belirtti. Bilim dünyasının depremlerin olacağını, ancak kesin zamanını kestirmenin imkânsız olduğunu söylediğini ifade eden Karancı, “Deprem olacak, ama zamanını kestirmek yerine, onunla nasıl yaşayacağımızı öğrenmek daha önemlidir” dedi.
DEPREMLER UYUMAZ, BİZ DE UYUMAMALIYIZ
Depremlerin saatin kaç olduğuna bakmadan meydana geldiğini söyleyen Karancı, "Geceyi rahat geçirmek istiyorsak, fay hatlarının da bizimle birlikte uyumasını bekleyemeyiz" dedi. Depremle mücadelede bilimsel çalışmaların ve mühendislik hizmetlerinin önemine dikkat çeken Karancı, bu alanlarda alınacak tedbirlerin ertelenmemesi gerektiğini belirtti. Aksi takdirde, depremlerin yıkıcı etkilerinin hepimizin uykusunu kaçırabileceğini ifade etti.
TÜRKIYE'NİN %98'İ RİSK ALTINDA
Türkiye'deki toplam 485 aktif fay hattının, ülkenin %98'ini etkileyebilecek potansiyele sahip olduğunu belirten Karancı, bu durumun ciddi bir risk olduğunu söyledi. Türkiye'de deprem riski taşıyan binaların %70’inin 20 yaşın üzerinde olduğunu ve büyük bir kısmının, yönetmeliklerin güncellenmediği bir dönemde inşa edildiğini belirten Karancı, bu yapıların olası bir depremde yıkım riskini artırdığını söyledi.
“ASRIN FELAKETİ” YERİNE “ASRIN TEDBİR VE ÖNLEMLERİ”
Karancı, "Asrın Felaketi" söylemi yerine, afetlerle baş edebilme kapasitesini geliştirmemiz gerektiğini belirtti. Güvenli ve dirençli kentleşmenin öncelik haline getirilmesi gerektiğini söyleyen Karancı, deprem sonrası gösterilen dayanışmanın yerini, "Asrın Tedbir ve Önlemleri"nin almasının gerektiğini vurguladı. Yerleşim yerlerinin ve toplumların, olası bir depremde kendilerini koruyabilme yeteneklerini geliştirmesi gerektiğini ifade etti.
UNUTULMAYAN GERÇEK: DEPREM DEĞİL, İHMAL ÖLDÜRÜR
17 Ağustos 1999 depreminin 25. yılında, hayatını kaybedenleri saygıyla anan Karancı, depremlerin kaçınılmaz olduğunu, ancak yıkıcı etkilerini önlemenin bizim elimizde olduğunu bir kez daha hatırlattı. Karancı, Türkiye’de hâlâ yeterli yenileme çalışmaları yapılmayan riskli yapıların bulunduğunu belirterek, "Fay hatlarının bu ülkeye ‘hiç değişmedin’ demesine izin vermeyelim" dedi. Bilim ve mühendislik hizmetlerinin güçlendirilmesi ve yerinde denetim süreçlerinin sıkılaştırılması gerektiğini vurguladı.
Mustafa Karancı’nın bu açıklaması, Türkiye’de depremlere karşı alınması gereken önlemlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Afetlere karşı dirençli kentler inşa etmek için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini belirten Karancı, toplumun bu konuda bilinçlenmesi ve harekete geçmesi gerektiğini sözlerine ekledi. (HABER MERKEZİ)
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim