Antalya gibi bir şehrin hava kirliliği tehditi ile karşı karşıya kalması gerçekten düşündürücü…
Antalya bir turizm şehri ve iklimi nedeniyle ılıman bir kent…
Kömür kullanımının nispeten diğer illere göre daha az olan bu şehrin havasının kirlilik sorunuyla gündeme gelmemesi gerek.
Ancak; gelin görün ki durum öyle değil…
Hava kirliliği tehlikeli boyutlara ulaşırken, özellikle akşam 19.00 ile 23.00 saatleri arasında yoğun is tabakası nedeniyle nefes almak zorlaşıyor…
Vatandaşın kullandığı kalitesiz kömür ve bilinçsiz soba kullanımına, araçların egzosları da eklenince, akşam saatlerinde kentte nefes almak adeta zorlaşıyor. Kükürtdioksit oranın arttığı şehirde, hava kirliliğine Kepez ilçesinden sonra Muratpaşa, Döşemealtı, Aksu ve Konyaaltı ilçelerinde yoğunluklu olarak rastlanmaya başladı.
Antalya kent merkezinde kış aylarında daha da yoğunlaşan hava kirliliği rahatsız edici ve sağlığı tehdit edici boyutlara ulaşırken, bu konuda somut adımların atılmaması tepkilere neden oluyor…
Kalori değeri düşük, partikül oranı yüksek kömürün yakılması ile birlikte hızla artan hava kirliliği, özellikle akşam saatlerinde sağlığımızı ciddi biçimde tehdit etmeye devam ediyor.
Kalitesiz kömür ve bilinçsiz soba kullanımına, araçların egzosları da eklenince, akşam saatlerinde kentte nefes almak adeta zorlaşıyor. Kükürtdioksit oranın arttığı şehirde, hava kirliliğine Kepez ilçesinden sonra Muratpaşa, Döşemealtı, Aksu ve Konyaaltı ilçelerinde yoğunluklu olarak rastlanmaya başladı.
Bilinçsiz soba kullanımı, kalitesiz kömür, araç sayısındaki rekor derecedeki artış, katı atık yakımı ve çarpık yapılaşma gibi faktörlerle birlikte hava kirliliği tehdidi her geçen gün arte-arken, bu duruma bir an önce çözüm bulunması isteniyor.
Özellikle trafiğe çıkan araç sayısında son 10 yıldır ciddi bir artış görülen ve ilk 3 sırayı paylaşan Antalya’da ağır tonajlı araçların 10 numara yağ diye tanımlanan yakıtı kullanmaları, buna bir de kamyonların, kamyonetlerin, otobüslerin ve hatta servis araçlarının eklenmesi kirlilik riskini rekor derecede arttırdı.
Çarpık yapılaşma, klima sayısındaki artış, araç egzosları ve doğal gaz kullanımının bir türlü yaygınlaşamaması kirliliği arttırıyor maalesef…
Bu tehlikeyi önemsemek, alternatif enerji kaynaklarını etkin hale getirmek ve çarpık yapılaşmaya artık dur demekle işe başlamalıyız…
Bu yazı toplam 2070 defa okunmuştur.