




Finansmana erişimdeki sıkıntılar hafifletilmeli”
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Eylül ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Ahmet Öztürk başkanlığında gerçekleştirildi. Yönetim Kurulu’nun son 1 aylık faaliyetleriyle ilgili meclis üyelerinin bilgilendirildiği toplantıda, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk ve Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, TOBB Akaryakıt Sektör Meclisi'nde Sektör Meclis Başkanı seçilen ATSO 14. Grup (Akaryakıt ve Gaz Ürünleri) Meclis Üyesi Ali Yılmaz’ı tebrik etti. Toplantıda, merhum Başkan Ali Bahar için yapılan harcamalar tartışma konusu oldu.
HARCAMA TARTIŞMASI
Hesapları İnceleme Komisyonu’nun raporunun okunmasından sonra söz alan Meclis Üyesi Hasan Cumhur Göncü, temsil giderlerindeki harcamaların detayını sordu. Harcamaların merhum başkan Ali Bahar’ın cenazesinde dağıtılan pide ve ayranlarla, sonrasında okutulan mevlid için yapıldığını belirten Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı Ender Kuzucu, konuşurken duygusal anlar yaşadı. Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Göncü’den davet edildiği Hesapları İnceleme Komisyonu toplantılarına katılmasını isterken, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, meclisin bununla meşgul edilmemesi gerektiğini kaydetti ve kendisine detaylı bilgi verileceğini belirterek konunun uzatılmamasını istedi. Geçmişte böyle bir tartışmanın yaşanmadığına işaret eden diğer meclis üyeleri de ayrıntılı bilginin muhasebe bölümünden alınabileceğini vurgularken, Göncü ise harcamaların Ali Bahar için yapıldığını yeni öğrendiğini, doğru yapıldığını söyledi.
“SON 4 YILDA EN DÜŞÜK BÜYÜME HIZINI GÖRDÜK”
Toplantıda ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, geçtiğimiz haftalarda yılın ikinci çeyreğine ait büyüme verilerinin açıklandığını hatırlatarak, “Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 2,5 büyüdü. Bu son 4 yılda gördüğümüz en düşük büyüme hızı. 2,5 puanlık büyümenin dağılımına harcamalar tarafından baktığımızda gördüğümüz resim şu; tüketim harcamaları yüzde 1.6, kamu harcamaları yüzde 0.7, yatırım harcamaları yüzde 0.5 büyüdü. Bu üç kalemin performansı da önceki dönemin gerisinde. Tüketimdeki yavaşlama enflasyon ve cari denge için olumlu ancak yatırımlardaki sert yavaşlama sanayi sektörü açısından olumsuz bir gelişme. Büyümenin dağılımına üretim tarafındaki sektörler açısından baktığımızda ise daha farklı bir resim görüyoruz. Hizmetler sektörü ikinci çeyrekte yüzde 2.9, tarım sektörü yüzde 3.7 büyürken, sanayi sektörü yüzde 1.8 daraldı. İşte bu daralma üzücü, düşündürücü ve kaygı verici. Neden mi? Hepinizin bildiği gibi, büyümedeki yavaşlama bilinçli olarak uygulanan sıkı para ve maliye politikasının bir sonucu” dedi.
“SANAYİ ODAKLI VE DENGELİ BÜYÜME POLİTİKASI BEKLİYORUZ”
Buradaki amacın anormal düzeylere ulaşmış olan iç talep artışını makul düzeylere çekmek ve bu yolla hem cari açığı hem enflasyonu düşürmek olduğunu belirten Hacısüleyman, “Bunda mutabıkız. Biz de ekonomideki gerçekleri gören herkes gibi, yüksek iç talebe dayalı, sırtını enflasyona dayayan büyümenin sürdürülemez olduğunu biliyor ve uygulanan mücadeleyi destekliyoruz. Ancak, amaç tüketimi yavaşlatmak iken sonuç sanayi sektörünün daralması olmamalı. Hepimiz bu ülkenin sanayisiz büyüyemeyeceğini, böyle bir büyümenin sürdürülebilir ve istikrarlı bir büyüme olamayacağını biliyoruz. Bizim istikrarlı ve yüksek oranlı bir sanayi büyümesine ihtiyacımız var. Sanayi büyümezse, hizmetler bir ülkeyi uzun süre ayakta tutamaz. Biz sanayi odaklı ve dengeli büyümeyi öngören bir ekonomi politikası bekliyoruz” diye konuştu.
