Fahri Trafik Müfettişlerinin, Kanıtsız Ve Keyfi Cezalarına Tepki
TÜKETİCİLER Birliği Derneği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, fahri trafik müfettişlerinin, belgeye ve kanıta dayanmayan kestikleri cezaların tüketicileri canından bezdirdiğini söyledi. Bu konuda vatandaşın maddi ve manevi zarar gördüğünü belirten Neşet Gündüz, şikayet sayılarının da arttığını söyledi.
Kesilen cezalara tüketicilerin itiraz etmek istediğini, ancak aldıkları cevap karşısında cezayı mecburen ödemek zorunda kaldığını ifade eden Neşet Gündüz, "Resmi trafik memurları ceza kestikleri aracın fotoğraf ve kamera görüntüsünü alıp, vatandaşa kanıt sunarken, fahri trafik müfettişlerinin böyle bir zorunluluğu bulunmuyor. Durum böyle olunca ciddi bir hukuk boşluğu doğuyor" dedi.
Anayasada vatandaşların haklarının güvence altına alındığını sözlerine ekleyen Neşet Gündüz, "Fahri trafik müfettişlerinin belge ve kanıta dayanmayan ceza işlemleri, Anayasanın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine, kanunların Anayasaya aykırı olamayacağını düzenleyen 11. maddesine, 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyeti ve adil yargılanma ilkesine, 38. maddesinde düzenlenen ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesine açıkça aykırıdır" diye konuştu.
Mevzuata göre, idari yaptırıma karşı yapılan ve usulden kabul edilen bir başvuruya karşı, yargılama makamı işlem dosyasını ve cevap dilekçesini celp edip, dosyada bulunan delilleri değerlendirmek suretiyle başvurunun esası hakkında bir karar vereceğini hatırlatan Neşet Gündüz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2918 sayılı yasaya göre tescil plakasına idari para cezası düzenlenmesi istisnai bir durumdur. Fahri trafik müfettişlerinin çalışma usulleri de 116. madde kapsamındadır. 2918 sayılı yasa, vatandaşın yüzüne karşı tutanak düzenlenmesini esas olarak kabul etmiştir. Bu da Anayasanın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesinin gereğidir. İdari yaptırım uygulanırken, imkan olması durumunda ilgili kişinin yüzüne karşı yapılması asıl kuraldır. Bu durumda ihlali yaptığı iddia edilen her kimse, onun hakkında yaptırım düzenlenecek, ihlali kim yaparsa yapsın tescil plakasına yaptırım düzenlenmesi söz konusu olmayacaktır. Ayrıca bu şekilde bir uygulama, Anayasa'da düzenlenen suç ve cezaların şahsiliği ilkesine uygun bir uygulama olacaktır. Sürücüsü bilinmeyen bir araca tescil plakasına ceza tutanağı düzenlenmesi, hukuk devleti ve cezaların şahsiliği ilkeleri gereğince ancak zorunlu hallerde başvurulmalıdır. İdari cezanın yüze karşı düzenlenmesi neticesinde ilgili kişi hem kusurunu öğrenecek, hem de olaydan haberdar olması sağlanarak belirsizlik kısmen ortadan kalkacaktır. Şahısların yüzüne karşı idari yaptırım düzenlemek gerekirken ve buna fiilen olanak varken, tescil plakasına yaptırım uygulamak açıkça cezaların şahsiliği ilkesine aykırıdır."
Fahri müfettişlerin aracı durdurma yetkileri olmadığından, aracın sürücüsünü de tespit etme imkanları olmadığını aktaran Gündüz, "Dolayısıyla ihlali yapanın kim olduğu tespit edilemeyeceğinden, tescil plakasına yaptırım uygulanacaktır. Bu da belirtildiği gibi cezaların şahsiliği ilkesine açıkça aykırıdır. Hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine açıktır. Hak arama hürriyeti sadece başvuru yapma hakkıyla sınırlandırılmamalıdır. Başvuran kişinin hukuksal durumunun, hukuka uygun delillerle net olarak ortaya konulmasını da gerektirir" dedi.
Fahri müfettişlerin haksız olarak kestiği cezalara itiraz edilebileceğini hatırlatan Gündüz, "Başta Anayasa hukuku, Yargıtay kararı, Tüketici hukuku ve Düzce 1. Sulh Ceza Hakimliği kararı buna emsaldir. Hukukta bir kural vardır, "İddia eden makam iddiasını ispatlamakla yükümlüdür." İlgili kurumlar bu tür haksız ceza işlemi yapılan durumlarda vatandaşa yardımcı olmalıdır. Asla vatandaşın huzur ve sükununu bozacak hukuk dışı olaylara izin vermemelidir. Fahri trafik müfettişleri kendilerine emanet edilen görevi vicdana ve belgeye dayalı yapmalıdır" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim