2019 Aralık ayı içinde Cin’in Wuhan kentinden dünyaya yayıldı.
Adı: Korona Virüs.
Belaların en püsküllüsü! Çağımızın vebası.
10 Mart 2020’de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından yapılan açıklamayla ülkemize de geldiğini öğrendik.
O günden bugüne kadar;
Tüm televizyon ve gazeteler dahil günün 24 saati yayınlarda “ölümün soğuk yüzü” hakkında anlattıkları duygumuzu olumsuz etkiledi ve panik atak adayı olma durumuna getirdi…
İyi ki anlatmışlar, halkımızı bilinçlendirdiler. Sağlık bakanımızı şeffaf ve can siper hane çalışması binlerce hayatı kurtardı.
Ülkemizin Değerli doktor, hemşire ve sağlık ordusu ve bilim insanları seferber oldu. Bizleri yaşatmak ve Virüsü yok etmek için hayatlarını riske edenlere minnet borçluyuz.
Radyo ve sosyal medya üzeri duyduğumuz ve gördüğümüz her şeyi “korku” filimi gibi izledik. İzlemeye de devam ediyoruz!
Oğlumuza, kızımıza ve torunlarımıza dahi sarılamaz olduk.
Her gün ölüm korkusu, kuşku ve endişeyle psikolojimiz buzuldu. Yaşamımızı tehdit ediyor. Psikiyatrik hastalıklarımızı tetikliyor.
Gündüz hayal gece kâbus görüyoruz.
Korona Virüs çağımızın çaresiz vebası…
Bugün mü, yarın mı Virüse yakalanacağım kaygısıyla uyuyamaz olduk.
Koronalı günlerimiz kaygı ve üzüntüye maruz kalmış, nerede, ne zaman Korona Virüse maruz kalacağımızı düşünürken kimyamız bozuluyor.
İnsanların umutsuz bekleyişi Korona Virüs ile birlikte kaygıların artması, endişenin büyümesi ve panik atak olma riskini beraberinde getiriyor.
Korona Virüs etkisini kayıp ettiği taktirde Sağlık bakanlığını iki yeni hastalık bekliyor olacak.
Psikolojik bozukluk ve Korona Virüs fobisi.
Binali Efe
Bu yazı toplam 5827 defa okunmuştur.