“Faiz, bu yıl iyi bir yatırım aracı”

Dolar ve Euro’nun faizden daha fazla getiri sağlaması durumunun değiştiğine işaret eden İş Portföy Genel Müdür Yardımcısı ve Başekonomisti Nilüfer Sezgin, “Dolar ve Euro almaktansa 1 haftalık repo bile daha iyi getiriyor. Yılın geri kalanında da bu tablonun değişmeyeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla faiz bu yıl iyi bir yatırım aracı olarak öne çıkıyor” dedi.

Konyaaltı Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (KONYSİAD), Mayıs ayı olağan üye toplantısı gerçekleştirildi. Şehir merkezindeki bir otelde yapılan toplantıda yeni üyeler Dr. Aynur Öztek ve Güneş Erkoç, giriş belgelerini Konyaaltı Kaymakamı Rahmi Köse, KONYSİAD Başkanı İlhami Kaplan ve Yüksek Danışma Kurulu Üyesi Feyzullah Arslan’dan aldı. Toplantının konuşmacı konuğu ise İş Portföy Genel Müdür Yardımcısı ve Başekonomisti Nilüfer Sezgin oldu. İş insanlarına “Para ve sermaye piyasalarında son durum” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Sezgin, Türkiye ve dünya piyasalarının durumunu değerlendirdi. Enflasyonu düşürmeye yönelik her türlü politikanın öncelikli hale geldiğinin altını çizen Sezgin, Türkiye’deki yüksek enflasyonun yıl sonuna doğru düşeceğini belirtti. Yatırım araçlarından faiz getirisinin yüksek olduğuna işaret eden Sezgin, jeopolitik gerginliklerden dolayı tüm dünyada altının güvenli liman olduğunu söyledi.

“ÇOK UZUN SÜREDİR YÜKSEK ENFLASYON SORUNU YAŞIYORUZ”

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren KONYSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Berkant Mercanlı, Türkiye’nin çok uzun süredir yüksek enflasyon sorunu yaşadığına işaret ederek, “Yüksek enflasyon, faizlerin de yüksek olmasına yol açıyor. Enflasyon sorunu döneme bağlı olarak, farklı nedenlerden kaynaklanarak, çözümsüz biçimde ekonominin tepesinde duruyor” dedi. Türkiye’de üretimde ve ihracatta ara mal noktasında, ithalata bağlı kalınmasının da üretim maliyetinin yükselmesine neden olduğunun altını çizen Mercanlı, “Dolayısıyla, enflasyona ve faizlerin artmasına neden oluyor” diye konuştu. Mercanlı, “Özetle söylemek gerekirse, bugünkü ekonomik ve sosyal sıkıntıların çoğu aslında, ekonomik ve sosyal yanlışların yarattığı risk artışlarından kaynaklanıyor. O nedenle üretim ve verimliliğin arttırılması için, çözüme de oralardan başlamak zorundayız diye düşünüyorum. Bence, ekonomiyi düzeltmek için önce adalet, ülkemizin zenginliklerinden adil faydalanabilmek için uluslararası normlara uyarak önce hukuk, refah için de kurumlar bağımsız olsun demeliyiz” ifadelerini kullandı.

“PİYASALARDA AVRUPA VE ABD MERKEZ BANKALARINDAN FAİZ İNDİRİMİ BEKLENTİSİ VAR”
Avrupa ve ABD’deki merkez bankalarının politika faizlerine dikkat çeken İş Portföy Genel Müdür Yardımcısı ve Başekonomisti Nilüfer Sezgin ise, piyasalarda önümüzdeki aylarda ABD ve Avrupa Merkez Bankalarının faizlerinde indirme gitme beklentisi olduğunu söyledi. Küresel ekonomide büyüme beklentilerinin tahminlerin üstünde gerçekleştiğine de dikkat çeken Sezgin, “ABD Merkez Bankası FED’in küresel ekonomiye dair büyüme beklentilerini yukarıya doğru güncelledi. Pandemi döneminde FED tarihinde görülmemiş bir hızda faiz artırımı yapmıştı. Bu durum küresel ölçekte artan enflasyon ve büyüme etkilerinin yavaşlamasına neden olacağı tahminleri de bugüne geldiğimizde tahmin edilen gibi olmadığını gördük. Bu nedenle ABD Merkez Bankası da küresel ölçekte büyüme beklentisini yukarıya doğru çıkardı. ABD ve Avrupa’da enflasyon hızla düşmeye devam ediyor. Avrupa’da bu durumun biraz daha hızlı olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle piyasalarda önümüzdeki dönemden itibaren özellikle AB ve ABD Merkez Bankalarının faiz indirimine dair bir beklenti var” dedi.

ENFLASYONDA DÜŞÜŞ BEKLENTİSİ
Ekonomideki parasal sıkılaşmanın etkisiyle birlikte Türkiye’de Eylül ayından itibaren yıl sonuna doğru enflasyonun yaklaşık 20-25 puanlık bir düşüş gösterebileceğini belirten Sezgin, “Türkiye’nin ortalama büyüme oranlarına baktığımızda 4 ila 5 puan arasında büyüdüğünü görüyoruz. Bu küresel büyüme ortalamalarının üstünde. Ayrıca cari açığın da 60 milyar dolar seviyesinden 30 milyar dolar seviyesine kadar gerilediğini görüyoruz. Burada dünyadaki faiz beklentileri, petrol fiyatlarının gerilemesi ve altın ithalatının azalmasını en büyük kalemlerini oluşturduğunu da unutmamak gerekiyor. Jeopolitik ve global gelişmelerin enerji fiyatlarında bir düşüşe sebep olması ve Türkiye’nin enerji ithal eden bir ülke durumunda olması cari açığın gerilemesindeki en büyük nedenlerinden biri olmuştur. Bu durum ülke ekonomisi için son derece olumlu gelişmedir. Ayrıca önümüzdeki dönemde ABD ve Avrupa Merkez Bankalarındaki faizlerin düşürülmesine dair beklentilere paralel olarak Eylül ayından başlayarak yıl sonuna doğru enflasyonda 20 puanlık bir düşüş bekleniyor” dedi. Türkiye’nin tüketerek büyüyen bir ülke olduğunu da ifade eden Sezgin, “Tüketerek büyümek genelde olumsuz bir çağrışım yaratsa da bu kötü değildir. Buradaki sorun tüketim ve faiz ilişkisidir. Yüksek faiz oranlarının amacı da bir yandan tüketimin önüne geçmektir. Burada nasıl bir yol izleneceğini ilerleyen dönemlerde birlikte göreceğiz ama Merkez Bankası’nın yakın dönem için bir faiz artışına da gideceğini düşünmüyorum. Şu anki izlenilen yolun, piyasalarda sonuç vermeye başladığını da söyleyebiliriz” açıklamasında bulundu.

DOLAR’DA 42 LİRA, ENFLASYONDA YÜZDE 48 BEKLENTİSİ

2024 yılı beklentilerinden bahseden Sezgin, “Büyümede geçen yıl elde edilen yüzde 4.5’ten 3.4’e yavaşlayacağımızı tahmin ediyoruz. İlk çeyrek için yüzde 6 gibi bir büyüme bekliyoruz ama yılın kalanında yavaşlama beklediğimiz için yıl ortalaması 3.4’tür. Cari açıkta 33 milyar dolar tahminimiz var. Muhtemelen bunun da altında kalacağız. Sene sonu dolar-TL tahminimiz 42 lira. Enflasyon tahminimiz yüzde 48’dir. Politika faizinde de 5 puanlık indirim bekliyoruz” diyerek emin olmamakla birlikte Merkez Bankası’nın Aralık ayında faiz indirimine gideceği düşüncesinde olduğunu kaydetti.

“TÜRKİYE, YABANCI YATIRIMCININ RADARINDA”

Hisseye gelebilen yabancı yatırımcıların, işlem hacimleri düşük olduğu için tahvilde gelmediğine dikkat çeken Sezgin, “Yabancı yatırımcıyı yüklü miktarda çekmenin yolu Swap’ı açmak” diyerek swap açılırsa yabancı sermaye girişlerinin hızlanacağını belirtti. Türkiye’nin yabancı yatırımcının radarında olduğunu da söyleyen Sezgin, “Bu girişleri biz bekliyoruz” diyerek gidişatı yabancı yatırımcılar gibi olumlu olarak değerlendirdiklerini bildirdi.

“DOLAR VE EURO ALMAKTANSA 1 HAFTALIK REPO BİLE DAHA İYİ GETİRİYOR”

Yatırım aracı olarak Türkiye’de altının çok beğenildiğini belirten Sezgin, “Yatırım aracı olarak altın ve Türk lirası faizini beğeniyoruz. Kısa vadede yurt içi hisse senedi için biraz temkinliyiz. Orta ve uzun vadede hisse senedi için de pozitifiz. Yabancı hisse senetlerinde çok yüksek değerlemeler var. Yabancı hisse ve tahviller için de temkinliyiz” dedi. Yatırım araçlarının son 3 yıldaki getirilerine de dikkat çeken Sezgin, 2022 – 2024 yılları arasında hisse senedi piyasasının öne çıktığını söyledi. Dolar ve Euro’nun faizden daha fazla getiri sağlaması durumunun değiştiğine işaret eden Sezgin, “Dolar ve Euro almaktansa 1 haftalık repo bile daha iyi getiriyor. Yılın geri kalanında da bu tablonun değişmeyeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla faiz bu yıl iyi bir yatırım aracı olarak öne çıkıyor” diye konuştu.

“ALTIN GÜVENLİ LİMAN”

Jeopolitik gerginliklere de dikkat çeken Sezgin, bu gerginliklerin bütün dünyada altını güvenli liman olarak ön plana çıkardığını söyledi.

“ENFLASYONU DÜŞÜRMEYE YÖNELİK HER TÜRLÜ POLİTİKA ŞUAN ÖNCELİKLİ”

İş insanlarının kendisine yönelttiği soruları da yanıtlayan Sezgin, TL’nin değerlenmesinin ihracatçıyı olumsuz etkilediğinin hatırlatılması üzerine, “Her sorunu bir arada çözmek maalesef mümkün olmuyor. Bir önceliklendirme var ve o önceliklendirme enflasyonla ilgili. Yani, enflasyonu düşürmeye yönelik her türlü politika şuan öncelikli. Bunun elbette yan etkisi oluyor. İhracatçıda oluyor, bankalarda oluyor” şeklinde konuştu. İhracatçıların finansman gibi başka yöntemlerle desteklendiğine de işaret eden Sezgin, döviz kuru istikrarının enflasyonu düşürmede çok işe yaradığını da belirtti.

 “EN BÜYÜK YATIRIMI, BİLGİYE YAPMAK ZORUNDAYIZ”

Toplantının kapanış konuşmasını gerçekleştiren KONYSİAD Başkanı İlhami Kaplan ise, tüm katılımcılara teşekkür ederek, “Son ağaç yıkılıp, son nehir kirletilip, son balık da tutulduktan sonra paranın yenilemeyeceğini anlayacağız” şeklindeki Kızılderili Atasözü’nü hatırlattı. “Sanırım o güne kadar ne yazık ki, mevcut sistemdeki yerimizi korumak adına, hayatımızın en önemli konusu olmaya devam edecek ekonomik ve finansal gelişmeler” diyen Kaplan, “Ayrıca, ‘Paranın saklanması, kazanılmasından daha zahmetli bir iştir’ demiş Moteyn. Bu noktada da, paramızı doğru kullanmak adına verdiği bilgiler için sevgili konuğumuza çok teşekkür ediyorum. Sanıyorum ki bizler, artık içinde bulunduğumuz çağ dolayısıyla en büyük yatırımı, bilgiye yapmak zorundayız. Zira, ne istediğimizi bilirsek, ne yapmamız gerektiğini de bileceğimizden hiç şüphem yok” diye konuştu.

NUTUK HEDİYE EDİLEREK, PLAKET VERİLDİ

Toplantı sonunda konuk konuşmacı Nilüfer Sezgin’e Nutuk hediye edilerek, Konyaaltı Kaymakamı Rahmi Köse, KONYSİAD Başkanı İlhami Kaplan ve Başkan Yardımcısı Cihan Taşkın tarafından Atatürk imzalarından oluşan plaket takdim edildi. Toplantı, toplu fotoğraf çekimiyle son buldu. HABER: YUSUF KATRAĞ