“Mülakat sistemi acilen gözden geçirilmeli”

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 101. kuruluş yıl dönümü nedeniyle çalışanların sorunlarına dikkat çeken Türk Diyanet Vakıf-Sen Antalya Şube Başkanı Nuray Kaplan, “Atamalarda adalet, hakkaniyet, liyakat, ehliyet, bilgi, tecrübe ve yüce Türk Devleti’ne sadakat esas olmalı. Kendisini geliştiren ve aldığı sorumluluğu en iyi şekilde yerine getiren Diyanet çalışanlarının önünde engel olan güvensiz mülakat sistemi acilen gözden geçirilmeli. Bazı görevler dışında mülakat kaldırılmalı” dedi.

Türk Diyanet Vakıf-Sen Antalya Şube Başkanı Nuray Kaplan, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 101. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, yapılması gerekenlere dikkat çekti. Türk Diyanet Vakıf-Sen’in, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ulvi görevine ve yapısına zarar vermeden sendikal çalışmalar yürüttüğünün altını çizen Kaplan, “Doğrunun yanında, yanlışın karşısındayız. İlkeli, kararlı ve ahlaklı bir hak arama mücadelesi veriyoruz. Yanlışlıkları da bize yakışan üslupla söylemeye devam edeceğiz. Çalışanlarımızın problemlerinin çözüme kavuşması için Sendikamız her alanda üzerine düşeni yapmakta” dedi.

“ATATÜRK TARAFINDAN KURULAN ANAYASAL BİR KURUM”

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 3 Mart 1924’te Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan ve toplumu din konusunda aydınlatmak gibi önemli bir görev icra eden Anayasal bir kurum olduğunu hatırlatan Kaplan, “Anayasamızın 136. maddesindeki ifadesi ile ‘Laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek" herkesin hocası olma ve herkesi kucaklamak gibi bir özelliği taşımakta. İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek görevi Diyanet İşleri Başkanlığı'na verilmiştir” açıklamasında bulundu.

“DİYANET ÇALIŞANLARI, GÖREVLERİNİ HEYECAN VE ÖZVERİ İLE YERİNE GETİRİYOR”

“Cefakar Diyanet çalışanları, vatandaşlarımıza yurtiçinde ve yurtdışında Kur'an ve Sünnete dayalı olarak İslam Dininin emir ve yasaklarını öğretmekte. Bu önemli görevi büyük bir heyecan ve özveri ile yerine getirmekte. Bu sebepledir ki vatandaşlarımız, din görevlilerimize ve bütün Diyanet çalışanlarımıza saygı ve hürmet göstermekte” diyen Kaplan, “Zor şartlarda ve kısıtlı imkanlarla gece gündüz, bayram tatil demeden üstlendikleri görevi yerine getirmek için çaba sarf eden din görevlileri gerçekten kıymetlidir. Yaptıkları görev de her türlü övgüye layıktır” ifadelerini kullandı.

“AYRIŞTIRMAYA VE DIŞLAMAYA ASLA TARAF OLUNMAMALI”

Din görevlilerinin toplumun önderleri, öncüleri ve örnek kişiler olduğunun altını çizen Kaplan, yaptığı açıklamada “Bu örnekliğin herkes tarafından benimsenmesi elbette ki çalışanlarımıza bağlı. Bu itibarla öncelikle bütün çalışanlarımız birbirlerini sevmeli, saygı duymalı ve destek olmalı. Ne sebeple olursa olsun ayrıştırmaya ve dışlamaya asla ve asla taraf olunmamalı. Birlikte rahmet, ayrılıkta azap olunduğu öncelikle kurumumuz içerisinde her ortamda ve şartta ortaya konulmalı” ifadelerine yer verdi.

“ATAMALARDA ADALET, HAKKANİYET, LİYAKAT ESAS OLMALI”

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hizmetlerinin daha verimli ve etkin olabilmesinin yollarının 101. kuruluş yılı kapsamında istişare edilmesi ve aksayan yönlerin giderilmesi olduğunu vurgulayan Kaplan, taleplerini şöyle dile getirdi:

“Güzide kurumumuzun başkanından başlayarak, her düzeydeki yöneticilerimize bu konuda görevler düşmekte. Mesai mefhumu gözetmeden yüce dinimiz İslam'a hizmet eden çalışanlarımızın dertleriyle ilgilenilmeli. Çalışanlar arasında taraf olmadan, hiçbir ayrım yapılmadan hakkaniyet ölçüsünde bir bakış ve yönetim anlayışı tesis edilmeli. Kalitenin ve hizmette verimliliğin artması çalışanlarımıza ilgi, teşekkür ve yol göstermekle mümkün olabilir. Onların görüş ve düşüncelerini dinleyebilen, anlayabilen ve değer veren bir yönetim anlayışı her ortamda oluşturulmalı. Atamalarda adalet, hakkaniyet, liyakat, ehliyet, bilgi, tecrübe ve yüce Türk Devleti’ne sadakat esas olmalı. Kendisini geliştiren ve aldığı sorumluluğu en iyi şekilde yerine getiren çalışanların önünde engel olan güvensiz mülakat sistemi acilen gözden geçirilmeli. Bazı görevler dışında mülakat kaldırılmalı. Kurum dışı üst düzey atama ve nakiller çalışanların kendi kurumlarına ve amirlerine güveni yok etmekte. Bu uygulamalardan vazgeçilmeli. İşin ehline verilmesi ötelenmeden tesis edilmeli. Çalışanları ayırmadan, sendikasına ve görüşüne bakılmadan, hak edenin, hak ettiği yere kendi hakkıyla gelebileceği bir sistemin oluşturulması elzemdir. Çalışanlar, kurum amirlerinden emin olabilmeli.”

“KURUM AİDİYETİNİN OLUŞTURULMASI ÖNCELİKLİ İŞ”

Kurum aidiyetinin oluşturulması ve pekiştirilmesinin öncelikli yapılması gereken iş olduğunu belirten Kaplan şöyle devam etti:

“Bu da severek, sevdirerek, sayarak, değer vererek, yol göstererek, bir görerek ve adaletle sağlanabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, hiç kimse tarafından günlük, politik ve güncel hırslara feda edilmemeli. Kısır tartışma alanlarına çekilmemeli. Milletçe bütünlüğü zedeleyici söz, tavır ve davranışlarda bulunulmamalı. Özellikle de her düzeydeki yöneticiler ve bütün çalışanlar, Diyanet hizmet kolundaki sendikacılar buna hassasiyetle dikkat etmek zorunda. Türk Diyanet Vakıf-Sen, Diyanet İşleri Başkanlığı'mızın bütün çalışanlarını bir görmekte. Kurum-çalışan, kurum-sendika, sendika-sendika ve kurum-diğer kurumlar arasındaki ilişkilerin Diyanet çalışanlarına yaraşır bir düzeye gelmesi için üzerine düşeni yapmakta ve yapacak. Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak en büyük arzumuz, insan onuruna yaraşır bir iş, bütün çalışanlarının annesi, babası, eşi ve çocuklarıyla bir arada yaşama hakkına kavuşmasıdır. İş güvencesi, tayin, kurum değişikliği, aile birliği, görevde yükselme gibi haklardan mahrum bir istihdam modeli kabul edilemez. Aynı okuldan mezun olmuş, aynı sınava girmiş, aynı işi yapan personelin farklı statülerde, farklı haklarla çalıştırılması adalet ve eşitlik ilkesine aykırıdır.”

“SÖZLEŞMELİ PERSONELE KADRO KEYFİYET DEĞİL, GEREKLİLİK”

Kamu personel sisteminde istikrar ve adaleti sağlamanın tek yolunun çok başlı yapıyı sonlandırmak ve tüm güvencesiz sözleşmeli personeli kadroya geçirmek olduğunu vurgulayan Kaplan, sözleşmeli personele kadronun, keyfiyet değil gereklilik olduğunu kaydetti.

“ALLAH MEKANLARINI CENNET EYLESİN”

“101. yılında Diyanet İşleri Başkanlığı'mızın bütün çalışanlarının birbirine güveninin sağlandığı, her alanda örnek bir kurum haline gelmesini temenni ediyoruz” diyen Kaplan, “101 yıl önce bu özel ve güzide kurumu kurarak bizlere emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ilk Diyanet İşleri Başkanımız merhum Mehmet Rifat Börekçi, ahirete irtihal etmiş bütün Diyanet personelini rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Yüce Allah mekanlarını cennet eylesin” dedi. HABER: ÖMER ALİ YETGİN