Tarım sektörü umutla bekliyor

Son dönemdeki olayların, döviz kurları, rezervler ve faizlerde dalgalanmalara yol açtığını söyleyen ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, “Bu öncü göstergelerdeki dalgalanmaların yılın geri kalanına nasıl yansıyacağını dikkatle izlemeliyiz. Beklentilerimizin bozulmasını önleyecek tedbirlerin hayata geçirilmesini umut ediyoruz” dedi.

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Mart ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis üyelerinin sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunduğu toplantıda konuşan ATB Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci, yaş meyve sebze sektörü için “Topal ördek” benzetmesi yaptı. Son dönemdeki olaylara dikkat çeken ATB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Halil Bülbül ise, sektörün beklentilerinin bozulmasını önleyecek tedbirlerin hayata geçirilmesini istedi. Bülbül, “Anayasamızın prensiplere bağlı kalarak çalıştığımız ve yaşamımızı sürdürdüğümüz sürece, toplumsal barışımız korunmuş, ekonomik performansımız ise ortalamanın üzerinde bir seyir izlemiştir” ifadelerini kullandı.

“ÖNLEYİCİ TEDBİRLERİN HAYATA GEÇİRİLMESİNİ UMUT EDİYORUZ”

Geçen Aralık ayında üyelerle ekonomik değerlendirme anketi gerçekleştirdiklerini belirten Bülbül, “Bu çalışmayla, geride bıraktığımız yılı nasıl geçirdiğimizi ve gelecek yıla dair beklentileri ortaya koyarak sektörümüzün genel durumu hakkında bilgi edinmeyi amaçladık. 2025 yılının ilk çeyreğini tamamlamak üzereyiz. Genel beklentimiz, 2024 yılına kıyasla daha iyi bir ekonomik performans sergilenmesi yönündeydi. Nitekim son günlere kadar, faiz, enflasyon ve döviz üçgenindeki gelişmeler ile sipariş, üretim ve tedarik üçgenindeki eğilimler bu beklentimize paralel ilerliyordu. Ancak son dönemde hepimizin yakından takip ettiği olaylar, döviz kurları, rezervler ve faizlerde dalgalanmalara yol açtı. Bu öncü göstergelerdeki dalgalanmaların yılın geri kalanına nasıl yansıyacağını dikkatle izlemeliyiz. Beklentilerimizin bozulmasını önleyecek tedbirlerin hayata geçirilmesini umut ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“2024 YILINA GÖRE DAHA İYİ BİR BAŞLANGIÇ YAPTIK”

Öncü göstergeler olarak değerlendirdikleri aylık olarak açıklanan bazı verilere dikkat çeken Bülbül, şunları dile getirdi:

“Yılbaşından bu yana açıklanan verilere genel olarak baktığımızda 2024 yılına göre daha iyi bir başlangıç yaptığımız görülmekte. Şubat ayında kurulan şirket sayısı kentimizde yüzde 1.3 artarken, ülkemizde yüzde 9 oranında azalmıştır. Kapanan şirket sayısında ise kentimizde yüzde 37’lik artış yaşanırken, ülkemizde yüzde 12’lik azalış kaydedilmiştir. Protestolu senet hacmi kentimizde yüzde 1.1, ülkemizde yüzde 2.6 oranında artmıştır. Ticari hareketliliğin bir göstergesi olan çekle işlem hacmi ise hem kentimizde hem de ülkemizde yüzde 36 oranında yükselmiştir. Toplam kredi kullanımına baktığımızda kentimizde ve ülkemizde yüzde 39’luk artış yaşanmıştır. Ticari kredilerde ise kentimizde yüzde 44, ülkemizde ise yüzde 23 oranında artış olmuştur. Tarım sektörü kredileri ise hem kentinizde hem de ülkemizde yüzde 48 oranında artış göstermiştir.”

İHRACATA DİKKAT ÇEKTİ

Yılın ilk iki ayındaki ihracat performansına da işaret eden Bülbül, “Kentimizin toplam ihracatı yüzde 2.6 azalırken, ülke genelinde yüzde 2.5 oranında artış kaydedilmiştir. Kentimizdeki bu düşüşün nedeni, sanayi ürünleri ihracatında yüzde 13 ve madencilik ihracatında yüzde 5 oranındaki azalış olmuştur. Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız ise yılın ilk iki ayında kentimizde yüzde 2.5 artarken, ülke genelinde yüzde 3.6 oranında azalmıştır” açıklamasında bulundu.

