Binali Efe / KONUK YAZAR

Ahirete yolculuk hazırlığı, 60 yaşına merdiven dayayanlar için hazırlık niteliğindedir.

Anadolu insanı ne olur ne olmaz diye kötü günler için, el âleme, dosta düşmana rezil olmamak için kenara koymuş olduğu üç beş kuruş parayı “Kötü gün için” saklayıverirdi.

Mesela; Yüklüğün arasına, sandığın en zula kısmına veya yaşı kemale ermiş güvendiği birine emanet ederdi.

Bazen en güvendiği evladına veya çok sevdiği bir dostuna derdir ki ” Al şu kefen param sende kalsın. Ölümlü dünya cenazem yerde kalmasın! “diye de; tembih ederlerdi.

Para çok değil ama dünya âleme rezil rüsva olmamak için Kefen parası. Teneşir parası. Mezarcıların parası… Ve devamında sıkı sıkı tembih ederlerdi “hoca efendiyi de memnun etmeyi sakın unutmayın haaa “…

Zaman çok hızlı değişti. Dağlar, ovalar boşaldı, eken, biçen herkes zarar etti. Bıraktılar tarımı, hayvancılığı herkes kentlere yığıldı... Kefen parası artık belediyeler tarafından temin ediliyor. Ancak belediyelerde bir kamu kuruluşudur. Netice itibariyle devletin kolu, bacağı ve her hangi bir organıdır.

Yani; Anadolu’nun en ücra yerlerinde yaşayan, henüz medeniyetten nasibini almamış olanlar, kefen parasını saklıyor olsalar da eskilerde olduğu gibi çok sık rastlanır değil artık.

Şimdileri, metropollerde yaşayan insanların birçoğu helalından kazanılmış parayla değil de devleti, milleti ve belediyeleri soymakla meşguller.

Devlet ’de sıkıştıkça zam üstüne zam koyarak Milleti soymayla meşgul. Ehhh “her başlangıcın bir sonu, her inişin de bir yokuşu” vardır demişler. Bu söz havaya atılacak bir söz değildir.

“Deniz bitti, takke düştü kel göründü”!

Devletin kara gün için ayırmış olduğu kefen parasına göz dikmişse hepimize geçmiş olsun demekten başka söylenecek bir şey yok artık.

Savaş, deprem, kıtlık veya olağan üstü bir durum olmadıkça devlet asla kefen parasına göz koyamaz koymamalıdır.

Demek ki, Türkiye ekonomisi iflasın eşiğine gelmiş, kefen parasını dahi bile yiyecek duruma gelmişiz de bizim haberimiz yok imiş!!!

Devletin ”ihtiyat Akçesi”  olarak bildiğimiz kefen parasına o kadar ihtiyacı varmış ki “Ak akçe kara gün içinmiş “  Atasözünü doğruluyor nitelikte…

Demek ki; durumumuz vahim denecek kadar kötü…

İşsizlik, enflasyon, dış borç ve döviz çekilmez hal aldı. Karşılıksız çekler havada uçuşuyor, İflaslar kapıda, sanayi çöküşte.  

Hükümet acilen tüm israfları durdurmalı, yeni önlemler almalıdır.

Dönüşü olmayan yolcunun kefen parasını yemeye başlamak hayra alamet değildir!!!

Demek ki; durumumuz vahim denecek kadar kötü ki kefen parasını yemeye başladık…