Bugün 22 Kasım 2024 Cuma
  • Antalya17 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3005.805
    %1.82
  • Dolar
    34.5348
    %0.14
  • Euro
    36.0249
    %-0.48
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Diz Kireçlenmesi İçin Kök Hücre Tedavisi
25 Kasım 2022 Cuma 14:23

Diz Kireçlenmesi İçin Kök Hücre Tedavisi

Medline Adana Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Ali Öztürk, diz kireçlenmesinde ameliyatsız yöntemler denenmesine rağmen sonuç alınamayan bazı...

Medline Adana Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Ali Öztürk, diz kireçlenmesinde ameliyatsız yöntemler denenmesine rağmen sonuç alınamayan bazı hastalarda kök hücre tedavisinin gündeme gelebildiğini söyledi.

Dr. Öztürk, yaptığı açıklamada, kireçlenme sorununun, en sık kullanılan eklemler olan diz, bilek ve parmak eklemlerinde daha çok görülmekle beraber esasen vücudumuzda eklem bulunan her noktada meydana gelebildiğini ifade etti. Öztürk bu duruma, fazla kilo, eklem bölgesini etkileyen yaralanmalar, kastaki zayıflıklar veya romatizmal hastalıklar gibi pek çok farklı etken yol açtığını belirterek, "Eklemlerde bulunan kıkırdakların zamanla aşınması nedeniyle oluşan kireçlenme en yaygın görülen diz ağrısı nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür yakınmaları olan ve ameliyatsız yöntemlerin denenmesine rağmen sonuç alınamamış bazı hasta grupları için kök hücre tedavisinin gündeme gelebiliyor" dedi.

Hareket kaybına yol açabiliyor

Kıkırdağın, normal eklemlerdeki kemiklerin yüzeylerini örten ve destekleyen sert, kauçuk benzeri kaygan yapıda bir doku olduğunu ifade eden Dr. Öztürk, "Ana işlevleri, eklemlerdeki sürtünmeyi azaltmak ve bir yastık görevi görmek olarak tanımlanabilir. İleri vakalarda bu bölgelerdeki kıkırdakların zamanla aşınması sonucu kemiklerin birbirine sürtünmesi kimi zaman ağrıdan öte hareket kaybına bile neden olabilmektedir" diye konuştu.

İyileşmeyi hızlandırıyor

Kök hücrelerin insan dokusunun temel yapı taşları olduğunu ve vücuttaki dokuları tamir etme, yeniden inşa etme ve gençleştirme yeteneklerine sahip olduklarını anlatan Dr. Öztürk, "Bir hastalık ya da sakatlık söz konusu olduğunda, kök hücreler vücudun içinden gelen belirli sinyallere tepki verirler ve onarım için gerekli özel hücrelere dönüşerek iyileşme sürecini kolaylaştırırlar" dedi.

Hasarlı dokuları onarıyor

Kök hücre tedavisindeki amacın kıkırdak oluşturmak için alınan kişinin kendi kök hücrelerini eklem içine geri enjekte etmek olduğunu söyleyen Dr. Öztürk, şöyle devam etti:

"Kök hücreler hasarlı dokulara geçerek kıkırdak oluşturma yeteneğine sahiptirler. Ayrıca eklem bölgesindeki kireçlenme ağrısı ve şişlik tedavisine yardımcı olabilecek iyileştirici, doğal bir antibiyotik etki de gösterirler. Diz ekleminin kök hücre tedavisinde genellikle tedavi gören kişiden alınan kendi yetişkin yağ hücresi türevi kök hücreleri kullanılıyor. Diğer kök hücre kaynakları ise kemik iliği ve kişinin vücudunda dolaşımda bulunan kan oluyor. Uygulama esnasında kök hücrelerin onarım gerektiren alana doğrudan (eklem içine veya ilgili bölgeye) enjekte ediliyor. Kireçlenme, menüsküs yırtığı ve bağ rahatsızlıkları bu şekilde tedavi ediliyor."

Hasta aynı gün taburcu oluyor

Kök hücre tedavisinin ameliyathane şartlarında ve steril koşullar altında yapılması gerektiğini anlatan Dr. Öztürk, "Karın bölgesindeki cilt altı yağ dokusunun enjektörle çekilip buradaki kök hücrelerin ayrıştırılarak tekrar eklem içine enjekte edilmesi 1 saatten daha az sürer" diye konuştu. Dr. Öztürk, hastanın herhangi bir ağrı hissetmeyeceğini ve aynı gün hastaneden taburcu edilebileceğini belirtiyor.

Sonuçlar için beklemek gerekiyor

Her durum ve hasta benzersiz olduğundan, hangi sonuçların elde edileceğine ya da ne kadar hızlı gözlemleneceğine dair bir garanti verilemeyeceğini vurgulayan Dr. Öztürk, "Hasta geri bildirimlerine göre genellikle 1 ila 3 ay içerisinde sonuç alınır. Ancak sonuçları görmek bazen 6 ila 9 ay kadar da sürebilir" dedi.

Bilinen tehlikesi bulunmuyor

Dr. Öztürk, kök hücre tedavisinin bilinen yan etkilerinin hafif şişlik, hafif ateş, işlem yerinde kızarıklık, baş ağrısı veya mide bulantısı şeklinde olduğunu ifade ederek bu yan etkilerin de genellikle 24 saatten fazla sürmediğini ifade etti. Öztürk ayrıca, uzun vadeli olumsuz yan etkilerin veya başka risklerin araştırmacılar tarafından rapor edilmediğini de sözlerine ekledi.

Antalya Son Haber

Bu haber toplam 3639 defa okunmuştur
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim