Yardımlaşmak, zorda olana, darda olana yardım etmek, biraz olsun yükünü hafifletebilmek ne özge bir davranış biçimi…
Böylesi dayanışmalar; insan olmanın erdemliliğini ortaya koyan altı çizilmesi gereken ayrıntılar.
Bu davranış biçimleri, eğer amacına ulaşıyorsa ve de bu insani duygular suiistimal edilmiyorsa daha da güzel.
Ve anlamlı…
‘’Askıda ekmek’’ kampanyası da bunlardan bir tanesi.
Fırın işletmecilerinin, pastanelerin ve hatta bazı büfelerin uyguladığı bu yardımlaşma sisteminde bazı vatandaşlar kendi aldıkları ekmeklere ek olarak bu işletmelerden ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için ekmek alıp askıda ekmek kampanyasına destek oluyorlar.
İhtiyaç sahipleri de göz önünde olmayan bu yerden ihtiyacı kadar ekmeği alıp evlerine götürüyorlar.
Düşünce olarak gayet iyi bir uygulama.
Geçtiğimiz günlerde tanık olduğum bir olay; yardımlaşma gibi son derece yüce bir duygunun nasıl suiistimal edildiğini gözler önüne serdi.
Fırından ekmek aldıktan sonra poşetlere koyarken, birkaç dakika önce benimle birlikte fırına giren gayet iyi giyimli bir kişinin fırından 2 ekmek alıp parasını verdikten sonra çıkarken, askıda ekmek kampanyası için dışarıya poşetli olarak asılı duran 3 ekmeği de usulca alıp uzaklaştığına tanıklık ettim.
Gördüğüm manzara beni hem şaşırttı, hem de üzdü.
Aynı kişi 25-30 metre yürüdükten sonra park halindeki araca binip uzaklaştı…
Ne diyeceğimi bilememenin şaşkınlığını yaşadım.
Gerçek ihtiyaç sahiplerine verilmesi için ayrılan ekmekleri ihtiyacı olmayan birisinin ve birilerinin büyük bir pişkinlikle alması inanılır gibi değil!
Bir de piknik alanlarında türeyen, her masadan et, yiyecek türü şeyler isteyen kişiler var ki bunları da anlamakta güçlük çekiyorum.
Aldıkları yiyecekleri çuvallara doldurup götüren bu tip kişilerin amacı artık karnını doyurmaktan çoktan çıkmış!
İşi ticarete dökmüşler!
Yardımlaşma duygularımızı suiistimal eden, kullanan, duygu sömürüsü yapan kişileri gördükçe ürperiyorum.
Geldiğimiz nokta ürkütücü…
Bu özge, insani duygularımızı bari köreltmeyin!
Bu yazı toplam 1403 defa okunmuştur.