1993 yılındaki Madımak olayı; Sivas’ta Pir sultan Abdal etkinliği sırasında kasten ve özellikle Cumhuriyeti yıkıp yerine dini otorite organlarının siyasi organları yerine devlet idaresini eline almak için başta Cumhuriyetin sigortası olan Alevileri, yazar, sanatçı, aydın ve düşünürleri korkutmak, sindirmek için yapılan bir katliamdı! Cumhuriyet düşmanları tarafından çıkarılan yangında 33 kişinin diri diri yanmalarının birinci derecede müsebbibi hatırlanacağı gibi Ahmet Turan Kılıç’tır. Bidon içinde getirmiş olduğu benzini yangın çıkarmak maksadıyla Madımak oteline döken Ahmet Turan Kılıç’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından af edilmesi dinci ve kinci kişilere karşı verilmiş olan manevi güç ve kanaatimce en büyük ödüldür. Müslümanlık adına yapılan bir katliamda etkin rol oynayan bu ve bunun gibi canileri af etmek bence Müslümanlığa yapılan en büyük kötülüktür. Bu katiller Madımak Oteli’nde o masum insanları yakarken vicdanları hiç sızlamadı! Böyle bir kişiyi af etmek başta mağdurların aileleri olmak üzere aklı başında olan vicdanlı insanları derinden üzmüştür. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu katili af etmiş olması “Tarihin karanlık tünelinde düşmanın dahi bile kendisine yapamayacağı en büyük kötülüğü, Erdoğan’ın kendisine yapmış olduğunu” yazacaktır. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Anayasal olarak ’ amansız hastalık ve yaşlanma sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak olsa da toplu katliam yapan bu kişinin af edilmesi bunun gibi Ortaçağ karanlığına özlem duyanları korumak ve kollamak gibi anlaşılacağı için af etmemeliydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan af etmiş olsa da “Vicdanı olanlar af etmeyecek”. Toplu cinayet işlenir af edilir. Küçücük kızlara, gelin adaylarına tecavüz edilir af edilir. Hırsızlık, soygun, devleti dolandıranlar af edilir. Bu gidişle toplumun az da olsa adalete olan güveni tamamen yok edildiğini neden görmemezlikten geliyorsunuz?
Bu yazı toplam 3368 defa okunmuştur.