Yaz aylarında yağan şiddetli yağışlar; kuşkusuz ki doğanın dengesinin bozulduğunun bir göstergesi…
Düşünün bir kez; Kış aylarında yağmayan yağmurlar Yaz sıcağında bardaktan boşanırcasına yağıyor ve bu yağışlar sele dönüşerek felakete neden oluyor.
Geçtiğimiz günlerde Rize’deki heyelan ve sel felaketi can kaybına neden olurken, ekili alanlara da zarar verdi.
Can kaybının arttığı sel ve heyelan felaketi bir kez daha gösterdi ki, küresel iklim değişikliği olumsuz etkilerini gösterirken üzücü görüntüler ortaya çıkıyor.
Ekili alanların büyük bölümünün zarar görmesi ise üzüldüğümüz bir başka nokta…
Rize başta olmak üzere farklı bölgelerimizde yaşadığımız sel felaketleri, etkili yağışlar, kuşkusuz ki doğal dokunun bozulması, küresel iklim değişikliği ve ekolojik dengenin bozulmasıyla özdeş bir yansımanın sonucu…
Olaya Antalya penceresinden bakacak olursak…
Son yıllarda yeşil alanlarımızın giderek azalması şahsen beni çok üzüyor.
Antalya deyince zihinlere her yeri yeşil yerler geliyor ama gerçekten öyle mi acaba?
Antalya’da özellikle son 30 yıldır eski yeşil alanlarından eser yok.
Yeşil alan tahribatının endişe verici duruma geldiği Antalya’da çevre dostu projeler geliştirilmesi gerek.
Bugün bir çok bölgemizde dağlar bile tahrip edilmiş durumda. Yatırımların elbette şehrimiz için önemi var. Ancak; doğal doku yok edilerek atılan adımlar geleceğimiz açısından büyük sıkıntılar doğurur. Çevreyle uyumlu, doğayla dost projelerin desteklenmesi gerek. Doğayı yok ettiğimiz sürece doğal afetler hep bir risk olarak karşımızda durur.
Doğal afetler yaşamamak için doğayla dost projeler start almalı.
Hem de acilen.
Bu yazı toplam 616 defa okunmuştur.