Bugün 14 Mart 2025 Cuma
  • Antalya26 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3526.587
    %0.34
  • Dolar
    36.6729
    %0.17
  • Euro
    39.9224
    %0.21

İSA KAVLAK / BENCE

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
İSA KAVLAK / BENCE

Boş parklar ve kaybolan çocukluk

14 Mart 2025 Cuma 14:29

Bir zamanlar sokaklar çocukların neşesiyle dolup taşardı. Top oynayan çocukların sesi, ip atlayan kızların kahkahaları mahallelerin ruhunu oluştururdu. Evlerin önünden geçenler, sokakların hayat dolu atmosferini hissederdi. Ancak bugün, o neşeli seslerin yerini sessizce terk edilmiş parklar ve boş sokaklar aldı. Modern hayat, bize yeni imkanlar sunarken, beraberinde bazı değerlerimizi de alıp götürdü.

Son derece modern bir şekilde tasarlanmış parklarımız, her türlü oyun aleti ve güvenlik önlemiyle donatılmış olmasına rağmen neden boş? Oysa ki, eski günlerde çocukları eve almak neredeyse imkansızdı. Sokağın cazibesi her şeyi gölgede bırakırdı. Şimdiyse, ekranların büyülü dünyası çocuklarımızı parkların gerçekliğinden koparıyor. Bilgisayar oyunları, akıllı telefonlar ve tabletler, çocuklara bambaşka bir oyun alanı sunuyor. Bu dijital alan, dış dünyadaki maceraların yerini almış durumda.

Teknoloji, hayatımızı kolaylaştırırken aynı zamanda sosyal alışkanlıklarımızı da derinden etkiliyor. Parklar, mahalle kültürünün ve sosyal etkileşimin simgesiyken; ekranlar, bireyselliğin ve yalnızlaşmanın sembolü haline geldi. Anne babalar çocuklarını dışarıya çıkarmak için artık bir mücadele veriyor. Çocuklar için dış mekan oyunlarının cazibesi, teknolojiyle yarışamıyor gibi görünüyor.

Bu durum sadece çocukları değil, yetişkinleri de etkiliyor. Parklarda çocuklarını oyun oynarken izleyen, diğer ebeveynlerle sohbet eden anneler ve babalar da artık ekranların başında vakit geçiriyor. Aileler arasındaki sosyal bağlar zayıflıyor, komşuluk ilişkileri eski samimiyetini kaybediyor.

Elbette teknoloji hayatımızın bir gerçeği ve faydalarından vazgeçmek mümkün değil. Ancak, dijital dünyanın cazibesi karşısında, çocuklarımıza parkların değerini yeniden öğretmek zorundayız. Aileler olarak, çocuklarla daha fazla vakit geçirmeli, onlarla parklarda birlikte oyun oynamalıyız. Parkların sadece bir oyun alanı değil, aynı zamanda sosyalleşme ve doğayla bağ kurma mekanı olduğunu hatırlatmalıyız.

Yerel yönetimler de bu dönüşümde önemli bir rol oynayabilir. Park etkinlikleri, yarışmalar ve topluluk buluşmaları organize ederek, bu mekanların yeniden canlanmasını sağlayabilirler. Aynı zamanda, ebeveynleri bilinçlendirerek çocuklarıyla daha fazla dış mekanda zaman geçirmeleri teşvik edilebilir.

Parklarımızın içindeki sessizlik, modern hayatın bize sorduğu bir soruyu yansıtıyor: “Gelişirken, neleri kaybettik?” Cevap, çocuklarımızın yeniden parklarla bağ kurduğu, toplumsal ilişkilerin güçlendiği bir dünya yaratmaktan geçiyor. Ekranların ötesindeki renkli dünyayı keşfetmek, hem çocuklar hem de biz yetişkinler için yeniden başlamayı mümkün kılabilir. Çünkü doğanın ve sosyalleşmenin iyileştirici gücünü unutmadığımız sürece, parklar asla tamamen sessiz kalmayacak.

Bu yazı toplam 70 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim