Turizm ülkemiz için ne denli önemliyse; tarım da o kadar önemli… Hatta birçok Avrupa ülkesinin tarımsal kalkınmayı öncelik olarak yıllardan beri çağdaş projelerle ortaya koyduğunu unutmamalıyız.
Gelelim tarım ve hayvancılık olarak olaya bakış tarzımıza.
O kadar verimli toprak atıl durumda beklerken, tarım potansiyelimizin giderek azalması, sera alanlarının yok olması, hızlı bir yapılaşma ile tarım alanlarının “daralması” anlaşılır bir şey değil!
Besicilik ve tarım ciddi anlamda kan kaybediyor…
Tarımla uğraşan ailelerin sayısında ciddi bir kayıp var.
Yeni kuşak tarıma ‘’mesafeli’’ duruyor.
Bunun en önemli nedenlerinden birisi tarım sektöründeki sorunların yıllardan beri aşılamaması…
Bir diğer etken de tarım sektörünün ciddi anlamda özveri isteyen bir sektör oluşu…
Kazancının az olması yönünde yaratılan algı da bunda etken maalesef.
Bir diğer üzerinde durulması gereken ayrıntı da; köylerden şehirlere göç olgusunun durması noktasında somut projeler neden üretilmiyor?
Sadece kredi desteği ile tarım ve besicilik kurtarılabilir mi?
Bence imkansız…
O kadar verimli toprak atıl durumda beklerken, tarım potansiyelimizin giderek azalması, sera alanlarının yok olması, hızlı bir yapılaşma ile tarım alanlarının “daralması” anlaşılır bir şey değil!
Antalya’nın bence en önemli sorunlarının başında gelen bu belirsizliği aşmak gerekiyor.
Maalesef kimse tarımla uğraşmak istemiyor.
Dolayısıyla tarım sektörü bana güç kaybediyor ve gelecek için umutsuz bir görüntü çiziyor!
Bu anlamda Büyükşehir Yasası ile birlikte özellikle kronikleşen sorunların çözümü noktasında hizmet almaya başlayan ilçelerdeki hareketlilik; köylerden kentlere göçü durdurabilecek mi?
Özellikle son 20 yılda köylerden kente çok ciddi biçimde göçlere tanık oluyoruz. Bu göç; kuraklık tehlikesi ve çiftçilerin artan maliyetleriyle birlikte daha da hızlandı.
Köylerden kente göç olgusu; ciddi biçimde üzerinde durulması gereken bir kavram.
Ve bu sıkıntıyı aşamadığımız sürece tarım ve hayvancılık gibi hayati önem taşıyan sektörlerdeki olumsuz tablo maalesef sürüp gidecek…
Bu yazı toplam 1322 defa okunmuştur.