“FİNANSMANA EŞİRİMDE YAŞADIĞIMIZ SIKINTILARIN HAFİFLETİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ”
Merhum Başkan Ali Bahar’ın geçmişte dile getirdiği “Bir endişemi tekrar hatırlatmak istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız ve Sayın Hazine-Maliye Bakanımız yatırım ve ihracatı sonuna kadar destekleyeceklerini ifade ediyorlar. Hepimiz buna imzamızı atarız. Fakat bu yapılırken, iç piyasaya üretim yapan firmalarımızın gözden kaçmaması gerekiyor. Çünkü, önümüzdeki aylarda ihracat, iç piyasaya bir alternatif olmayacak. 2024’te ihracat aşağı yukarı yerinde sayacak. İhracat büyümezken, iç piyasayı daraltmak çok sayıda firmanın kapanmasına neden olabilir. Bunun için biz kademeli bir yavaşlama, KOBİ’leri ayakta tutan bir ekonomi politikasından yanayız’ ifadelerini hatırlatan Hacısüleyman, şunları söyledi:
“Şu anda maalesef Ali Başkan’ın uyarılarının gerçekleştiğini görüyoruz. İçeride iflas ve konkordato başvuruları artmaya başladı. Sanayi sektörü küçülüyor. İhracatta çok cüzi bir artış var. İSO-PMİ (Satın Alma Müdürleri Endeksi) 6 aydır negatif. Tüm imalat sektörlerinde daralma var. Reel kesim güveni zayıflıyor. Sanayide istihdam beklentileri geriliyor. İşte bunun için diyoruz ki; tamam ekonomi yavaşlasın, enflasyon düşsün, bizde iş dünyası olarak üzerimize düşeni yapalım ama sanayiden vazgeçmeyelim. Peki bu nasıl olacak, talebimiz ne? Talebimiz finansmana eşirimde yaşadığımız sıkıntıların hafifletilmesi. Zaten kredi faizleri son derece yüksekken bir de bunun üzerine bankalara ‘KOBİ’lere verdiğiniz kredilerde aylık büyüme yüzde 2’yi geçmeyecek’ denmesin. Yüzde 2’lik kredi büyüme tavanını yukarı çekmenin KOBİ’lerimizi bir nebze rahatlatacağına inanıyoruz.”
“SANAYİ SEKTÖRÜNÜN KOLLANMASINI VE SATIN ALMA GÜCÜNÜN DESTEKLENMESİNİ BEKLİYORUZ”
2025-2027 Orta Vadeli Programa (OVP) dikkat çeken Hacısüleyman, “Enflasyonu düşürmenin öncelikli hedef olarak belirlendiği programda, büyüme tahminleri yarım puan aşağı çekilerek 2024 için yüzde 3.5, 2025 için yüzde 4 olarak açıklandı. Yılsonu enflasyon hedefleri de bu yıl için yüzde 41.5, 2025 için yüzde 17,5 olarak revize edildi. Bizler iş dünyası olarak hem süregelen dezenflasyon politikasını devam ettirmek hem de OVP hedeflerinin gerçekleştirilmesi noktasında üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Tüm göstergelerde olmamakla birlikte, ekonomik verilerimizdeki dengelenmeyi izliyor ve bunların devam etmesini istiyoruz. Beklentimiz, bu süreçte sanayi sektörünün kollanması ve özellikle dar ve sabit gelirliler olmak üzere halkımızın satın alma gücünün desteklenmesi” dedi.
“POLİTİKA FAİZİNDE BÜYÜK İNDİRİMLER BEKLEMİYORUZ”
Şu sıralarda faiz indirimlerinin gündemde olduğunu belirterek, ABD Merkez Bankası’nın geçen hafta politika faizini 50 baz puan düşürdüğünü hatırlatan Hacısüleyman, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın faizleri ne zaman indirmeye başlayacağının merak edildiğini belirtti. “Henüz hangi ay indirimlerin başlayacağını bilmesek de, bu adıma çok az kaldığının farkındayız” diyen Hacısüleyman, “Yani işin çoğu gitti azı kaldı. Bankalar 3 ay ve üzeri mevduatlara uyguladıkları faizleri yüzde 30’a doğru çekmeye başladı. Bu da artık indirimlere çok yaklaştığımızı gösteriyor. Muhtemelen Kasım’da böyle bir gelişme olabilir. Biz politika faizinde büyük indirimler beklemiyoruz. Bunun olmasını da istemiyoruz. Amaç hasıl olmadan, yani enflasyon kontrol altına alınıp makul bir düzeye çekilmeden önce yapılacak orantısız faiz indirimlerinin ekonomimize ve şirketlerimize ne büyük zarar vereceğinin farkındayız. Son bir yıldır, enflasyon ile mücadele için yapılanların, cari açıkla mücadele için yapılanların, negatif rezervlerin artıya geçirilmesi çabalarının boşa gitmesini istemiyoruz” uyarısında bulundu. Toplantı sonunda meclis üyeleri sektörleriyle ilgili değerlendirme yaptı. Üyeler, özel okullardaki kitap ve servis ücretlerinden MESEM uygulamasına kadar çeşitli konularda değerlendirmelerde bulundu. HABER: ÖMER ALİ YETGİN
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim