Bazen çok iyi transferler yaparsınız, tanınan ve tecrübesi olan bir Teknik Direktör getirirsiniz ve kulübe önemli bir bütçe ayırırsınız ama başarı gelmez.
Bazen sıkıntılı bütçe ile bir takım oluşturursunuz, genç bir Teknik Direktöre takımı emanet edersiniz ve ligin ilk maçlarına çekinerek çıkarsınız.
Herkesin ‘’Bu takım bu sezon küme düşer…’’ dendiği bir anda ligin 11. Haftasında 20 puan toplarsınız ve averajla 3’ncü sıraya yerleşirsiniz.
Mütevazi kadro oyun disipliniyle, yerinde müdahalelerle ve taraftarın inanmasıyla tehlikeli bölgeden uzaklaşır ve üst sıralarda kendine yer edinir.
Tıpkı Antalyaspor gibi…
Antalyaspor tüm spor kamuoyunu yanıltmaya devam ediyor.
Bülent Korkmaz ve talebeleri bu sezon bir başarı öyküsü yazıyor.
Geçtiğimiz hafta oynanan karşılaşmada Süper Lig’in flaş takımlarından Kasımpaşa’yı deplasmanda 2-1 yenerek büyük bir yankı uyandıran Kırmızı – Beyaz’lı takım özellikle disiplinli oyun felsefesiyle kısıtlı kadrosuna rağmen başarı elde etti.
Elbette ligin daha başlangıç aşamasındayız ve 11 hafta geride kalırken elde edilen 20 puan için çok fazla erken sevinmek hata olur.
Ancak; bu sezon Antalyaspor uyumlu, yardımlaşarak ve direnç gösteren bir futbol ortaya koyuyor.
Taraftar artık maçın son dakikasına kadar takımının sonucu değiştirebileceğine inanıyor.
Antalyaspor deyim yerindeyse sessiz ve derinden gidiyor bu sezon.
Teknik Direktör konusunun başarı noktasında ne denli önemli olduğunu bu sezon Antalyaspor’da net ve yalın biçimde görüyoruz.
Bu yazı toplam 1635 defa okunmuştur.