




“Girişimciler finansmana erişmekte zorlanıyor”
Yüksek enflasyon, artan faizler ve dış ticaret açığının iş dünyası üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu belirten ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş, “Girişimcilerimiz büyümek ve yatırım yapmak için finansmana erişmekte zorlanıyor. Krediye erişebilseler dahi kredi maliyetlerinin yüksekliği iş dünyasının hareket alanını kısıtlıyor” dedi.
Ekonomik gelişmelerin tüm iş dünyasının birinci gündemi olduğuna işaret eden Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Başkanı Ercan Yavaş, “Türkiye’deki yüksek enflasyon, artan faizler ve dış ticaret açığı iş dünyası üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Girişimcilerimiz büyümek ve yatırım yapmak için finansmana erişmekte zorlanıyor. Krediye erişebilseler dahi kredi maliyetlerinin yüksekliği iş dünyasının hareket alanını kısıtlıyor. Bu ekonomik iklim, üretim ve tüketim üzerinde olumsuz bir etki yaratarak büyümeyi yavaşlatıyor ve işsizlik oranlarının artmasıyla ilgili endişelendiriyor” şeklinde konuştu.
“FAİZLERİ DÜŞÜRECEK POLİTİKALARIN DEVREYE ALINMASINI BEKLİYORUZ”
Buna çözüm olarak kamunun tasarruf ilkelerine uymasını ve faizleri hızla düşürecek politikaların devreye alınmasını beklediklerini kaydeden Yavaş, “Bu sürecin sadece ekonomik değil, aynı zamanda yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
“ENFLASYON DÜZELTMESİ YENİDEN REVİZE EDİLMELİ”
Türkiye’de uygulamaya konmaya çalışılan enflasyon muhasebesi düzenlemesi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yavaş, son dönemde enflasyon muhasebesi olarak adlandırılan ancak, teknik adı enflasyon düzeltmesi olan uygulama ile durağan mal ve varlıklara da vergi getirilmek istendiğini belirtti. Ticaretin mal ve hizmetlerin alıcı ile satıcı arasında bir bedel karşılığında gerçekleşmesiyle oluştuğuna işaret eden Yavaş, şöyle konuştu:
“Bu ticari faaliyetten bir kazanç doğar ve bu kazanç devlet tarafından değerlendirilir. Ancak kanun yapıcılar, durağan mal ve varlıklara da vergi getiren bir düzenleme hazırlamış durumda. Şirketin rafında duran ürünler ve kapısında duran araçlar bu düzenleme ile vergilendirilmek isteniyor. Buradaki temel itirazımız, ticari faaliyet gösterilmeyen ve yalnızca işletmenin sahip olduğu tüm varlıkların vergilendirilmesidir. Bu servet vergisinden başka bir şey değildir. Şirketlerin elindeki malın veya aracın piyasa değerinin artmış olması ticari bir kazanç sağlamadığı sürece vergiye tabi tutulmamalıdır. Kanun yapıcıların bu yanlışlıktan biran önce dönmesini bekliyoruz. Piyasanın daraldığı bu dönemde işletmelerin üzerine eklenen bu haksız servet vergisi girişimcilerimizi daha da zora sokacaktır. Şuan için rafa kaldırılan fakat yıl sonu bilançolarına eklenmesi planlanan enflasyon düzeltmesi uygulamasının bu gerçekler ışığında yeniden revize edilmesini talep ediyoruz.”
“TÜRKİYE’NİN SAYGINLIĞINI KORUMAK İÇİN DÜZENSİZ SIĞINMACI SORUNU ÇÖZÜLMELİ”
Küreselleşen dünyada ticaretin sınır tanımadığını söyleyen ve Türklerin Suriyeli ve Afganlılarla aynı kefeye konmasının imajımızı zedelediğine işaret eden Yavaş, şunları kaydetti:
“Biz iş insanları, dünyanın bir ucundan diğerine mal ve hizmet satabiliyoruz. Ancak son zamanlarda özellikle Almanya’nın Türk vatandaşlarına yönelik Schengen vizesi kısıtlamaları bizleri derinden üzüyor. Bu durum hem uluslararası ticaretimizi olumsuz etkileyecek hem de biz Türklerin haksız bir şekilde olumsuz kategorilere konulmasına neden olmaktadır. Bu bağlamda düzensiz sığınmacı sorununun çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizdeki Suriyeli ve Afgan sığınmacılar kayıt altına alınarak, kayıt dışı çalışmalarının yaratmış olduğu haksız rekabet ortamı düzeltilmeli. Aynı zamanda, uluslararası arenada Türkiye’nin hak ettiği saygınlığı koruyabilmesi için bu sorunun ivedilikle çözülmesi elzemdir.”
“KADINLARIN VE ÇOCUKLARIN YAŞAMA HAKKI KUTSALDIR”
En büyük sorunlardan birisi olan kadın ve çocuk cinayetlerinin de herkesi derinden yaraladığını söyleyen Yavaş, “Bu aynı zamanda toplumsal eşitsizliğin en acı dışa vurumlarından biri. Kadınların ve çocukların yaşama hakkı kutsaldır. Ne yazık ki, bu haklar yeterince korunamamakta. Kadınlar ve çocuklar dezavantajlı gruplar olarak tanımlanmalı ve onlara karşı işlenen suçlara en ağır cezalar verilmeli. Hepimiz biliyoruz ki cezalar caydırıcı olma özelliğini kaybetti. Caydırıcı cezaların getirilmesi konusunda kanun yapıcıların acilen adım atması gerekiyor” diye konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim