Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

 Global ekonominin seyrinde özellikle son 2-3 yıldır  pandeminin de etkisiyle satın alma gücümüzün azaldığını görüyoruz.

         Ekonomik veriler bu anlamda iç açıcı değil.

         Özellikle içinde bulunduğumuz 2021 yılının son aylarında akaryakıta peş peşe gelen zamlar sonrasında satın alma gücümüz daha da azaldı.

         Akaryakıta sürekli zam gelmesi; diğer ürünlere de zam gelmesi anlamını taşıyor.

         Artık neredeyse iki-üç güne zam gelen akaryakıt fiyatlarına yetişmekte zorlanıyoruz…

         Son yeni zamlarla birlikte benzinin ve motorinin litre satış fiyatını aklımızda bile tutamaz hale geldik.

         Marketlerde, çarşı – pazarda, kısacası yaşamın her alanında peş peşe gelen zamlar satın alma gücümüzü ciddi anlamda etkilerken, özellikle dar gelirliler, asgari ücretle çalışanlar, işsizler ve emekliler zor durumda.

         Bir emeklinin bugünkü tabloda aldığı emekli maaşıyla geçinebilmesi artık çok zor!

         Asgari ücretli bir çalışanın da maaşıyla ayakta kalabilmesi çok zor.

         Kira ücretlerinin neredeyse asgari ücrete yaklaştığı günümüzde diğer zorunlu giderlerin de artmasıyla ortadaki tablo gerçekten karamsar…

                   Zamlar; ekonomideki olumsuzluğun bir göstergesi.

         Gelelim akaryakıt zamlarına…

O kadar çok değişken litre fiyatlarını öğrenmenin de çok fazla bir anlamı yok zaten… Çünkü, gerçek olan her yapılan zammın satın alma gücümüzü biraz daha erittiği…

                   En son akaryakıta gelen zam neydi?

 Ne oldu?

Kaç para oldu?

İnanın vatandaş bu zamlara yetişemez hale geldi.

         Motorine, benzine, LPG’ye sürekli zam geliyor.

         Hatta motorine bir gün arayla 2 kez zam geldiğine tanıklık etik geride bıraktığımız günlerde…

         Rakamlar arttıkça, araçların deposu daha pahalıya doluyor. Akaryakıta zam geldikçe diğer ürünler de otomatikman zamlanıveriyor!

         Asgari ücret maalesef bu zamlarla baş edemiyor.

                                 Akaryakıta gelen her zam, tartışmasız diğer ürünlere de etkisini gösteriyor… Hatta, daha zam gelmeden artçı zamların (!) yankılarını hissediyoruz…

            Ancak… Sürekli zamlara rağmen, maaşların statik duruşu, en vahim tablo kuşkusuz…

            Satın alma gücü azaldıkça, maaşlar da eriyor…

            Dar gelirliler, emekliler, asgari ücretle çalışanlar ve işsizler için şartlar gerçekten her geçen gün biraz daha zorlaşıyor.

         Umuyorum ve diliyorum ki ekonomik veriler bir an önce düzelir ve yaşam standardı biraz olsun artar…