Kadınların seçme ve seçilme haklarını, Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisini kuran Mustafa Kemal Atatürk'ün eseridir. Ama aradan nerdeyse 82 yıl gibi uzun zaman geçmek üzere eski tas eski hamam misali yeteri ilerleme kayıt edilmiyor!
Dünya Sağlık Örgütüne göre, kadın öldürmede 41 ülke arasında 13. Sırada yer alıyoruz.
Demokrasi savaşında nerdeyse yüz yılı devirmek üzereyiz ama Ülkemiz halen kadın öldürme sıralamasında utanılacak yerdedir!
Kadınsız siyaset, kahvehane kültürü gibidir. Bunun en bariz örneği Kadının yeri mutfaktır veya kadının yeri evidir diyen din eksenli siyasi partilerin söylem ve eylemlerinden biliyoruz. Din ekseni etrafında siyaset yapan partileri anlarım. Ancak CHP'ye aynı anlayışı göstermek pek mümkün değildir.
Muhalefetin görevi, ağlamak, sızlamak, değildir. Siyasetçinin görevi, var olan demokrasiyi yeni projeler yaratmak, medeni ülkelerin seviyesine çıkarmak için mücadele vermek, Yani siyaset dehasını çalıştırmaktır.
Politika yapanlara bu nedenle siyasetçi denir.
Bu nedenle CHP'de artık kadınlara üst düzey görev verilmesi zaruridir.
Demokraside gelişmiş medeni ülkelerin hepsinde kadın erkek eşitliği sağlanmış olması nedeniyle parlamento dâhil kadının görev aldığı her yerde seviye ve üretkenlik vardır.
Türkiye'nin siyasi istatistiklerine baktığımızda diğer partilere nazaran CHP kadınlara çok daha önem verdiği bellidir.
Ancak yeterli değil. Örneğin; Türkiye'nin en çağdaş kentlerinden biri olan Antalya'da CHP henüz bir Milletvekili kadın çıkarmaması ciddi bir eksikliktir. Antalya siyasi tarihin de ile ve ilçe başkanlıkları dahil, belediye başkanlığını yapa bilecek, donanımlı kadınlarımız varken ne hikmet se kadınlara bir türlü sıra gelmemesi kadınların partiden soğumasına ve kırılganlıklara yol açmaya devam ediyor.
Bu yazı toplam 3845 defa okunmuştur.