“GENEL EKONOMİDEKİ ELEKTRİK TÜKETİM PAYIMIZ YÜKSEK”

Özellikle tarım, sanayi ve ticaret sektörlerindeki elektrik tüketiminin ve Antalya’nın ülke genelindeki payının, ekonomik değerlendirmeler bakımından önemli bir gösterge niteliğinde olduğunu belirten Bülbül, “Son verileri değerlendirdiğimizde, kentimiz ülke ekonomisinin yaklaşık yüzde 3.4’ünü oluştururken, toplam elektrik tüketiminin yüzde 3.9’unu kullanmakta. Bu genel konumlamaya ek olarak kentimiz tarımsal gayrisafi yurtiçi hasılası, ülkemizin yüzde 4.5’ini oluştururken, tarımsal elektrik tüketimi ise yüzde 2.3 seviyesindedir. Bu veriler, genel ekonomideki elektrik tüketim payımızın yüksek olduğunu, ancak tarımdaki elektrik tüketim payımızın nispeten düşük kaldığını göstermekte” diye konuştu.

“ANTALYA OTB İÇİN FİZİBİLİTE ÇALIŞMALARI BAŞLADI”

ATB’nin çalışmalarına da dikkat çeken Bülbül, Antalya’da hububat kapsamlı bir lisanslı depo kazandırılması için ön fizibilite çalışması başlatacaklarını bildirdi. Modern teknolojik seraların yaygınlaştırılması, üreticilere yeni yatırım alanları sunulması, örtü altı tarımın genişletilmesi, seralarda yenilenebilir enerji kaynaklarıyla merkezi ısıtma ve soğutma sistemlerinin sağlanması ve tarım-sanayi entegrasyonunun güçlendirilmesi amacıyla birçok ilde organize tarım bölgeleri kurulmakta olduğunu da belirten Bülbül, ATB olarak Antalya’ya Organize Tarım Bölgesi (OTB) kazandırmak için fizibilite çalışmalarına başladıklarını açıkladı. Canlı Hayvan Borsası’nın sektörün kullanımına sunulması için çalışma sürdürdüklerini de kaydeden Bülbül, Canlı Hayvan Borsası, mezbaha ve et borsasını içeren entegre bir tesisi hayvancılık sektörüne kazandırarak, canlı hayvan ve et ticaretini daha düzenli ve verimli hale getirmeyi hedeflediklerini söyledi.

“KURAKLIK RİSKİ ARTTI”

Türkiye’de yağışlar azalırken sıcaklıkların artmasının kuraklık riskini artırdığını vurgulayan Bülbül, “Şubat ayında Türkiye genelinde ortalama 9,7 gün yağış görülürken, Antalya ve çevresinde bu süre 3 güne kadar düştü. Uzmanlar, olası kuraklığa karşı acil önlemler alınması gerektiğini vurgulamakta. Üyelerimiz de suya erişim konusundaki sorunları giderek daha fazla dile getirmekte. Dünya Su Günü kapsamında düzenlediğimiz “Tarım Gündem” programında Antalya’nın su varlığı ve tasarrufu ele alınmış, suya uygun tarım yapılmasının önemi öne çıkmıştır” diye konuştu.

“DOĞRU PLANLAMA İLE SU KAYNAKLARINI KORUYABİLİRİZ”

“Özellikle tropikal ve subtropikal bitki üretiminde, su tüketimi yüksek ve düşük ürünler arasında bir denge kurmamız gerekmekte” diyen Bülbül, “Antalya, hızla kurak bir kent haline gelirken, uzun vadeli yatırımlar gerektiren su tüketimi yüksek ürünlerin üretimini stratejik bir bakış açısıyla değerlendirmeliyiz. Muz ve avokado gibi coğrafi işaretli ürünlerimiz, Antalya’nın iklim avantajıyla yüksek kaliteye sahip. Ancak, bu ürünleri kontrollü üretmeli ve değerinde pazarlamalıyız. Üretim planlaması, Antalya tarımı için kritik bir konu. Doğru bir planlama ile hem su kaynaklarını koruyup hem de üreticinin ekonomik sürdürülebilirliğini sağlayabiliriz” dedi. Bülbül konuşmasını herkesin Ramazan Bayramı’nı kutlayarak tamamladı.

“TOPAL ÖRDEK” BENZETMESİ

Bülbül’ün konuşmasından sonra meclis üyeleri sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Hububat, et, süt, çiçekçilik ve aromatik bitki sektörlerindeki sorunların dile getirildiği toplantıda, ATB Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci, yaş meyve sebze sektörü için “Topal ördek” benzetmesi yaptı. Ekinci, “Bizim sektör aynı. Topal ördek yürüyor. Değişen bir şey yok” ifadelerini kullandı. HABER: YUSUF KATRAĞ