İlkokul yıllarımda Yerli Malı Haftası etkinlikleri düzenlenir ve herkes yerli malını kullanma ve tüketme yönünde özen gösterirdi.
Yıllar geçtikçe üretim modundan giderek uzaklaştık…
Kendi ürettiğimiz ürünlerin maliyeti yükselirse ithal eder ve bu sorunu böyle çözeriz mantığıyla hareket etmeye başladık.
Ve geldiğimiz noktada adeta üretimi unuttuk…
Buğdayı bile dışarıdan getirir duruma geldik.
Oysa yerli ve milli kavramında üretimi bütün yönleriyle hayata geçirmemiz gerekmez mi?
Dolar ve Euro’daki hızlı yükselişle zam furyası başladı.
Ekonomiyi güçlü kılmanın yolu üretimden geçiyor.
Daha fazla üretmekten, tüketim çılgınlığına bir son vermekten geçiyor.
Kamudaki israfa son vermekten, kaynakları verimli kullanmaktan geçiyor.
Tasarruf tedbirlerinden geçiyor.
Peki bunları ne kadar yapabiliyoruz?
Neden bu yaşamsal faktörleri görmezden geliyoruz?
Kendi üretim modelimizi hayata geçirerek tüm ülkelerle yarışır bir pozisyona erişebilmemiz artık şart!
Döviz kurundaki dalgalanmalar sonrasında marketlerde neredeyse zam gelmeyen ürün kalmadı.
İşsizler ve dar gelirli başta olmak üzere emekliler, zor durumda.
Asgari ücret çoktan eridi…
Acilen üretim modeline geçmeliyiz…
Bu yazı toplam 909 defa okunmuştur.