Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Güzel olan ne varsa, doğru olduğuna inandığımız ne varsa bunu söylemekten ve fiiliyata dökmekten vazgeçmeyelim.

            Yaşam şartları zor… Anlık sevinçlerimiz kadar öfkelerimiz ve gerginliklerimiz oluyor.

            Bunların hiç biri birbirimizi kırmamız veya darılmamız için bir mazeret olamaz.

            Olmamalı!!

            Birbirimize çok gördüğümüz, söylemekten kaçındığımız yaşamın güzelliklerini adeta sakladığımız küçük ayrıntılar aslında ne kadar önemli…

            Göstermelik dostluklar yerine, gerçekçi, içten ve doğal yaklaşımlar sergilemekten kaçındığımız an hayatın çok daha güzel olabileceğini göreceğiz.

            Karşımızdakini kendimiz gibi görme eğilimini bir tarafa bırakarak, doğru olan, güzel olan yaklaşımı öncelikle kendimiz örneklemeliyiz.

            Sabah asansörde karşılaştığımız birisine “Günaydınlar, nasılsınız?” demeyi çok görmemek gerek.

            Daha önce de yazımda dile getirdiğim gibi; içten bir “Merhaba”, ya da “Nasılsın?” gibi sözcükler; güncel yaşantımızın sinerjisini arttıran eğilimlerdir.

            İçten bir merhaba ya da nasılsın gibi moralimizi güçlü tutan sözcüklere, tanımlamalara ne çok ihtiyacımız var gerçekten.

            Karşılıklı anlayış, hoşgörü, saygı, sevgi ve özgüven…

            İnanın bu kavramlara çok gereksinimimiz var.

            Hele hele ekonomik şartların böylesine zorlaştığı günümüzde…

            En küçük bir örnek araçların yayalara yol vermesi…

            Ya da zorda olana yardım edebilmek…

            Sözcükler kadar; beden dili de çok önemli.

            Bankadaki görevlinin işlemlerinizi gerçekleştirirken size karşı yaklaşımı…

                                    Ya da yolda yürürken karşıya geçmek istediğinizde araç şoförü durup size yol veriyor. Bu centilmence davranış karşısında başınızı hafifçe sallayarak teşekkürlerinizi iletiyorsunuz…

            Bu güzel ve anlamlı yaşamsal kesitleri arttırmak mümkün…

            Yer ve zaman farklı olabilir…

            Önemli olan; olaylara hoşgörü penceresinden bakabilmeniz.

            Karşılaştığınız bir arkadaşınızın sizi görmezden gelip koşarcasına sizden uzaklaştığınızı, ya da trafik polisinin ehliyet ve ruhsat isterken yüzündeki asık ifadeyi…

            Güne iyi başlamak; bazen elimizde olmayabiliyor…

            Yaşam maratonunun stresi, zorlukları, hatta imkansızlıkları bizi farklı bir atmosfere sürükleyebilir. Tüm bunlar yaşamımızın olağan kareleri.

            Ancak… Tüm zorluklara inat, strese inat hoşgörüyü elden bırakmayalım. 

            Bu etki sürecine önce kendimiz inanalım…

            Hoşgörü, sevgi, saygı ve içten yaklaşım yaşantımızı renklendiren en önemli kavramlar.

            Bu güzellikleri yaşamak istiyorsak, ilk adımı kendimiz atalım…

            İnadına güzel olanı yaygınlaştırmaya çalışalım…