Antalya; kent ve ülke sorunlarında hassasiyetlerini her dönem ortaya koyabilen bir şehir olarak da dikkat çekiyor. Kozmopolit yapısı; tarım, turizm ve ticaretteki önemi; ülke tanıtımına kattığı artı degerler, Türkiye’nin 5’nci büyük şehir olma özelliğini de eklemiş durumda. Antalya artık kabına sıgmayan bir şehir diyebiliriz.
Bir şehir düşünün ki hem turizmde bir numara, hem de tarımda…
Her ne kadar iki sektörde önemli sorunları olsa da, şehir dinamiği ile emlak
sektöründek hareketliliğiyle bu sorunlar şmdilik tam anlamıyla sentezlenebilmiş
degil!
Antalya; bir zamanların Istanbul’un karakteristik yansımalarını yaşayan da bir
şehir. Yani; Antalya demek; farklı şehirlerden
göç almak demek.
Ülkemizde ehirlerin yüzde 70’i göç verirken, geriye kalan yüzde 30’luk bölümü
ise göçe maruz kalıyor. Göç olgusuyla en sık karılaan şehir ise Antalya…
Ve kendi içinde çelikiler yaşayan bir şehir. Nüfusu hızla kalabalıklaşırken, doğal olarak yerli halkın da giderek azaldığı
bir şehir olarak dikkat çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Antalyalılar artık nüfusun
yüzde 47’sini oluturuyor. Kozmopolit yapısını sinerjiye dönüştürme yolunda adımlar atmaya başlayan
Antalya ciddi anlamda alt yapı sorunlarıyla da uğraşıyor.
Örneğin; ulaşım ve trafik sorunu her geçen gün biraz daha karmaık hale geliyor.
Antalya’ya farklı şehirlerden gelenlerin öncelikli şikayeti ulaşım oluyor.
Hem de hiç tartımasız…
Çarpık yapılama ve doğal doku tahribatını da asla göz ardı etmemek gerek!
Bu yazı toplam 1049 defa okunmuştur.