Bugün 29 Nisan 2025 Salı
  • Antalya15 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    4112.244
    %-0.50
  • Dolar
    38.3759
    %0.07
  • Euro
    43.8137
    %-0.04

Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Anlaşılır gibi değil!

29 Mart 2022 Salı 00:05

 

            ‘’Varlık içinde yokluk çekmek’’ deyimini sık sık kullanırız.

            Yaşantımızın her anında aslında bu deyimin uzantısında zaman zaman kendi potansiyelinin farkında olamayanlar için söylenmiş bir sözdür bu tanımlama.

            Antalya 649 km. uzunluğunda sahil şeridine sahip, denizle iç içe olan bir şehir.

            Bu yönüyle bile yerli ve yabancı turistler için oldukça cazibeli bir turizm merkezidir.

            Bu turizm merkezinde ise denizden yeterince yararlanamıyor olmak gerçekten çok düşündürücü…

            Ve aklıma her zaman şu soru geliyor ;  “Denizle iç içe olan bu güzelim şehirde denize yabancılığımız ne zaman son bulacak?”
   Neden ulaşımda karayolu taşımacılığına mahkum edildik?
Alternatifleri niçin devreye sokamadık?

            Antalya ve deniz…

            İç içe geçmiş eşsiz bir doğa güzelliği…

            Bu güzellik; pek çok ülkenin gelişmiş şehirlerinin gıptayla baktığı ve takip ettiği bir özellik…

            Ancak gelin görün ki bu kentte yaşayanlar olarak bizler bu değerin farkında bile değiliz!

            Antalya’yı denizden tam anlamıyla yararlanamayan bir şehir olarak tanımlamak yanlış olmaz…

            Ulaşımda sadece karayolu alternatifini kullanan başka bir turizm kenti yoktur sanıyorum… Hele hele denizle iç içe olmuş bir kentte kruvaziyer turizmin de yeterince gelişmemesi; pahalı bir yatırım olarak algılanması büyük bir eksiklik…

            Antalya denince hepimizin aklına deniz, sahil ve güneş geliyor.

            Hepsi var; ancak bu potansiyelden ne kadar yararlanabiliyoruz?

            649 km. sahil şeridine sahip bir coğrafyada yer alan Antalya’da deniz taşımacılığı başta olmak üzere deniz kültürünün hemen hemen yok denecek kadar az olması inanılır gibi değil!

   Ve deniz potansiyelinden yararlanamayan bu kentte; denizden ulaşım ekseninde somut bir adım atılamaması düşündürücü…

Ulaşım noktasında; karayolu taşımacılığının ön plana çıkması; bugün toplu ulaşımda yaşadığımız sıkıntının en önemli nedenlerinden sadece birisi…

 

   Ulaşımda bu kadar çok sorunu olan Antalya’nın aslında en büyük sorunu; bu konudaki alternatifini bulamamış olması kuşkusuz…
   Var olan potansiyeli kullanamamak; alternatifsizliğe mahkum olmak anlamını taşır.

  Antalya’yı bir turizm kenti diye tanımlarken, şehrimize gelen yabancı turiste denizyolu taşımacılığını sunamıyoruz bir türlü!
Kruvaziyer turizmini geliştiremiyoruz…


  Ve bu kentte deniz potansiyelini değerlendirecek somut adımlar niye yıllardır atılamıyor?

   Bu acı gerçeği sorguladığımızda, turizmin neden aynı nedenlerden dolayı kan kaybettiğini anlamamız güç olmasa gerek…

           

 

Bu yazı toplam 460 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim